03.02.2023, 17:43

HAK OLAN YERDE BATIL YAŞAYAMAZ

Müslümanlar olarak bütün zamanlarda ve mekânlarda en öncelikli görev ve sorumluluğumuz, hakka inanmak, hakkı bilmek, hakkı savunmak, hakka tabi olmak, hak yolda yürümek, hakkın ve haklının tarafında olup hakkı hâkim kılmak için var gücümüzle çalışmaktır.

HAK OLAN YERDE BATIL YAŞAYAMAZ

Cenâb-ı Hak, sözün en güzelini söylemeyi ve en güzeline uymayı bizlere nasip eylesin. Yüce Allah şöyle buyuruyor:

وَقُلْ جَاءَ الْحَقُّ وَزَهَقَ الْبَاطِلُ إِنَّ الْبَاطِلَ كَانَ زَهُوقًا

De ki: “Hak geldi, batıl zail oldu. Şüphesiz batıl, yok olmaya mahkûmdur.”[1] Bu ayette birbirine zıt iki önemli kavram karşımıza çıkmaktadır: Hak ve Batıl.

Yüce Allah’ın isimlerinden biri olan Hakk’ın karakteri, varlığı kesin, sabit, doğru, gerçek, ebedi ve ezeli olması, aynı zamanda mutlaka hedefe ulaşmasıdır. Hakkın zıddı olan batılın karakteri ise, yalan, yanlış, kötü, çirkin, geçici olması ve zeval bulmasıdır. İnancımıza göre batılın zevali; yani tamamen yok olması ancak, hakkın varlığıyla mümkündür. Hakkın olduğu yerde, batılın barınması ve yaşaması imkansızdır.

Bilindiği üzere herhangi bir ışık veya nur, girdiği ortamı anında aydınlatmakta, hiçbir ek çabaya, mücadeleye ve kavgaya ihtiyaç duymadan karanlığın tamamen yok olmasını sağlamaktadır. İşte bunun gibi hak da sırf gelmekle, batılın tamamen ortadan kalkmasına vesile olacaktır. Bunun için Müslümanlar olarak bütün zamanlarda ve mekânlarda en öncelikli görev ve sorumluluğumuz, hakkı bilmek, hakka inanmak, hakkı savunmak, hakka tabi olmak, hak yolda yürümek, hakkın ve haklının tarafında olup hakkı hâkim kılmak için var gücümüzle çalışmaktır. Bu uğurda bizden sadır olacak herhangi bir hata, ihmal ya da taksir, batılın yeryüzünde hüküm sürmesine ve geniş alanlara yayılmasına sebep olacak, biz de bu vebalin hesabını vermede büyük zorluklarla karşı karşıya kalabileceğiz.

Hz. Peygamber Efendimiz (s.a.v), her daim hakkın tarafında olmamız, işlediğimiz hataları ve günahları bertaraf etmemiz için bize şu nasihati yapmaktadır:

اِتَّقِ اللَّهَ حَـيْثُمَا كُنْتَ وَأتْبِـعِ السَّـيِّـئَةَ الْحَسَنَةَ تَمْحُهَا وَخَالِقِ النَّاسَ بِخُلُقٍ حَسَنٍ

“Nerede olursan ol, Allah’a karşı gelmekten sakın! Kötülüğün peşinden iyi bir şey yap ki onu yok etsin. İnsanlara da güzel ahlaka uygun biçimde davran!”[2] Buna göre Yüce Rabbimizin bize gönderdiği kanun, nizam, kural ve kaideleri havada, karada, denizde ve hayatımızın bütün alanlarında uygulayarak, bireysel ve toplumsal görev ve sorumluluğumuzun da bilincinde olarak güzel bir hayat sürmeliyiz.

Kalem ile yazı yazmak önemli olduğu kadar yanlış yazdığımız şeyleri, silgi ile silmemiz de önem arz etmektedir. Bunun gibi işlediğimiz bütün hata ve günahlarımızı tövbe, salih amel, güzel ahlak ve hak yolunda sebat göstermekle silebilir ve bağışlanmamıza vesile olabiliriz. Daha açık bir ifadeyle hakkın, batılı silip yok ettiği gibi, hak uğrunda çalışıp iyilikler yaparak, hatalarımızı ve günahlarımızı tamamen silebiliriz.

Şair İbnu’l-Mu’tez, yukarıdaki hadisten esinlenerek takvayı şöyle tarif etmektedir: “Günahların küçüğünü de, büyüğünü de bırak ki asıl takva budur. Tıpkı dikenli bir arazide yürüyen kişi gibi davran. Yolda gördüğün dikenlerden sakın. Diken ne kadar ufak olsa da onu küçük görme. Zira yüce dağlar çakıl taşlarından oluşur.”

Cenâb-ı Hak şöyle buyuruyor:

إِنَّ اللَّهَ يُحِبُّ التَّوَّابِينَ وَيُحِبُّ الْمُتَطَهِّرِينَ

“Şüphesiz Allah çok tövbe edenleri sever, çok temizlenenleri sever.”[3] Yani bütün insanlarda, hata ve günah işleme potansiyeli bulunmaktadır. Bundan dolayı Yüce Rabbimiz, tövbe kapısını bütün insanlar için açık bırakmıştır. Hata ve günah işlememiz halinde tövbe edecek, batıla bulaşmamız halinde ise, hakkın hâkim olması için hiç vakit kaybetmeden hak işlerle daha çok uğraşacağız. Yüce Rabbimiz şöyle buyuruyor:

بَلْ نَقْذِفُ بِالْحَقِّ عَلَى الْبَاطِلِ فَيَدْمَغُهُ فَإِذَا هُوَ زَاهِقٌ وَلَكُمُ الْوَيْلُ مِمَّا تَصِفُونَ

“Hayır, biz hakkı batılın üstüne atarız, o da onun beynini darmadağın eder. Bir de bakarsın ki o, yok olup gitmiştir. (Allah'a karşı) yakıştırdığınız vasıflardan ötürü yazıklar olsun size!”[4]

Buna göre bize düşen tek şey, hakkın tarafında olup hak için çalışmak ve hakkın hâkim olmasını sağlamaktır. Yüce Allah şöyle buyuruyor:

لَقَدْ خَلَقْنَا الْإِنْسَانَ فِي أَحْسَنِ تَقْوِيمٍ

“Gerçekten (biz) insanı, en güzel bir biçimde yarattık!”[5] Bu ayete göre insan, ‘fıtrat’ diye adlandırılan hakkı tanıyabilecek, sevebilecek, savunabilecek, hakkın ve haklının tarafında durabilecek bir donanımda yaratılmıştır. Bunun için Hz. Peygamber (s.a.v) günahı/kötülüğü,

البِرُّ حُسْنُ الخُلق، والإثم ما حَاكَ في نفسك

“Senin vicdanını tırmalayan şeydir”[6] şeklinde tarif etmektedir. Yani günah ve kötülük, vicdanın rahatlıkla tanıyabileceği ve rahatsız olup hiçbir şekilde tasvip edemeyeceği bir husustur. Bu anlamda müftüler fetva verse de en sağlıklı fetvanın, sağlam vicdanlar tarafından verilebileceğini rahatlıkla söyleyebiliriz.

Yüce Rabbimiz, hak ve batıl arasındaki ilişkiyi bir temsille şöyle buyurarak anlatmaktadır:

أَنزَلَ مِنَ السَّمَاء مَاء فَسَالَتْ أَوْدِيَةٌ بِقَدَرِهَا فَاحْتَمَلَ السَّيْلُ زَبَدًا رَّابِيًا وَمِمَّا يُوقِدُونَ عَلَيْهِ فِي النَّارِ ابْتِغَاء حِلْيَةٍ أَوْ مَتَاعٍ زَبَدٌ مِّثْلُهُ كَذَلِكَ

يَضْرِبُ اللَّهُ الْحَقَّ وَالْبَاطِلَ فَأَمَّا الزَّبَدُ فَيَذْهَبُ جُفَاء وَأَمَّا مَا يَنفَعُ النَّاسَ فَيَمْكُثُ فِي الأَرْضِ كَذَلِكَ يَضْرِبُ اللَّهُ الأَمْثَالَ

“O (Allah), gökten su indirdi de dereler kendi ölçülerince dolup aktı ve sel üste çıkan köpüğü aldı götürdü. Süs eşyası veya yararlanılacak bir şey elde etmek için ateşte erittikleri şeylerden de böyle köpük olur. İşte Allah, hak ile batıla böyle misal getirir. Köpüğe gelince sönüp gider. İnsanlara yararlı olan ise yerde kalır. İşte Allah, böyle misaller verir.”[7]

Dikkat edilirse burada hak, suya; batıl ise köpüğe benzetilmiştir. Hızlı akmasından dolayı yüzeyinde oluşan görkemli ve şatafatlı köpük, insanlar için faydalı olan suyu örtmüş ve görünmez kılmıştır. Ancak suyun görünmez hale gelmesi, kaybolduğu veya yok olduğu anlamına gelmemelidir. Çünkü koca medeniyetler inşa edebilme gücüne sahip olan su, her şeye rağmen yatağında akmaya devam edecek ve bütün engellere rağmen mutlaka hedefine varacaktır.

Bunun gibi hak, her ne kadar batıl tarafından örtülmeye, engellenmeye ve yok edilmeye çalışılsa da insanlara asıl faydalı olması, hayatın kaynağını ve özünü oluşturması, kalıcı ve daim vasfını korumasından dolayı mutlaka hedefine varacak ve yeryüzüne hâkim olacaktır. Cenâb-ı Hak bir başka ayette şöyle buyurmaktadır:

أَلَمْ تَرَ كَيْفَ ضَرَبَ اللَّهُ مَثَلاً كَلِمَةً طَيِّبَةً كَشَجَرَةٍ طَيِّبَةٍ أَصْلُهَا ثَابِتٌ وَفَرْعُهَا فِي السَّمَاء تُؤْتِي أُكُلَهَا كُلَّ حِينٍ بِإِذْنِ رَبِّهَا

وَيَضْرِبُ اللَّهُ الأَمْثَالَ لِلنَّاسِ لَعَلَّهُمْ يَتَذَكَّرُونَ وَمَثَلُ كَلِمَةٍ خَبِيثَةٍ كَشَجَرَةٍ خَبِيثَةٍ اجْتُثَّتْ مِن فَوْقِ الأَرْضِ مَا لَهَا مِن قَرَارٍ

“Görmedin mi Allah nasıl bir benzetme yaptı: Güzel (hak) söz, kökü yerin derinliklerinde sabit, dalları ise göğe doğru yükselmiş bir ağaç gibidir ki Rabbinin izniyle her zaman meyvesini verir. Düşünüp ders çıkarsınlar diye Allah insanlara böyle temsiller getirir. Kötü (batıl) bir sözün durumu da; yerden koparılmış, ayakta durma imkânı olmayan kötü bir ağacın durumu gibidir.”[8]

Bu ayetlerde de hakkın sabit ve kalıcı, batılın ise geçici ve zâil olduğu net olarak anlaşılmaktadır. Bu ayetlerin devamında Yüce Rabbimiz bize bir müjde vererek şöyle buyurmaktadır:

يُثَبِّتُ اللَّهُ الَّذِينَ آمَنُواْ بِالْقَوْلِ الثَّابِتِ فِي الْحَيَاةِ الدُّنْيَا وَفِي الآخِرَةِ وَيُضِلُّ اللَّهُ الظَّالِمِينَ وَيَفْعَلُ اللَّهُ مَا يَشَاء

“Allah, iman edenleri hem dünya hayatında hem de ahirette sabit (hak) bir sözle sağlamlaştırır, zalimleri ise saptırır. Ve Allah dilediğini yapar.”[9] Buradaki sabit ve hak olan söz, kelime-i şehâdet ve bunu destekleyen bütün sözlerdir.

Bu sözlerden birinde Milli Şairimiz Mehmet Akif Ersoy şöyle söylemektedir:

Hâlık’ın nâmütenahi adı var, en başı “Hak”,

Ne büyük şey kul için hakkı tutup kaldırmak!

Cenâb-ı Hak, ömrümüzün sonuna kadar hakkı söylemeyi, hakkı savunmayı, hakkın yanında olmayı, hakkı tutup kaldırmayı ve hakkı hâkim kılmayı bize ve kıyamete kadar gelecek bütün nesillerimize nasip ve müyesser eylesin. Hepinizi Allah’a emanet ediyorum.

[1] İsra Suresi, 17/81.

[2] Tirmizî, Birr 55.

[3] Bakara, 2/222.

[4] Enbiya, 21/18.

[5] Tin, 95/4.

[6] Tirmizi, Zühd, 52.

[7] Ra’d, 13/17.

[8] İbrahim, 14/24-26.

[9] İbrahim, 14/27.

Yorumlar (1)
Mirmufti47 1 yıl önce
Elinize sağlık
14
açık
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 30 81
2. Fenerbahçe 30 79
3. Trabzonspor 30 49
4. Beşiktaş 30 46
5. Kasımpasa 30 43
6. Başakşehir 30 42
7. Rizespor 30 42
8. Antalyaspor 30 41
9. A.Demirspor 30 39
10. Alanyaspor 30 39
11. Sivasspor 30 38
12. Samsunspor 30 36
13. Kayserispor 30 36
14. Ankaragücü 30 33
15. Hatayspor 30 33
16. Konyaspor 30 33
17. Gaziantep FK 30 31
18. Karagümrük 30 30
19. Pendikspor 30 29
20. İstanbulspor 30 13
Takımlar O P
1. Eyüpspor 27 64
2. Göztepe 27 56
3. Sakaryaspor 27 47
4. Ahlatçı Çorum FK 27 45
5. Kocaelispor 27 45
6. Bodrumspor 27 44
7. Boluspor 27 43
8. Bandırmaspor 27 41
9. Gençlerbirliği 27 40
10. Erzurumspor 27 37
11. Ümraniye 27 33
12. Keçiörengücü 27 32
13. Manisa FK 27 31
14. Şanlıurfaspor 27 27
15. Tuzlaspor 27 27
16. Adanaspor 27 27
17. Altay 27 15
18. Giresunspor 27 7
Takımlar O P
1. Arsenal 28 64
2. Liverpool 28 64
3. M.City 28 63
4. Aston Villa 29 56
5. Tottenham 28 53
6. M. United 28 47
7. West Ham United 29 44
8. Brighton 28 42
9. Wolves 28 41
10. Newcastle 28 40
11. Chelsea 27 39
12. Fulham 29 38
13. Bournemouth 28 35
14. Crystal Palace 28 29
15. Brentford 29 26
16. Everton 28 25
17. Luton Town 29 22
18. Nottingham Forest 29 21
19. Burnley 29 17
20. Sheffield United 28 14
Takımlar O P
1. Real Madrid 29 72
2. Barcelona 29 64
3. Girona 29 62
4. Athletic Bilbao 29 56
5. Atletico Madrid 29 55
6. Real Sociedad 29 46
7. Real Betis 29 42
8. Valencia 28 40
9. Villarreal 29 38
10. Getafe 29 38
11. Las Palmas 29 37
12. Osasuna 29 36
13. Deportivo Alaves 29 32
14. Mallorca 29 30
15. Rayo Vallecano 29 29
16. Sevilla 29 28
17. Celta Vigo 29 27
18. Cadiz 29 22
19. Granada 28 14
20. Almeria 29 13
Namaz Vakti 19 Mart 2024
İmsak 05:10
Güneş 06:30
Öğle 12:45
İkindi 16:10
Akşam 18:50
Yatsı 20:05