MARAKEŞ’ İN KEŞMEKEŞİ MARAŞ’IN TRAFİĞİNDE YAŞIYOR!

Hepimize iyi günler, sağlıklı, keyifli, ağız tadıyla bir pazar günü ve hafta geçirmenizi diliyorum. Bu hafta kul hakkından girip, özgürlükten devam edip, kendin dışında insanlara saygı göstermekten devam edilebilecek bir konuya değineceğim. Hayatımızın her gününde yer alan trafik ve kuralsızlığın yarattığı karmaşaya değineceğim.

Birinci sıra boşken direk 2. sıraya araç park etmek nedir?

Güzel şehrimde cadde kenarında normal 1. sıraya park edilmesi gereken araçlarını diğer insanların çıkışını imkansız hale getirecek şekilde 2. sıraya ve hatta 3. sıraya park eden vatandaşlarımız var. Olay öyle sık oluyor ki, insanlarımız 2 ve 3. sıralara araç park edileceğinden emin oldukları için, 1. sıra boş olduğunda bile “sonra oradan çıkamam” kaygısıyla 1.sıradaki boşluğun yanına direk 2. sıraya araç park eder hale gelmişler. Trajikomik değil mi? Bunu hangi akılla, sistemle ve mantıkla açıklayabilirsiniz? Bu uygulama Maraş dışında dünyada başka hiçbir yerde yoktur bence. Hemen herkeste aynı rahatlık var. “iki dakika park et heri şuraya, bir şey olmaz” repliğini aklım almıyor. Bir dakikada insan ölüyor, canlandırma müdahaleleri ile 1-2 dakikada geri dönebiliyor. Sizin için kısa olan o süre bir başkası için hayati olabiliyor.

MARAKEŞ’ İN KEŞMEKEŞİ MARAŞ’IN TRAFİĞİNDE YAŞIYOR

Kuzey Afrikanın batısında Fas’ ın Atlas dağlarına bakan coğrafyasında 1062 yılında kurulmuş Marakeş kentinin Cema ül Fena meydanının keşkemeşliği ile Maraş’ ımızın araç trafiğinin kuralsızlığı ne kadar benzerdir. Bazı araç sürücüleri (ki sayıları az değil) o meydandaki satıcı, çalgıcı, falcıların salaşlığı, vurdumduymazlığı, aymazlığı, utanmazlığı, arsızlığı, bencilliği ve kuralsızlığı içindeler. Eğitimsiz, bencil, kendini güçlü gören, hiçbir davranışından utanmayan; cahil ortadoğu ülkeleri, Hindistan, Pakistan, Afganistan ve diğer magrip ülke halklarındaki kuralsızlık ve hadsizlik ile hareket ediyorlar. Oysa biz kuralları, kurumları ile çok adil ve sistemli devletler kurmuş bir milletin evlatlarıyız. Yakışıyor mu bu düşüncesizlik bize? Trafik de dahil her alanda kurallar ve kurallara uyan insanlar lazım. Şehirler ve insanlar ancak kurallarda medeni birer varlık olabilirler.

DİNİMİZ; kul hakkı yiyen bizden değildir

İslam dini ne diyor “kul hakkı yiyen bizden değildir”. Ayetler ve hadisleri incelerseniz kul hakkına giren o kadar çok konu ve örnek bulursunuz ki: Yetimin malını yemek, adaleti değişmek için karar vericiye rüşvet vermek, paran varken borcumu ödememek, liyakatı olan birini değil de başkasına makam vermek, çocuklarının rızkını hak etmeyen birine yedirmek ve bir insanın hareket özgürlüğünü haksızca gasp etmek de dahil çeşitlendirilebilir.

“ne oliiiki 5 dakika gettik yahu” şeklinde trip atamazsınız

Ey 2. ve 3. sıraya, apartman giriş-çıkışlarına, yaya geçidi noktalarına, başkasına ait ve/veya engellilere ayrılmış alanlara, diğer araçların geçişini zorlaştıracak yerlere araç park edip gidenler; üstelik 20-30 dk veya 1 saat kendisinden haber alınamayan sürücüler; bir de üstüne dönünce utanan bir ses tonu ile “çok özür dilerim hakkınızı helal edin lütfen” yerine yüksek perdeden kabadayı bir ses tonu ve vurguları ile “ne oliiiki 5 dakika gettik yahu” diye cahilce üste çıkanlar; kul hakkı yiyorsunuz ve yarın hacca gitseniz o trafikte, park alanlarında hakkını yediğiniz insanların biri size hakkını helal etmezse haccınız kabul olmayabilir. Basit gibi görünse de kul hakkı her yerde var. Örneğin bir öğretmenin daha az çalışan bir öğrenciye daha çok not vermesi bile bir kul hakkı yeme eylemidir. Gerisini siz düşünün. Bunu cami hocalarımız Cuma fetvasında anlatabilirler aslında..

Sürekli açık olması gereken alanlara rastgele araç park edemezsiniz

Özgürlük bir başkasının özgürlüğünü kısıtladığımız yerde biter. Sürekli açık olması gereken alanlara rastgele araç park edemezsiniz. Arkanızda bir ambulans görüp trafiği tıkayacak şekilde yol almaya devam edemezsiniz. Sizin yüzünüzden biri ölürse vebali nasıl olacak?. Şimdi ben bir çocuk doktoruyum, babamların evine gidip aracımı apartman arkasındaki alana park ediyorum. Sonra bir acil çağrı oluyor ve çıkmam gerekiyor. Bir bakıyorum otopark çıkış alanına bir araç park edilmiş ve şoför ortada yok. O gelene dek geçen süre birileri için ölüm kalım meselesi oluyor. Sizin önünü kapattığınız araçların sahiplerinin hangi aciliyetleri olacağını bilmeniz mümkün olmadığından; olmadık yerlere araç park edilmemesini rica ediyorum. Ayrıca şehrimin güzel insanlarına bu cehaleti, bencilliği, aymazlığı ve immatür hareketleri yakıştıramıyorum.

Demem o ki; dostlar, Maraşlılar, vatandaşlar, yurttaşlar, dinleyin ey hemşerilerim, trafikte ya da başka alanlarda kurallara uymak enayilik değildir. Kural ihlali ile öne geçmek, trafiği boğmak, başka insanların özgürlüğü kısıtlamak ya da onları tehlikeye atmak da akıllılık-uyanıklık değildir. Kurallara uymak insan gibi insan olduğunuzu; uymamak ise cahil/ bencil/ gelişmemiş/ kaba/ saygısız ve düşüncesiz birer insan benzeri varlık olduğunuzu gösterir. Hak geçirmeden, başkalarının özgür alanını ihlal etmeden, bir arada gerçek insanlar gibi mutlu bir şekilde yaşayabilmeyi diliyorum.

Sevgiyle kalın.