Kahraman TV
2021-10-06 15:59:26

AİLE KONUTUNUN HAYATİ ÖNEMİ

Emine NALÇACI

06 Ekim 2021, 15:59

Aile konutu terimi; hukuk dünyamıza 2002'de girmiş bir kavramdır, kanunda tam tanımı yapılmamakla birlikte, eşlerin birlikte (varsa çocuklarıyla birlikte) daimi olarak oturdukları, acı-tatlı yaşam faaliyetlerini yürüttükleri evdir, Yargıtay da bu şekilde kabul etmektedir. Eşler; elbette kanunen-hukuken evli olan kimselerdir. Aile konutu, kira da olabilir. Önemli olan; ailenin daimi olarak birlikte, bu evde oturmasıdır. Bu kapsamda geçici olarak oturulan yazlık, bağ evi, tayin,sağlık sorunları...vb sebeple eşlerden birinin tek yaşadığı ev aile konutu değildir. Aslolan aile konutunun tek bir tane olmasıdır.

Eşlerden birinin; çeşitli sebeplerle aile konutundan uzakta olması, eşlerden biri aleyhine uzaklaştırma kararının olması, eşler arasında ayrılık kararı verilmiş olması (boşanma değil!) evin aile konutu olma niteliğini değiştirmez.

Evin aile konutu olması; evlilik birliğin içerisinde tarafların huzuru, evliliğin sağlıklı bir şekilde devamı, tarafların barınma ihtiyaçları, özellikle de çocukların huzuru bakımından son derece önemlidir, şöyle ki: Aile konutu olan ev üzerinde, eşlerden biri dilediğini yapamaz! Alışkındır Türk Milleti; baba bir gün bir kağıt imzalar, aylar sonra o ev satılır, çocuklar ne olduğunu anlamaz, karı-koca boşanmanın eşiğine gelir... Tüm bunları bir nebze de olsa önleme noktasında aile konutu niteliği çok önemlidir. Çünkü kanun aynen şöyle der: "Eşlerden biri, diğer eşin açık rızası bulunmadıkça, aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz." Yani eviniz aile konutu ise; buna ilişkin şerh verdirirsiniz ve eşiniz sizin açık rızanız olmadıkça evinizi satamaz, ipotek veremez, yahut başka sınırlayıcı bir işlem yapamaz.

Aile konutunun hayati önemi dedim; çünkü herbirimiz yaşadık, gördük ya da duyduk, kumar masasında senet karşılığı kaybedilen evleri, birine kefil olup ipotekle satılan evleri, durduk yere kardeş üzerine yapılan evleri, dişinden tırnağından artanla var edilen bir evin tek bir imza ile elden çıktığını yaşadık...

Aile konutu niteliğine sahip eviniz eğer kira ise; kira sözleşmesinde taraf değilseniz-imzanız yoksa ev sahibine yapacağınız bir bildirim ile kira sözleşmesinin tarafı haline gelirsiniz. Bundan sonra ev sahibi; yapacağı bildirim ve ihtarları size de yapması gerekecektir ve en önemlisi eşiniz sizin açık rızanız olmadan kira sözleşmesini sonlandıramaz. Aile konutu şerhi varsa; eşiniz ev sahibine karşı tahliye taahhüdü vermişse bu da sizi bağlamaz.

Aile konutu niteliğine sahip eviniz; eşinizin adına kayıtlı ise gecikmeksizin tapuya aile konutu şerhi verdirmeniz, olası tehlikelerin önüne geçmenizi sağlayacaktır. Çünkü tapuda aile konutu şerhi varsa; sizin açık rızanız olmadan eşiniz o evi satamaz, devredemez, ipotek veremez. Karşı taraf; ister akraba, ister banka, ister 3. Kişi olsun fark etmez, aile konutu şerhi olan ev, eşin açık rızası olmadan satılamaz, ipotek verilemez.

Aile konutu şerhini ilgili tapu müdürlüğüne gerekli evraklarla birlikte vereceğiniz dilekçe ile koydurabilirsiniz. Boşanma davanız devam ediyorsa; mal kaçırmayı önlemek amacıyla derhal evin aile konutu olduğunun tespiti ile tapuya şerhin koyulmasını talep etmeniz ve bu sürecin uzamaması için işlemleri yakından takip etmeniz gerekmektedir.

Yukarıda ifade ettiğim tüm durumlarda; diğer eşten rıza alınamıyorsa, haklı sebep olmaksızın rıza verilmiyorsa hakimin müdahalesi talep edilebilir. Örneğin; ailenin yararına bir işlemde dahi eşlerden biri inat olsun diye, başka bir şeyi kabul ettirmek amacıyla...vb çeşitli sebeplerle rıza göstermiyorsa, eş mahkemeye başvurarak hakimin müdahale etmesini isteyebilir. Hakim; evlilik birliğinin maddi-manevi değerlerini gözeterek, aileyi koruyarak bir karar verecektir.

Yazımda hukuki dilden uzak bir şekilde, herkesin anlayabileceği şekilde aile konutu şerhini anlatmayı seçtim. Konunun hukuki teknik detaylarına, istisnalarına, birtakım özel durumlara değinmedim. Hukuki bir süreci bir avukatla takip etmeniz her zaman lehinize olacaktır; tıpkı bir ameliyat için doktora güvendiğiniz gibi... İleride daha büyük bedeller ödememek için mutlaka bir avukatla çalışın, mutlaka bir avukata danışın arzuhalcilere ya da avukat olmayan iş takipçilerine değil...

Hukukun ışığında buluşmak dileğiyle...

Yorumlar (1)

Atalay 3 Yıl Önce

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.