Sevgili Okurlarım, Son dönemlerde kimileri tarafından yoğun eleştirellere maruz kalan, kimileri tarafından ise kısmen olumlu karşılanan yabancılara gayrimenkul satışı ile TC. Vatandaşlığı ediniminden bahsedeceğim.
Millet olarak ülkemizin her bir metrekaresinde ayrı bir zafer coşkusunu, fedakârlığını izlerini, medeni ve köklü bir toplum olmanın bilincini hissetmiş ve görmüşüzdür.
Birçok medeniyete ev sahipliği yapan, vatan ve toprak bütünlüğü bilincini her zaman bütün değerlerin üstünde tutan manevi değerler ile beslenen bir ülkede maddi yöntemler ile vatandaşlık elde etmek ülkenin tarihi ve geçmiş değerlerini zedeliyor algısı, Aynı zamanda yabancıların ülkemiz fayda ve menfaatlerine ters düşer düşüncesi olabilir.
Bunu, aslında globalleşen ve küreselleşen dünya şartları göz önüne alındığında;
Gelişmiş ülkeler ve gelişmekte olan ülkelerin benzer durumlarda izlediği politikalar ile karşılaştırıldığın da vatandaşlık edinimlerinin sanıldığı kadar da sıkıntılı olmadığını gösteriyor.
Her ülkenin kendi prosedürlerine göre o ülkenin vatandaşlığını almak çeşitli derecelerde zor olabiliyor. Özellikle uzun vadede yaşamak ve o ülkede oturma ve çalışma vizesi almak birçok ülkenin şartı.
Şimdi sizlere bu süreçten ve yapılan işlemlerden bahsedeceğim.
YABANCILARA GAYRİMENKUL SATIŞI:
İşlemi ve sonrasında aşağıda belirteceğim süreçler kapsamında Türk Vatandaşlığının istisnai olarak edinilmesine başvuru yapabileceklerdir. 1.Gayrimenkulün satın alınması
2.Kısa süreli oturma iznine başvurulması
3.Söz konusu gayrimenkulün Değerleme Raporunun alınması
4.Çevre ve Şehircilik Bakanlığından Taşınmaz uygunluğunun alınması
6.Türk Vatandaşlığına başvuru yapılması
7.Başvurunun incelenmesi
Bu konuda şunu da ifade etmekte fayda var: Eğer bir ülke eğitim sağlık demokrasi ulaşım alt yapı ve hepsinden önemlisi güvenlik açısından diğer ülkelere göre alt seviyede ise tercih edilmesi olanaksız hale gelir.
İnsan doğası gereği temel ihtiyaçlarını karşılayıp huzurlu ve güvenli bir çevrede yaşamak ister.
Bir ülkenin vatandaşlığına geçmek ve orada yaşanmak isteniyorsa bu durum o ülke için bir prestijdir.
Çünkü güvenliğin, huzurun ve demokrasinin olduğu ülkeler, vatandaşlık almak isteyen insanlar gibi yatırım yapıp fabrika iş yeri gibi istihdam sağlayacak yerler açmak isteyen yatırımcılar içinde cazip hale gelir.
Bu durum ülke ekonomisine doğrudan sağlar. Görüldüğü üzere, sanılanın aksine yabancılara vatandaşlık verilmesi ve ülkemizin tercih edilmesi ülkemiz için güzel bir şey. İyi değerlendirmek gerektiğini düşünüyorum. Dünyanın dört bir yanından iç savaşlarının olduğu bir dönemde belki bu durum ülkemiz için bir fırsat olabilir. Bununla beraber madalyonun diğer yüzüne bakacak olursak. Ülkemizde ve topraklarımızda tarih boyunca yabancı devletlerin emelleri olmuştur. Suriye’nin Hatay bölgesi, İsrail’in Güneydoğu Anadolu bölgesi üzerinde olduğu gibi. Bu konuda çok dikkat edilmeli. Kime hangi amaçla ne satılıyor?
“BU TOPRAKLARI KORUMAK VAZİFEMİZ”
Satın alınmaya çalışılan arazinin büyüklüğü ve konumu gibi çeşitli hassas noktalar üzerinde durulmalı ve gerekiyorsa olası bir durum karşısında taraflara kamulaştırma yapılabileceği bildirilmeli. Çünkü bu topraklar hem yer altı, yer üstü hem de kültürel zenginlik açısından eşi benzeri olmayan bir zenginliğe sahip. Bizlere emanet olan bu toprakları korumak bizlere en büyük vazifedir.
Yukarıda açıklamaya çalıştığım gibi artıları ve eksileriyle beraber değerlendirildiğinde ülkemiz için bir Fırsat olan bu durum gerekli tedbirler alınmazsa büyük problemlere yol açabilir.
Bir sonraki hafta başka bir konu hakkında görüşmek üzere esen kalın..