06.01.2023, 17:17

ŞÜKÜR OLMAZSA NİMET ZULMEDER

Ey Servet Sahipleri! Sizin üzerinden bu servetleri kazandığınızı söylediğiniz bütün kaynaklarınızın ve imkanlarınızın; yani bağınız, bahçeniz, araziniz, tohumunuz, aklınız, zekânız, gücünüz, ilminiz, bilginiz, becerileriniz, donanımlarınız, araç ve gereçlerinizin hepsini size bahşeden Yüce Allahtır. Dahası bu zenginliğinizin oluşması ve artması için güneşi, ayı, yıldızları, toprağı, havayı, suyu, geceyi ve gündüzü, sıcağı ve soğuğu, uygun ortam ve koşulları yaratan ancak ve ancak Kadir-i Mutlak Yüce Allahtır.

ŞÜKÜR OLMAZSA NİMET ZULMEDER

Cenab-ı Hak, sözün en güzelini söylemeyi ve en güzeline uymayı bizlere nasip eylesin. Kur’an-ı Kerim, verdiği mesajların daha anlaşılır olması, zihne iyice yerleşmesi ve kalıcı olması için kıssa metoduna başvurmaktadır. Bu kıssaların birinde güzel bir bahçesi olan bir insan anlatılmaktadır. Cenab-ı Hak şöyle buyuruyor:

وَاضْرِبْ لَهُم مَّثَلا رَّجُلَيْنِ جَعَلْنَا لِأَحَدِهِمَا جَنَّتَيْنِ مِنْ أَعْنَابٍ وَحَفَفْنَاهُمَا بِنَخْلٍ وَجَعَلْنَا بَيْنَهُمَا زَرْعًا

كِلْتَا الْجَنَّتَيْنِ آتَتْ أُكُلَهَا وَلَمْ تَظْلِمْ مِنْهُ شَيْئًا وَفَجَّرْنَا خِلالَهُمَا نَهَرًا

وَكَانَ لَهُ ثَمَرٌ فَقَالَ لِصَاحِبِهِ وَهُوَ يُحَاوِرُهُ أَنَا أَكْثَرُ مِنكَ مَالا وَأَعَزُّ نَفَرًا

Onlara, şu iki adamı misal olarak anlat: Bunlardan birine iki üzüm bağı vermiş, her ikisinin de etrafını hurmalarla donatmış, aralarında da ekinler bitirmiştik. İki bağın ikisi de yemişlerini vermiş, hiçbirini eksik bırakmamıştı. İkisinin arasından bir de ırmak fışkırtmıştık. Bu adamın başka geliri de vardı. Bu yüzden arkadaşıyla konuşurken ona şöyle dedi: “Ben, servetçe senden daha zenginim; insan sayısı bakımından da senden daha güçlüyüm.”[1]

Dikkat edilirse ayette anlatılan bahçeden “cennet” diye söz edilmektedir. Çünkü cennet, en güzel nimetleri bünyesinde barındıran mekân demektir. Ancak bu dünyanın nimetleri, ne kadar güzel olsa da asıl güzellik ahiret hayatının güzelliğidir. Onun için hepimizin duası, ‘ahirette cennet ehlinden olmak ve oradaki en güzel nimetlere erişmek’ yönündedir.

Bu ayetlerde anlatılan bahçe sahibi, verimli, sulu ve bereketli topraklara sahip bir şahıstır. Yani onun toprağa attığı her tohum mutlaka bitmekte, bire bin vermekte ve etrafında akıtılan nehirler vesilesiyle bereketini fışkırtmaktadır. Bu nimetlerin bolluğuna ve görkemli duruşuna aldanıp nimetin asıl sahibini unutunca arkadaşına “Ben mal mülk ve servet yönünden senden daha güçlüyüm ve daha zenginim” deme cüretinde bulundu. Oysa fani olana dayanmak ve ondan güç almaya çalışmak sadece zavallı insanların sergileyeceği bir tavırdır. Bu konuda atalarımız ne güzel söylemişler:

Zenginliğine güvenme bir kıvılcım yok eder;

Güzelliğine güvenme bir sivilce yok eder.

Büyük şairimiz Yunus Emre de şöyle diyor:

Mal sahibi mülk sahibi,

Hani bunun ilk sahibi?!

Mal da yalan mülk de yalan,

Gel biraz da sen oyalan!!.

Kıssada büyük bir gurur ve kibirle hareket eden bahçe sahibi, bir gün bahçesine girdiğinde her şeyin tamamen talan olduğunu görür. Çünkü Yüce Allah’ın bu dünyada vermiş olduğu nimetlerin şükrünü insan hakkıyla eda etmediğinde o nimet, sahibine zulmetmeye başlıyor; hatta kalbini karartarak helak bile edebiliyor. Bu durumdan korunmanın tek yolu ise, kulluk dairesi içinde kalarak sözlerimizde, düşüncelerimizde ve amellerimizde dikkatli ve ölçülü olmaktır.

Yüce Kitabımız Kur’an-ı Kerim bize servete karşı bir bakış ve mülkiyet bilinci kazandırmaktadır. Bu mülkiyet bilincini daha iyi anlayabilmemiz için Cenab-ı Hak birden fazla örnek vermekte; Karun gibi olumsuz örneklerin yanı sıra Hz. Süleyman Peygamber (a.s) gibi olumlu örnekleri de bize sunmaktadır.

وَآتَيْنَاهُ مِنَ الْكُنُوزِ مَا إِنَّ مَفَاتِحَهُ لَتَنُوأُ بِالْعُصْبَةِ أُولِي الْقُوَّةِ

Kur’an’ın ifadesiyle Karun, “sahip olduğu hazinelerin sırf anahtarlarını ancak kuvvetli bir topluluk taşıyabilirdi.” Böyle varlıklı ve zengin haliyle Karun, nimetler karşısında Allah’a şükretmesi gerekirken “ben bu zenginliğimi sahip olduğum ilmim, bilgi ve becerilerim sayesinde kazandım” diyerek kibre kapılmıştır. Bu sözüne cevaben yüce Allah şöyle buyuruyor:

أَوَلَمْ يَعْلَمْ أَنَّ اللَّهَ قَدْ أَهْلَكَ مِن قَبْلِهِ مِنَ الْقُرُونِ مَنْ هُوَ أَشَدُّ مِنْهُ قُوَّةً وَأَكْثَرُ جَمْعًا وَلا يُسْأَلُ عَن ذُنُوبِهِمُ الْمُجْرِمُونَ

Bilmiyor muydu ki Allah, kendinden önceki nesillerden, ondan daha güçlü, ondan daha çok taraftarı olan kimseleri helâk etmişti. Günahkârlardan günahları sorulmaz (Çünkü Allah onların hepsini bilir).[2]

Buna göre dünyadaki bütün servet sahiplerini bu ayetleri ve örnekleri dikkatli ve doğru okumaya ve anlamaya davet ediyoruz. Ey Servet Sahipleri! Sizin üzerinden bu servetleri kazandığınızı söylediğiniz bütün kaynaklarınızın ve imkanlarınızın; yani bağınız, bahçeniz, araziniz, tohumunuz, aklınız, zekânız, gücünüz, ilminiz, bilginiz, becerileriniz, donanımlarınız, araç ve gereçlerinizin hepsini size bahşeden Yüce Allahtır. Dahası bu zenginliğinizin oluşması ve artması için güneşi, ayı, yıldızları, toprağı, havayı, suyu, geceyi ve gündüzü, sıcağı ve soğuğu, uygun ortam ve koşulları yaratan ancak ve ancak Kadir-i Mutlak Yüce Allah’tır.

Düşünün ki bir çiftçi, bir tek tohumu toprağa atmakta, bunun karşılığında 100, 1000 hatta daha fazla tane verim alabilmektedir. Eğer bu çiftçi yaptığı işte, Yüce Allah’ı devreden çıkarıp “ben bitirdim, ben yeşerttim, ben yetiştirdim ve benim çabam, bilgim ve becerim sonucunda bunlar bana verildi” der veya öyle düşünürse işte o zaman bu nimetler, kendisi için zulme dönüşür ve hatta helak sebebi olur. İşte bunun için Kur’an bize servet imtihanını kaybeden Karun’un kıssasını anlatıyor.

Bununla birlikte Kur’an, servet imtihanını kazanmak isteyenler için Hz. Süleyman’ı (a.s) güzel örnek olarak sunuyor. Nitekim Hz. Süleyman (a.s), hem güçlü, varlıklı ve zengin hem de bir peygamber idi. Yüce Allah tarafından hiç kimseye verilmeyen her türlü nimete, mülke, güce ve hükümranlığa mazhar olmuş, cinler, kuşlar ve hayvanlar bile onun hizmetine sunulmuştu. Bütün bu nimetlerin karşısında Hz. Süleyman, bütün insanlığa yol gösterecek ve örnek olacak şu sözleri söylemektedir:

هَذَا مِن فَضْلِ رَبِّي لِيَبْلُوَنِي أَأَشْكُرُ أَمْ أَكْفُرُ وَمَن شَكَرَ فَإِنَّمَا يَشْكُرُ لِنَفْسِهِ وَمَن كَفَرَ فَإِنَّ رَبِّي غَنِيٌّ كَرِيمٌ

Bu, şükür mü, yoksa nankörlük mü edeceğim diye beni denemek için, Rabbimin bana bir lütfudur. Kim şükrederse ancak kendisi için şükretmiş olur. Kim de nankörlük ederse (bilsin ki) Rabbim her bakımdan sonsuz sınırsız zengindir, cömerttir.[3]

Yani Yüce Allah tarafından insana verilmiş olan her şey bir lütuf olarak görülmelidir. Örneğin anne, baba, eş, kardeş, evlat, mal, mülk, makam, mevki, güç ve imkan gibi şeylerin hepsi birer lütuftur. Bunların verilmesiyle birlikte dünya imtihanımız başlamakta, şükretmemiz halinde imtihanı kazanmış; nankörlük sergilememiz halinde ise imtihanı kaybetmiş olacağız.

Dolayısıyla her lütuf veya iyiliğe sahip olmak, bu dünyada nihai hedef olmamalıdır. Bunları birer imtihan vesilesi olarak görmeli ve şükrümüzü fiiliyata dönüştürüp imtihanı kazanmaya odaklanmalıyız. Unutulmamalıdır ki varlık imtihanı, yokluk imtihanından daha zordur. Çünkü varlık, güç, makam ve zenginlik gibi şeyler, çoğu kez insanı azdırabilmekte ve haddi aşmaya kadar götürebilmektedir.

O halde her müslüman da sağlıklı ve sağlam bir mülkiyet bilinci oluşmalıdır. Bunun için şu ayetlerin iyi okunması ve anlaşılması elzem görülmektedir. Yüce Allah şöyle buyuruyor:

فَأَمَّا الإِنسَانُ إِذَا مَا ابْتَلاهُ رَبُّهُ فَأَكْرَمَهُ وَنَعَّمَهُ فَيَقُولُ رَبِّي أَكْرَمَنِ

وَأَمَّا إِذَا مَا ابْتَلاهُ فَقَدَرَ عَلَيْهِ رِزْقَهُ فَيَقُولُ رَبِّي أَهَانَنِ

İnsan var ya, Rabbi kendisini imtihan edip de ikramda bulunduğunda ve bol nimet verdiğinde «Rabbim bana ikram etti» der. Ama onu deneyip rızkını daraltınca da, “Rabbim beni aşağıladı/ küçük düşürdü” der.[4]

Dikkat edilirse bu ayette iki algı söz konusudur. Birincisi insana verilen nimetin bir ikram olarak görülmesi, ikincisi ise rızkın daraltılmasının ve de fakirliğin aşağılama ve küçük düşürme şeklinde ele alınmasıdır. İşte bu ayetlerde bize verilmek istenen asıl mesaj, bu iki algının yanlış olduğu, doğru olanın ise Allah tarafından insana verilen varlığın da yokluğun da birer imtihan vesilesi olduğudur. O halde her Müslüman, Karunları değil de Süleymanları örnek almalı ve

هَذَا مِن فَضْلِ رَبِّي لِيَبْلُوَنِي أَأَشْكُرُ أَمْ أَكْفُرُ

“Bu, şükür mü, yoksa nankörlük mü edeceğim diye beni denemek için, Rabbimin bana bir lütfudur” demelidir.

Son olarak hem ölümün hem de hayatın bir imtihan vesilesi olduğunu bize hatırlatan şu ayetleri gelin birlikte okuyalım. Yüce Allah şöyle buyuruyor:

الَّذِي خَلَقَ الْمَوْتَ وَالْحَيَاةَ لِيَبْلُوَكُمْ أَيُّكُمْ أَحْسَنُ عَمَلا وَهُوَ الْعَزِيزُ الْغَفُورُ

O, hanginizin daha güzel amel yapacağını sınamak için ölümü ve hayatı yaratandır. O, mutlak güç sahibidir, çok bağışlayandır.[5]

Cenab-ı Hak, imtihan bilinciyle yaşamayı, son anımıza kadar şükür yolunda yürümeyi ve şükür üzere can verip rızasına ermeyi cümlemize nasip ve müyesser eylesin.

Yorumlar (0)
14
açık
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 36 99
2. Fenerbahçe 36 93
3. Trabzonspor 36 61
4. Başakşehir 36 58
5. Beşiktaş 36 55
6. Kasımpasa 36 52
7. Alanyaspor 36 50
8. Rizespor 36 49
9. Sivasspor 36 48
10. Antalyaspor 36 45
11. A.Demirspor 36 44
12. Samsunspor 36 42
13. Kayserispor 36 41
14. Konyaspor 36 40
15. Ankaragücü 36 39
16. Gaziantep FK 36 38
17. Hatayspor 36 37
18. Karagümrük 36 37
19. Pendikspor 36 36
20. İstanbulspor 36 16
Takımlar O P
1. Eyüpspor 34 75
2. Göztepe 34 70
3. Sakaryaspor 34 60
4. Bodrumspor 34 57
5. Ahlatçı Çorum FK 34 56
6. Kocaelispor 34 55
7. Boluspor 34 53
8. Gençlerbirliği 34 51
9. Bandırmaspor 34 50
10. Erzurumspor 34 44
11. Ümraniye 34 43
12. Manisa FK 34 40
13. Keçiörengücü 34 40
14. Adanaspor 34 39
15. Şanlıurfaspor 34 38
16. Tuzlaspor 34 38
17. Altay 34 10
18. Giresunspor 34 7
Takımlar O P
1. M.City 37 88
2. Arsenal 37 86
3. Liverpool 37 79
4. Aston Villa 37 68
5. Tottenham 37 63
6. Chelsea 37 60
7. Newcastle 37 57
8. M. United 37 57
9. West Ham United 37 52
10. Brighton 37 48
11. Bournemouth 37 48
12. Crystal Palace 37 46
13. Wolves 37 46
14. Fulham 37 44
15. Everton 37 40
16. Brentford 37 39
17. Nottingham Forest 37 29
18. Luton Town 37 26
19. Burnley 37 24
20. Sheffield United 37 16
Takımlar O P
1. Real Madrid 36 93
2. Barcelona 36 79
3. Girona 36 75
4. Atletico Madrid 36 73
5. Athletic Bilbao 36 62
6. Real Sociedad 36 57
7. Real Betis 36 56
8. Villarreal 36 51
9. Valencia 36 48
10. Getafe 36 43
11. Deportivo Alaves 36 42
12. Sevilla 36 41
13. Osasuna 36 41
14. Las Palmas 36 38
15. Rayo Vallecano 36 38
16. Celta Vigo 36 37
17. Mallorca 36 36
18. Cadiz 36 32
19. Granada 36 21
20. Almeria 36 17
Namaz Vakti 17 Mayıs 2024
İmsak 03:36
Güneş 05:14
Öğle 12:34
İkindi 16:24
Akşam 19:43
Yatsı 21:15