Kahraman TV
2021-12-18 18:10:23

BİLİNÇALTININ YAŞAMIMIZDAKİ ETKİLERİ

Gökben Nur Kireçci

hasan.ciftcioglu@outlook.com 18 Aralık 2021, 18:10

Çoğumuz, içimde bir sıkıntı var, içim içime sığmıyor gibi cümleleri günlük hayatımızda sık sık tekrarlarız. Bu cümlelerdeki “iç” bilinçaltından başkası değildir. Yani, insanın algıladığı duygu, his, düşünce, dediğimiz şey, açığa çıkmamış zihindeki veri yüklü frekans enerjisidir. Bilinçaltındaki bu soyut algılamalar verilerin alt beyindeki enerji halidir. Bu enerjiler, karşılık bulup, üst beyinde algılandığında insanın dünyasındaki somut yaşamı haline gelir.

Beynin, insanı yöneten bir bilgisayar olduğunu düşünürsek, bilinçaltı, bu bilgisayarın sabit diskidir. Bu diski, tüm bilgilerin kaydolduğu veri deposu ve bu veriler doğrultusunda şekillenen yazılım programının oluştuğu yer olarak kabul edebiliriz. İnsan beyni bu yazılım programı doğrultusunda, hayatı boyunca yapacaklarının çıktılarını alır.

İnsanın yaşamına yön veren bu çıktılar, üst bilincin oluşmadığı 0-7 yaş arası arasında çevresel algılama, kopyalama, şartlanma ve kök inançlarla şekillenerek, bilinçaltının, üzerinde düşünmeden kabullendiği, mutlak doğruları oluşturan format haline gelir.

Bilinçaltı, farkında olduğumuz ve olmadığımız en küçük teferruata kadar her türlü bilgiyi kaydeder ve bu bilgileri inançları ile oluşturduğu yazılımı doğrultusunda şekillendirir.

Fakat bu bilgilerin nasıl kullanılacağı işletim sistemine bağlıdır. Bu da beyindeki üst bilinçtir. Burası insanın kendisini kişi olarak algıladığı “ben” dediği varlığı yönettiği ana komuta merkezidir. Üst bilinç ne kadar donanımlı olursa karşılaşılan durumları o kadar iyi yönetir.

Bu bölge, akıl ile bağlantılı çalıştığından, yaşam içerisinde yapılması gereken veya gerekmeyen şeylerin farkındadır. Mesela, insana sağlığı için az yemek yemesini, zayıflaması gerektiğini söyler. Fakat bilinçaltı aksine, yemek yemenin insanı rahatlattığı, stresi azalttığı şeklinde bir inançla programlanmışsa, kalıcı kilo verip, zayıflamak mümkün olmaz. Diyet ile kilo verilse de bir müddet sonra fazlası ile tekrar alınır. 

Çünkü sorun midede değil, beyindeki yazılımdadır. Yazılım ancak bilinçaltını ikna etmek suretiyle, inançları yani yüklediğimiz programı değiştirmekle yenilenir. Kısaca, insanın yaşamında bir şeyleri gerçekleştirebilmesi için öncelikle dışarıda olanı değil, içerideki inançların oluşturduğu programı değiştirip, yenilemesi ve oluşan yeni enerjileri iyi bir şekilde yönetebilmesi gerekir.

İNSAN ÖNCELİKLE KENDİ YAŞAMINA BAKABİLMELİDİR.

Ancak buradaki en önemli nokta, insan tanımlayamadığı şeyi yönetemez. Gerekli yenilemeyi yapabilmesi için nasıl bir bilinçaltı yazılımına sahip olduğunu bilmesi gerekir.

Fakat insanın kendisini tanıyıp, inançlarından oluşan programı kontrol altına alıp, yeni bir yazılım oluşturması o kadar kolay bir şey değildir. Çünkü bilinçaltı değişimden nefret eder ve şiddetle direnerek, karşı koyar. Bu direnci kırabilmenin yolu sabırla, inançla, bilinçli olarak yapılan zihinsel ve eylemsel tekrarlar, nefsi zorlayan, nefse hoş gelmeyen, affetmek, malından vermek, hoşlanmadığını sevmek gibi çalışmalardır. Bunun neticesinde bilinçaltı, zaman içerisinde yeni olan yazılımı benimser ve program olarak kaydederek bunun üzerinden dünyevi çıktıları oluşturmaya başlar.

İnsan gerekli yenilenmeyi yapamadığında nefsinin istekleri doğrultusunda hareket etmeye devam ederek istese de istemese de mevcut program dâhilinde çıktılar alarak yaşamını sürdürmeye devam eder. Nefsine zor geleni yapmaya başladığında, tekrarlara sabırla devam ettiğinde ise bilinçaltı bir süre sonra yeni olanı öğrenip kabullenerek kayda alır ve bu doğrultuda çıktılar vermeye başlar. Sonuçta, ataların dediği gibi “kırk gün ne dersen o olur” misali yenilenme başlar.

Bu çalışmaları, bize faydalı olabilecek ya da içinde bulunmaktan sıkıntı yaşadığımızı düşündüğümüz döngülerden kurtulmak için tekrarlamalıyız.

Bu tekrarları yapmadığımız ya da koşulsuz şartsız her önümüze geleni, yaptığımız yüklemeler ve aldığımız çıktılar sonucunda, tamamen bilinçaltının yönlendirmesiyle hareket ettiğimizde, daha önce yaşadığımız aynı senaryonun, değişik mekân ve zaman içinde geçen versiyonlarını yaşamımız boyunca tekrar tekrar yaşarız. Ne yaparsak yapalım aynı sorunlarla karşılaşırız.

Bunun nedeni bilinçaltının sahip olduğu yazılım neticesinde bir çıktı oluşturması ve bizlerin akılla değil tamamen bilinçaltı yüklemeleriyle hareket etmemizdir.

İnsanın kendi yaşamında bir şeyleri gerçekleştirebilmesi için öncelikle dışarıda olanı değil, içerideki inançların oluşturduğu yazılımı değiştirip, yenilemesi ve oluşan yeni enerjileri iyi bir şekilde yönetebilmesi gerekir.

İşte o zaman, arzu edilen daha mutlu bir yaşam sürdürülebilir.

Bilinçaltı yüklemelerimizin kölesi olmadan, akılla yürütebileceğimiz yaşamda, mutlulukla yol alabilmek dileğiyle…

Yorumlar (1)

Dilek 2 Yıl Önce

Güzel bir yazı okuması Güzel vede öğretici

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.