İYİ Parti'den Kardeş Şehir Açıklaması: Umarız Hayrettin Güngör Yanlış Kararından Döner

Kahramanmaraş İYİ Parti İl Başkanlığı'nın yaptığı basın açıkması şöyle;

"Çok saygı değer ilçe başkanlarım, partimizin kıymetli yöneticileri, hanımefendiler, beyefendiler, sevgili gençler, çileli ömürlerini yurdundan. yuvasından uzak, ailelerinin akıbetinden bihaber yüreği buruk Doğu Türkistanlı Uygur kardeşlerim,kıymetli basın mensubu arkadaşlarım!

Bugün hepimizi derinden etkileyen ve kahraman şehrimize, şehrimizin tarihine yakışmayan ve asla kabul etmeyeceğimiz bir karara itirazımızı ifade ermek üzere bir aradayız. Ümit eder ve umarım ki bu protokolün imzalanmasına imza atan yetkilililer ve Kahramanmaraş Büyükşehir Belediye başkanı Hayrettin Güngör yanlış kararından döner.

Değerli Basın Mensupları,

Çin Halk Cumhuriyeti Doğu Türkistan’ı işgal etmiş ve devlet varlığını yok saymaktadır. Bu sebeple Doğu Türkistan’ı baskı altında tutabilmek için uzun yıllardır sistematik bir şekilde Uygur Türkleri üzerinde dünyanın en şedit, en alçak metodları ile bir asimile politikası uygulamaktadır.

Bilindiği gibi coğrafi olarak Çin’in Batı ile iletişiminin arasında iki önemli engel vardır. Birincisi 5000 km uzunluğundaki dev Taklamakan Çölü, ikincisi de Çin sınırını boydan boya kaplayan Çin Seddidir.

Doğu Türkistan ise Çin’in, çölün ilerisinde ve setin arkasında kalan tek toprağıdır ve bu yönüyle Çin’in Batıya açılan penceresi konumundadır.

Bugün, Doğu Türkistan’nın, Çin’deki konumu sadece coğrafi bakımdan önemli bir tampon bölge olmaktan ziyade, onun eşsiz enerji statüsü Çin’in enerji güvenliği açısından vazgeçilemez stratejik önem taşımaktadır.


Özellikle, Doğu Türkistan çok önemli bir stratejik sıçrama tahtası olup batı bölgesi Orta Asya ile sınırları vardır, güneyde komşu olan Pakistan üzerinden deniz yolu ile doğrudan Hint Okyanusu ve Hürmüz Boğazı’na ulaşabilir.


Türk düşmanı katil Çin, Doğu Türkistan'ın coğrafi avantajlarından yararlanarak, Ortadoğu ve Orta Asya-Hazar bölgesindeki petrol ve doğal gazı Doğu Türkistan üzerinden Çin’in iç bölgelerine taşıyabilmeyi planlamaktadır, geleneksel deniz nakliye rotasında mecburi geçiş noktası olan ve başkalarının kontrolü altındaki Malacca Boğazı’na muhtaç kalmak istememektedir.


Avrasya kıtasının merkezi konumunda yer alan Doğu Türkistan yeni “Avrasya Kıtasal Köprüsü”nün boğaz rolünü oynamaktadır.


Orta Asya ve Ortadoğu ile Çin’i bağlayan en elverişli karayollarından biridir ve aynı zamanda komşu ülkelerin kaynaklarını ve pazarlarını kullanmak için en uygun bölgedir.


Doğu Türkistan Jeopolitik önemi dışında, ayrıca Çin’in 21. yüzyıl sürdürebilir kalkınması için doğal kaynaklar tedarik merkezidir.

Bu sebeple Katil Çin devleti emellerine ulaşabilmek için hiç bir aklın, insafın ve asgari bir insanlığın kabul etmeyeceği maddi ve manevi işkenceyle devlet politikası olarak sistematik hale getirdiği asimile politikasını Uygur Türklerine karşı acımasızca uygulamaktadır.

Değerli Basın Mensupları,

Türk düşmanı Katil Çin, Uygurca eğitim veren okulları kapatarak bunun yerine ana sınıfından başlayarak üniversiteye kadar çince eğitimi mecburi hale getirmektedir.

Din ve ibadet özgürlüğünü kısıtlayarak

Kur’an eğitimini yasaklamış, Ramazanda oruç tutmayı yasaklamış, camiye girişler yasaktı şimdi camiler de yakılıp yıkılmaktadır.

Türk-İslam eserlerini tahrip etmektedir.

Tarihi eserler yıkılarak yerlerine apartmanlar yapılmaktadır.

Ekonomik ayrımcılıkla Doğu Türkistan’da ki ekonomik kalkınmadan Uygurlara pay vermemektedir. Bu bölgeye Çin’li yatırımcılar getirilerek Uygurlar kendi yurtlarından göçe zorlanmaktadır.

Bunların yanı sıra Uygurların edebiyat ve sanat adamlarını ve öne çıkan isimleri kamplara alarak insanlık dışı işkencelere tabi tutmaktadır.

Türk düşmanı katil Çin istiyor ki bütün Uygurların hafızasını yok edelim, kimliksizleştirelim. Kamplarda parçalanmış aileler geçmişini unutsun.

Şimdi Türk düşmanı Çin’in en önemli stratejilerinden birisi de bu asimile politikasına itiraz eden ülke ve şehirlere ekonomik yatırım yaparak itirazları pasifize etme ve susturma ameliyasıdır. İşte bu kalemden olmak üzere ülkemizde de kardeş şehirler oluşturarak tarihimize, kültürümüze, medeniyet kodlarımıza, şanımıza, kahramanlığımıza ve Türk’ün tarihi rolüne bir hançer gibi, bir kara leke olarak üzerimize yapıştırmak ve kendimizi inkar anlamına gelecek “kardeş şehir” uygulamasını maalesef “Maraş bize mezar olmadan düşmana gülzar olamaz” diyen Sütçü İmamların, Rıdvan Hocaların ruhlarını muazzep etme pahasına Kahramanmaraş Büyükşehir Belediye Başkanı Hayrettin Güngör Uygur Türklernin tutulduğu kampların da olduğu Türk düşmanı katil Çin’in Yiwu şehri ile “kardeş şehir” protokolü imzalamıştır. Biz Türk düşmanı Katil Çin’in Yiwu şehri ile imzalanan kardeşliğini kabul etmiyor, reddediyoruz.

Sayın Güngör’e soralım,

Türk düşmanı Çin ile kardeş olmayı içinize sindiriyor musunuz?

Sindirmiyorsanız Kahraman şehrin şahs- ı manevisine ihanet sayılacak bu rezil uygulamadan behamahal vaz geçin.

Sindiriyorsanız sizi bu kardeşliğe mecbur kılan saik nedir?

Türk düşmanı Çin Doğu Türkistan’da kardeş aile politikası adı altında her Uygur aileye bir Çin’li erkek yerleştiriyor. Harim-i İsmetimize, mahremiyetimize yapılan bu şeni uygulamayı biz ne kadar insanlık dışı, tahammül edilmez bir uygulama olarak görüyor ve yüreklerimiz sızılıyorken, siz şimdi soydaşlarımızın işkence altında tutulduğu Yiwu şehrini İstiklal mücadelesinin bayraktarlığını yapmış kahraman şehre kardeş yapıyorsunuz. Bu nasıl bir soydaşlıktır? Nasıl bir kardeşliktir? Bu ne tarihsizliktir?

Peki Sayın Güngör, İsrail’in herhangi bir şehri ile de kardeş şehir olacak mısınız?

Kahramanmaraş İyi Parti İl teşkilatı olarak kendisine partimiz ve kahraman şehrin bir evladı olarak bütün halkımız adına bu yanlış uygulamadan derhal vaz geçmesi çağrısında bulunuyoruz.

Esir iken Kırım, Kerkük, Türkistan,

Bana zindan olur Maraş, Elbistan

İbni Sina, Dedem Korkut , Alparslan

Susarsam hakkını helal etmesin

Biz, İyi parti olarak, Kahramanmaraş olarak Hayrettin Güngör Türk düşmanı katil Çin ile geliştirilen bu kardeş şehir uygulamasından vaz geçinceye kadar susmayacağımızı buradan bütün şehrimize ve Türkiye’ye ilan ediyoruz. Ve tüm halkımızı bu uygulamaya karşı çıkmaya davet ediyoruz."