SAĞLIKLI BİR İLİŞKİ NASIL OLMALI?
Sağlıklı bir ilişkide her şeyden önce olmazsa olmaz durum dengede kalabilmektir.
İlişkiler ilk etapta dengeli olarak başlar. Fakat ilerleyen zamanlarda bu denge, her iki tarafın da lehine veya aleyhine olabilecek şekilde şaşmalar gösterir.
Bu denge şaşmaları daha da ilerleyen zamanlarda içinden çıkılması güç bir hale dönüşür.
Yaradılışta almadan veren tek unsur vardır. ‘Yaradan’.
Aslında yaradılışa aykırı olan almadan vermek, egosu olan, kontrol edemediği ve nereden beslendiğini bilmediği duygularını ayırt edemeyen insan için mantık çerçevesinde de zorlayıcı bir durumdur.
Almadan vermek diye bir şey aslında yoktur.
Her verilen durumdan sonra insan karşılığını bekler. Bilinçaltında asıl yatan durum budur ve hissedilen duyguların yan anlamları da vardır. Dolayısıyla insanlar kendi duygu ve düşüncelerinin bir de alt anlamları ve yan anlamlarıyla hareket ederler.
‘Ben seni sevdim hadi sen de beni sev’ veya ‘ben sana bir elma verdim sen de bana bir portakal ver’ gibi hissedilen duygunun karşılığı, herhangi bir nesnenin karşılığı, meta olarak değeri kısaca bilincin karşısında duran her şey olabilir beklentileri içerisinde. Bu sadece kişinin kendi belirlediği karşılık ölçütüdür. Ve bu ölçütleri tamamen kendi inisiyatifinde belirler.
KARŞISINDAKİNİN DUYGU VE DÜŞÜNCELERİ YOKTUR ARTIK.
Paranın icat edilmediği zamanlarda takas usulü vardı. 3 yumurtaya 1 tas buğday mesela. Herkes kendisine lazım olan şeyi istiyordu verdiğinin karşılığı olarak. Beklentisiz vermek diye bir şey yoktur. Böyle olduğunu düşünenler varsa hangi durumda neyi, ne kadar verdiklerini ve neyi, ne kadar alamadıklarını fark edip, alamadıkları için hangi tavra büründüklerini kontrol etmelerini öneririm. Eğer verdikleri ve alamadıkları tüm durumlar için karşılarındaki kişi hala aynı noktada ise, kendi duygularında da herhangi bir değişiklik yoksa değersizlik, aşağılanma, kullanılma… gibi duyguları beraberinde getirmediyse o zaman ‘beklentisiz veriyorlar’ denilebilinir. Bu durum karakter analizinde ‘melek karakteri’ olarak bilinir. Dünyada skalaya bakıldığında çok çok nadir görünen bir karakter biçimidir. Onun için bunun altında da yine bilinçaltında kopyaladığı ’ kesinlikle olması gereken durum budur’ tarzında düşünceler barındırdığını söyleyebiliriz.
Dengeler şaşmaya başladığında artık bir taraf tamamen ‘alma’ diğer taraf ‘verme’ enerjisindedir.
Verme tarafında kalan kişi, bunun farkına vardığında yavaş yavaş kendisini çekmeye başlar. Kendi belirlediği karşıtlık ölçütüne göre ‘’bana da ver’’ ‘’bu benim de hakkım’’ gibi bazen serzenişle, bazen kızgınlıkla, bazen şaka yollu söylenerek o dengeye, aslında yaradılış dengesine tekrar ulaşmaya çalışır.
Bu seferde almaya alışmış kişi en büyük silahını kullanmaktan çekinmez ve hamlesini karşı tarafı suçlamak olarak kullanır.
Her türlü ilişki tıpkı bir tenis maçı gibidir. ‘Tık tık tık’ gayet dengede, sakince ilerleyen bir maçta, sonuca götüren set sayısı için bir tarafın o topa daha sert vurması gereklidir. İşte o zaman bir ‘tık’ daha serti karşı taraftan gelir. Ve ilk set sayısı 1-0 olduğunda bir taraf ikinci seti kazanıp 1-1 olsun diye diğer tarafta 2-0 için daha sert ve karşılık bulamayacak hamleler üretmeye başlar.
Sonuçta 0-0 dengede olan durum şaşmıştır artık. Velhasıl, her maçın bir kazananı bir kaybedeni olması kuralı gereği, maç bittiğinde bir mağlup bir galip vardır artık.
Maçlarda olması gereken ve gayet kabul edilebilir olan bu durum tabii ki insan ilişkilerinde hiç te hoş karşılanmaz.
Fair play şartları yoktur artık. Her bir set sayısını alabilmek için taraflar gittikçe aşırılığa kaçıp, kişinin hassas olan noktalarından vurmaya, bazen bel altı tabir edilen durumlar oluşturmaya, aşağılamaya, hakarete hatta şiddete varabilecek davranışlarla o set sayısı için canhıraş bir çabaya girerler.
İLİŞKİLER NE BİR MAÇTIR NE DE BİR SAVAŞ.
İnsanlar en çok da egodan oluşan canlılar oldukları için ‘denge artık hiç yoktur’ ve tabii sağlıklı bir ilişki de.
Almadan vermek Allah’a mahsustur. Tanrıcılık oynamanın anlamı yok. Bizlerde ego var olduğu sürece karşılık bekleme potansiyelimiz oldukça yorucu olacaktır. Bu da ilişkileri temelden sarsan bir durumdur.
Dengeye gelebilmek ve her zaman dengede kalabilmek dileğimle.
Alev K 2 Yıl Önce
Çok açıklayıcı bir anlatım olmuş, hep hiçbir beklentim yok derdim, bunu farkettirdiğiniz için çok teşekkür ederim.
Kader Y. 2 Yıl Önce
Farkı farkettiren, aslında egolarımızın bizi nasıl yönlendirdiğini anlamamızı sağlayan farklı bir anlatım olmuş. Emeğinize sağlık
Bay Koç 2 Yıl Önce
Zihninize, Gönlünüze ve kaleminize sağlık ... Çok açıklayıcı bir yazı olmuş