banner171

banner95

03.02.2023, 17:43

HAK OLAN YERDE BATIL YAŞAYAMAZ

Müslümanlar olarak bütün zamanlarda ve mekânlarda en öncelikli görev ve sorumluluğumuz, hakka inanmak, hakkı bilmek, hakkı savunmak, hakka tabi olmak, hak yolda yürümek, hakkın ve haklının tarafında olup hakkı hâkim kılmak için var gücümüzle çalışmaktır.

HAK OLAN YERDE BATIL YAŞAYAMAZ

Cenâb-ı Hak, sözün en güzelini söylemeyi ve en güzeline uymayı bizlere nasip eylesin. Yüce Allah şöyle buyuruyor:

وَقُلْ جَاءَ الْحَقُّ وَزَهَقَ الْبَاطِلُ إِنَّ الْبَاطِلَ كَانَ زَهُوقًا

De ki: “Hak geldi, batıl zail oldu. Şüphesiz batıl, yok olmaya mahkûmdur.”[1] Bu ayette birbirine zıt iki önemli kavram karşımıza çıkmaktadır: Hak ve Batıl.

Yüce Allah’ın isimlerinden biri olan Hakk’ın karakteri, varlığı kesin, sabit, doğru, gerçek, ebedi ve ezeli olması, aynı zamanda mutlaka hedefe ulaşmasıdır. Hakkın zıddı olan batılın karakteri ise, yalan, yanlış, kötü, çirkin, geçici olması ve zeval bulmasıdır. İnancımıza göre batılın zevali; yani tamamen yok olması ancak, hakkın varlığıyla mümkündür. Hakkın olduğu yerde, batılın barınması ve yaşaması imkansızdır.

Bilindiği üzere herhangi bir ışık veya nur, girdiği ortamı anında aydınlatmakta, hiçbir ek çabaya, mücadeleye ve kavgaya ihtiyaç duymadan karanlığın tamamen yok olmasını sağlamaktadır. İşte bunun gibi hak da sırf gelmekle, batılın tamamen ortadan kalkmasına vesile olacaktır. Bunun için Müslümanlar olarak bütün zamanlarda ve mekânlarda en öncelikli görev ve sorumluluğumuz, hakkı bilmek, hakka inanmak, hakkı savunmak, hakka tabi olmak, hak yolda yürümek, hakkın ve haklının tarafında olup hakkı hâkim kılmak için var gücümüzle çalışmaktır. Bu uğurda bizden sadır olacak herhangi bir hata, ihmal ya da taksir, batılın yeryüzünde hüküm sürmesine ve geniş alanlara yayılmasına sebep olacak, biz de bu vebalin hesabını vermede büyük zorluklarla karşı karşıya kalabileceğiz.

Hz. Peygamber Efendimiz (s.a.v), her daim hakkın tarafında olmamız, işlediğimiz hataları ve günahları bertaraf etmemiz için bize şu nasihati yapmaktadır:

اِتَّقِ اللَّهَ حَـيْثُمَا كُنْتَ وَأتْبِـعِ السَّـيِّـئَةَ الْحَسَنَةَ تَمْحُهَا وَخَالِقِ النَّاسَ بِخُلُقٍ حَسَنٍ

“Nerede olursan ol, Allah’a karşı gelmekten sakın! Kötülüğün peşinden iyi bir şey yap ki onu yok etsin. İnsanlara da güzel ahlaka uygun biçimde davran!”[2] Buna göre Yüce Rabbimizin bize gönderdiği kanun, nizam, kural ve kaideleri havada, karada, denizde ve hayatımızın bütün alanlarında uygulayarak, bireysel ve toplumsal görev ve sorumluluğumuzun da bilincinde olarak güzel bir hayat sürmeliyiz.

Kalem ile yazı yazmak önemli olduğu kadar yanlış yazdığımız şeyleri, silgi ile silmemiz de önem arz etmektedir. Bunun gibi işlediğimiz bütün hata ve günahlarımızı tövbe, salih amel, güzel ahlak ve hak yolunda sebat göstermekle silebilir ve bağışlanmamıza vesile olabiliriz. Daha açık bir ifadeyle hakkın, batılı silip yok ettiği gibi, hak uğrunda çalışıp iyilikler yaparak, hatalarımızı ve günahlarımızı tamamen silebiliriz.

Şair İbnu’l-Mu’tez, yukarıdaki hadisten esinlenerek takvayı şöyle tarif etmektedir: “Günahların küçüğünü de, büyüğünü de bırak ki asıl takva budur. Tıpkı dikenli bir arazide yürüyen kişi gibi davran. Yolda gördüğün dikenlerden sakın. Diken ne kadar ufak olsa da onu küçük görme. Zira yüce dağlar çakıl taşlarından oluşur.”

Cenâb-ı Hak şöyle buyuruyor:

إِنَّ اللَّهَ يُحِبُّ التَّوَّابِينَ وَيُحِبُّ الْمُتَطَهِّرِينَ

“Şüphesiz Allah çok tövbe edenleri sever, çok temizlenenleri sever.”[3] Yani bütün insanlarda, hata ve günah işleme potansiyeli bulunmaktadır. Bundan dolayı Yüce Rabbimiz, tövbe kapısını bütün insanlar için açık bırakmıştır. Hata ve günah işlememiz halinde tövbe edecek, batıla bulaşmamız halinde ise, hakkın hâkim olması için hiç vakit kaybetmeden hak işlerle daha çok uğraşacağız. Yüce Rabbimiz şöyle buyuruyor:

بَلْ نَقْذِفُ بِالْحَقِّ عَلَى الْبَاطِلِ فَيَدْمَغُهُ فَإِذَا هُوَ زَاهِقٌ وَلَكُمُ الْوَيْلُ مِمَّا تَصِفُونَ

“Hayır, biz hakkı batılın üstüne atarız, o da onun beynini darmadağın eder. Bir de bakarsın ki o, yok olup gitmiştir. (Allah'a karşı) yakıştırdığınız vasıflardan ötürü yazıklar olsun size!”[4]

Buna göre bize düşen tek şey, hakkın tarafında olup hak için çalışmak ve hakkın hâkim olmasını sağlamaktır. Yüce Allah şöyle buyuruyor:

لَقَدْ خَلَقْنَا الْإِنْسَانَ فِي أَحْسَنِ تَقْوِيمٍ

“Gerçekten (biz) insanı, en güzel bir biçimde yarattık!”[5] Bu ayete göre insan, ‘fıtrat’ diye adlandırılan hakkı tanıyabilecek, sevebilecek, savunabilecek, hakkın ve haklının tarafında durabilecek bir donanımda yaratılmıştır. Bunun için Hz. Peygamber (s.a.v) günahı/kötülüğü,

البِرُّ حُسْنُ الخُلق، والإثم ما حَاكَ في نفسك

“Senin vicdanını tırmalayan şeydir”[6] şeklinde tarif etmektedir. Yani günah ve kötülük, vicdanın rahatlıkla tanıyabileceği ve rahatsız olup hiçbir şekilde tasvip edemeyeceği bir husustur. Bu anlamda müftüler fetva verse de en sağlıklı fetvanın, sağlam vicdanlar tarafından verilebileceğini rahatlıkla söyleyebiliriz.

Yüce Rabbimiz, hak ve batıl arasındaki ilişkiyi bir temsille şöyle buyurarak anlatmaktadır:

أَنزَلَ مِنَ السَّمَاء مَاء فَسَالَتْ أَوْدِيَةٌ بِقَدَرِهَا فَاحْتَمَلَ السَّيْلُ زَبَدًا رَّابِيًا وَمِمَّا يُوقِدُونَ عَلَيْهِ فِي النَّارِ ابْتِغَاء حِلْيَةٍ أَوْ مَتَاعٍ زَبَدٌ مِّثْلُهُ كَذَلِكَ

يَضْرِبُ اللَّهُ الْحَقَّ وَالْبَاطِلَ فَأَمَّا الزَّبَدُ فَيَذْهَبُ جُفَاء وَأَمَّا مَا يَنفَعُ النَّاسَ فَيَمْكُثُ فِي الأَرْضِ كَذَلِكَ يَضْرِبُ اللَّهُ الأَمْثَالَ

“O (Allah), gökten su indirdi de dereler kendi ölçülerince dolup aktı ve sel üste çıkan köpüğü aldı götürdü. Süs eşyası veya yararlanılacak bir şey elde etmek için ateşte erittikleri şeylerden de böyle köpük olur. İşte Allah, hak ile batıla böyle misal getirir. Köpüğe gelince sönüp gider. İnsanlara yararlı olan ise yerde kalır. İşte Allah, böyle misaller verir.”[7]

Dikkat edilirse burada hak, suya; batıl ise köpüğe benzetilmiştir. Hızlı akmasından dolayı yüzeyinde oluşan görkemli ve şatafatlı köpük, insanlar için faydalı olan suyu örtmüş ve görünmez kılmıştır. Ancak suyun görünmez hale gelmesi, kaybolduğu veya yok olduğu anlamına gelmemelidir. Çünkü koca medeniyetler inşa edebilme gücüne sahip olan su, her şeye rağmen yatağında akmaya devam edecek ve bütün engellere rağmen mutlaka hedefine varacaktır.

Bunun gibi hak, her ne kadar batıl tarafından örtülmeye, engellenmeye ve yok edilmeye çalışılsa da insanlara asıl faydalı olması, hayatın kaynağını ve özünü oluşturması, kalıcı ve daim vasfını korumasından dolayı mutlaka hedefine varacak ve yeryüzüne hâkim olacaktır. Cenâb-ı Hak bir başka ayette şöyle buyurmaktadır:

أَلَمْ تَرَ كَيْفَ ضَرَبَ اللَّهُ مَثَلاً كَلِمَةً طَيِّبَةً كَشَجَرَةٍ طَيِّبَةٍ أَصْلُهَا ثَابِتٌ وَفَرْعُهَا فِي السَّمَاء تُؤْتِي أُكُلَهَا كُلَّ حِينٍ بِإِذْنِ رَبِّهَا

وَيَضْرِبُ اللَّهُ الأَمْثَالَ لِلنَّاسِ لَعَلَّهُمْ يَتَذَكَّرُونَ وَمَثَلُ كَلِمَةٍ خَبِيثَةٍ كَشَجَرَةٍ خَبِيثَةٍ اجْتُثَّتْ مِن فَوْقِ الأَرْضِ مَا لَهَا مِن قَرَارٍ

“Görmedin mi Allah nasıl bir benzetme yaptı: Güzel (hak) söz, kökü yerin derinliklerinde sabit, dalları ise göğe doğru yükselmiş bir ağaç gibidir ki Rabbinin izniyle her zaman meyvesini verir. Düşünüp ders çıkarsınlar diye Allah insanlara böyle temsiller getirir. Kötü (batıl) bir sözün durumu da; yerden koparılmış, ayakta durma imkânı olmayan kötü bir ağacın durumu gibidir.”[8]

Bu ayetlerde de hakkın sabit ve kalıcı, batılın ise geçici ve zâil olduğu net olarak anlaşılmaktadır. Bu ayetlerin devamında Yüce Rabbimiz bize bir müjde vererek şöyle buyurmaktadır:

يُثَبِّتُ اللَّهُ الَّذِينَ آمَنُواْ بِالْقَوْلِ الثَّابِتِ فِي الْحَيَاةِ الدُّنْيَا وَفِي الآخِرَةِ وَيُضِلُّ اللَّهُ الظَّالِمِينَ وَيَفْعَلُ اللَّهُ مَا يَشَاء

“Allah, iman edenleri hem dünya hayatında hem de ahirette sabit (hak) bir sözle sağlamlaştırır, zalimleri ise saptırır. Ve Allah dilediğini yapar.”[9] Buradaki sabit ve hak olan söz, kelime-i şehâdet ve bunu destekleyen bütün sözlerdir.

Bu sözlerden birinde Milli Şairimiz Mehmet Akif Ersoy şöyle söylemektedir:

Hâlık’ın nâmütenahi adı var, en başı “Hak”,

Ne büyük şey kul için hakkı tutup kaldırmak!

Cenâb-ı Hak, ömrümüzün sonuna kadar hakkı söylemeyi, hakkı savunmayı, hakkın yanında olmayı, hakkı tutup kaldırmayı ve hakkı hâkim kılmayı bize ve kıyamete kadar gelecek bütün nesillerimize nasip ve müyesser eylesin. Hepinizi Allah’a emanet ediyorum.

[1] İsra Suresi, 17/81.

[2] Tirmizî, Birr 55.

[3] Bakara, 2/222.

[4] Enbiya, 21/18.

[5] Tin, 95/4.

[6] Tirmizi, Zühd, 52.

[7] Ra’d, 13/17.

[8] İbrahim, 14/24-26.

[9] İbrahim, 14/27.

Yorumlar (1)
Mirmufti47 2 ay önce
Elinize sağlık
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 25 60
2. Fenerbahçe 24 54
3. Beşiktaş 25 49
4. A.Demirspor 25 45
5. Trabzonspor 25 44
6. Başakşehir 24 41
7. Kayserispor 25 38
8. Konyaspor 25 34
9. Karagümrük 24 31
10. Antalyaspor 25 28
11. Alanyaspor 25 28
12. Sivasspor 25 27
13. Kasımpaşa 25 26
14. Gaziantep FK 25 25
15. Ankaragücü 24 25
16. İstanbulspor 24 24
17. Giresunspor 24 23
18. Hatayspor 24 23
19. Ümraniye 25 22
Takımlar O P
1. Samsunspor 26 54
2. Eyüpspor 26 53
3. Pendikspor 26 47
4. Rizespor 25 46
5. Keçiörengücü 26 46
6. Sakaryaspor 26 46
7. Bodrumspor 26 41
8. Manisa FK 25 39
9. Boluspor 25 38
10. Bandırmaspor 25 37
11. Göztepe 25 35
12. Tuzlaspor 26 28
13. Altay 26 25
14. Adanaspor 26 25
15. Erzurumspor 25 24
16. Altınordu 25 20
17. Gençlerbirliği 25 17
18. Denizlispor 26 17
19. Yeni Malatyaspor 26 16
Takımlar O P
1. Arsenal 28 69
2. M.City 27 61
3. M. United 26 50
4. Tottenham 28 49
5. Newcastle 26 47
6. Liverpool 26 42
7. Brighton 25 42
8. Brentford 27 42
9. Fulham 27 39
10. Chelsea 27 38
11. Aston Villa 27 38
12. Crystal Palace 28 27
13. Wolves 28 27
14. Leeds United 27 26
15. Everton 28 26
16. Nottingham Forest 27 26
17. Leicester City 27 25
18. West Ham United 26 24
19. Bournemouth 27 24
20. Southampton 28 23
Takımlar O P
1. Barcelona 26 68
2. Real Madrid 26 56
3. Atletico Madrid 26 51
4. Real Sociedad 26 48
5. Real Betis 26 45
6. Villarreal 26 41
7. Athletic Bilbao 26 36
8. Rayo Vallecano 26 36
9. Osasuna 26 34
10. Celta Vigo 26 34
11. Mallorca 26 32
12. Girona 26 31
13. Getafe 26 29
14. Sevilla 26 28
15. Cadiz 26 28
16. Real Valladolid 26 28
17. Espanyol 26 27
18. Valencia 26 26
19. Almeria 26 26
20. Elche 26 13
Namaz Vakti 21 Mart 2023
İmsak 05:08
Güneş 06:28
Öğle 12:45
İkindi 16:10
Akşam 18:51
Yatsı 20:06