25.12.2021, 23:03

DUYGUSAL ŞİDDET ZİNCİRİNİ KIRMAK

Duygusal şiddet; korkutarak, tehdit ederek, suçlayarak, aşağılayarak, hakaret ederek, sürekli eleştirip sindirerek, sözel, sosyal, maddi ve bazen de fiziksel baskı yoluyla, failin mağduru duygusal olarak sindirmek, ona yaptırım uygulamak veya cezalandırmak için baskı uyguladığı bir istismar biçimidir.

Duygusal şiddet uygulayan kişi bağırma, tehdit, hakaret, mağdurun hareketlerini kontrol etme, başkalarıyla ilişkilerini denetleme, sınırlama ve en önemlisi de değersizlik duygusu uyandırma gibi yollarla mağdura sistematik olarak duygusal baskı uygular.

Anne-baba kutsallığı, evlilik kutsallığı, ayıp, yasak, günah gibi toplumdaki yaygın değerlerden beslendiği için kolayca göz ardı edilir hatta onaylanıp kabul görür. Ancak, duygusal şiddet insanın kendisine olan saygısını, güvenini, değerini yavaş yavaş kemiren bir beyin yıkama sürecidir ve bu şiddet türünün sonuçları fiziksel şiddette olduğu gibi kolayca görülemediğinden kişinin yaşadığı travmalar da uzun süre fark edilemez.

Duygusal şiddet, en sık rastlanan fakat en zor önlem alınan şiddet türüdür. Bu şiddeti uygulayanlar da anne-babalar, aile büyükleri, kardeşler, eş, sevgili, çocuklar, arkadaşlar ya da iş hayatındaki yöneticiler gibi kolay kolay vazgeçilemeyeceği düşünülen insanlardır. Şiddet mağdurları, ne kadar başarılı, zeki, çekici, becerikli olurlarsa olsunlar kendilerini ‘’yetersiz, beceriksiz, aptal, çirkin, günahkâr, suçlu, kirlenmiş, zavallı’’ gibi hissederler.

Duygusal şiddete uğrayan insanları, çoğu zaman ilk görüşte tanımak mümkündür. Belli etmemeye çalışsalar da beden dilleri, olağan durumlar karşısında verdikleri tepkiler dahi oldukça anlaşılırdır.

Hafif bir sesle konuşurlar, gözleri dalgın bakar ve kolayca ıslanır, oturdukları yere yerleşemez sadece ilişirler, konuşmalarını bölen sessiz boşluklar vardır, yaşadıklarını tanımlamakta ve içlerinden geçeni kelimelere dökmekte zorlanırlar ve sıklıkla kendilerini suçlarlar. Zaten, yaşadıkları da tanımlanması ve ifade edilmesi zor bir şeydir.

Genellikle iyi kalpli, zeki, nazik, sevecen ve nitelikli insanlar olmalarına rağmen artık özgüvenleri zayıflamaya başlamıştır.

Duygusal şiddet, fiziksel şiddetten farklı olarak vücut yerine kalbin darbe aldığı, kemikler yerine duyguların kırıldığı, beyin yerine benliğin, ben olma durumunun sarsıntı geçirdiği bir şiddet türüdür. Dolayısıyla en kötü olan tarafı da budur. Diğer insanların mağdura uygulanan duygusal şiddetin boyutunu, mağdurda uyandırdığı üzüntü, korku ve endişenin, fiziksel şiddette olduğu gibi gözle görülebilir olmadığından ve tanımlanamadığından suç kabul edilmeyip faile herhangi bir ceza uygulanamaz. Bu da oldukça trajikomik bir durumdur. Yasalara göre, duygusal şiddet bir suçtur ancak cezasız kalmaktadır.

Çoğu zaman saldırgan, toplum içinde karşısındakini küçük düşürmekten, onu aşağılamaktan çekinmez. Bazıları ise korkaktır, mağdurun savunmasız olduğu durumlarda, çoğu kez yalnızlarken şiddet uygular. Dışarıya ise son derece ilgili, sorumluluk sahibi, sevgi dolu bir insan rolü yapar.

ŞİDDET UYGULAYANLARIN, DUYGUSAL ŞİDDET ANLAMINDA KENDİLERİNCE UYGULADIKLARI PEK ÇOK YÖNTEMLERİ VARDIR.

İsim takma, küfretme, bağırma, aşağılama, tehdit etme, aşırı kıskançlık, suçlama gibi açık açık yapılan saldırganlıkları vardır. Karşısındakini kendisiyle eşit ve bağımsız bir birey olarak görmez. Neyin iyi neyin kötü olduğunu, kimin haklı ya da haksız olduğunu kendisi belirler.

O AKIL VERİR, KARAR VERİR VE CEZA VERİR. HER ŞEYİN EN DOĞRUSUNU O BİLİYORDUR!

Bazen de karşısındaki insanı dinlemez, görmezden gelir, küser, konuşmaz, verdiği sözleri tutmayıp unutmuş gibi yapar. Haber vermeden kolayca terk eder, aramaz. Davranış ve mimikleriyle örtülü aşağılama yaptığında, mağdurun itirazı halinde ‘’ben öyle demedim, neden bahsettiğini anlamadım, nereden çıkarıyorsun bunları’’ gibi sorularla mağdurun kendisini suçlamasını sağlayabilir.

‘’Çok hassassın, abartıyorsun, amma da büyüttün’’ gibi cümlelerle mağdurun hissettiklerini küçümser.

Sanki size şiddet uygulamıyor da iyiliğinizi düşünüyormuş gibi ‘’yol gösterme, yardım etme, çözüm üretme’’ kılıfında da karşınıza çıkabilir.

Bu durum karşısında mağdur, iç çatışma yaşar, kendinden ve hissettiklerinden şüphe duyar. Gerçeklik algısı bozulur, giderek kötü bir insan olduğuna ve aklını kaçırmaya başladığına inanır.

DUYGUSAL ŞİDDETİN HİSSEDEN TARAFINDAN SONUCU OLDUKÇA AĞIR OLABİLİR.

Zamanında tanınmaz ve çözümlenmezse duygusal şiddet yaşam sevincini öldürür ve sağlığı olumsuz yönde etkiler. Sosyal ilişkiler, aile ilişkileri ve cinsel yaşam zamanla bozulur. Sürekli yorgunluk, uykusuzluk, yaygın ağrılar, hastalıklar, aşırı yeme veya hiç yememe, korku içinde yaşama, depresyon bulguları, endişe bozuklukları, utanç ve suçluluk duyguları, ölüm isteği, alkol bağımlılığı ortaya çıkabilir.

Öfke kontrolü zorlaşır, zamanla mağdur da öğrendiklerini benimseyip saldırganlYaşabilir. Hatta bu öfkeyi en önce kendisine doğrultur. Kendisini affedemez, yaşatılandan kendisini sorumlu tutup kendi kendini cezalandırmaya başlar. Artık kendisinin de hedefi tıpkı şiddet uygulayan gibi kendisidir.

Duygusal şiddet zincirini kırmak isteyen mağdurun ilk yapması gereken sorumluluğu üstlenip, gelişip özgürleşmesidir!

Mağdursanız, duygusal şiddetin sürdürülmesinde sizin izninizin önemli bir rolü olduğunu unutmayın. Yaşadıklarınıza başkaldırmakla sorumlusunuz, sergilediğiniz boyun eğici davranışları fark etmek, değiştirmek ve bunu net bir şekilde karşı tarafa göstermek zorundasınız!

Bunun için gelişip özgürleşmeyi seçin. Çözülmemiş iç çatışmaları olan, bazılarında ağır kişilik bozuklukları görülen, sevgisini göstermeyen, kendi içlerinde ciddi problemleri olan insanlardan kaçıp kurtulduğunuz zaman artık o kişiden özgürleşmişsiniz demektir.

Kişinin en büyük yardımcısı ve kurtarıcısı yine kendisidir. Kendisine yardım etmeyene hiç kimse yardım edemez!

Kendinizde olanın farkına varabilmeniz dileğiyle…

Yorumlar (1)
Dilek 2 yıl önce
Yine muhteşem bir yazı... şiddetin her türlüsü zarar ziyan ne güzel bir yazı olmuş ders alınması dileği ile
14
açık
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 34 93
2. Fenerbahçe 34 89
3. Trabzonspor 34 58
4. Başakşehir 34 52
5. Beşiktaş 34 51
6. Kasımpasa 34 49
7. Rizespor 34 49
8. Alanyaspor 34 48
9. Sivasspor 34 48
10. Antalyaspor 34 45
11. A.Demirspor 34 41
12. Kayserispor 34 40
13. Samsunspor 34 39
14. Ankaragücü 34 38
15. Karagümrük 34 36
16. Konyaspor 34 36
17. Gaziantep FK 34 34
18. Hatayspor 34 33
19. Pendikspor 34 30
20. İstanbulspor 34 16
Takımlar O P
1. Eyüpspor 32 72
2. Göztepe 32 66
3. Sakaryaspor 32 57
4. Kocaelispor 32 55
5. Ahlatçı Çorum FK 32 55
6. Bodrumspor 32 53
7. Boluspor 32 50
8. Bandırmaspor 32 47
9. Gençlerbirliği 32 47
10. Erzurumspor 32 44
11. Keçiörengücü 32 39
12. Manisa FK 32 37
13. Ümraniye 32 37
14. Şanlıurfaspor 32 34
15. Tuzlaspor 32 34
16. Adanaspor 32 33
17. Altay 32 15
18. Giresunspor 32 7
Takımlar O P
1. Arsenal 35 80
2. M.City 34 79
3. Liverpool 35 75
4. Aston Villa 35 67
5. Tottenham 33 60
6. M. United 34 54
7. Newcastle 34 53
8. West Ham United 35 49
9. Chelsea 33 48
10. Bournemouth 35 48
11. Wolves 35 46
12. Brighton 34 44
13. Fulham 35 43
14. Crystal Palace 35 40
15. Everton 35 36
16. Brentford 35 35
17. Nottingham Forest 35 26
18. Luton Town 35 25
19. Burnley 35 24
20. Sheffield United 35 16
Takımlar O P
1. Real Madrid 33 84
2. Barcelona 33 73
3. Girona 33 71
4. Atletico Madrid 33 64
5. Athletic Bilbao 33 58
6. Real Sociedad 33 51
7. Real Betis 33 49
8. Valencia 33 47
9. Villarreal 33 45
10. Getafe 33 43
11. Osasuna 33 39
12. Deportivo Alaves 33 38
13. Sevilla 33 38
14. Las Palmas 33 37
15. Rayo Vallecano 33 34
16. Mallorca 33 32
17. Celta Vigo 33 31
18. Cadiz 33 26
19. Granada 33 21
20. Almeria 33 14
Namaz Vakti 30 Nisan 2024
İmsak 04:00
Güneş 05:31
Öğle 12:35
İkindi 16:21
Akşam 19:28
Yatsı 20:53