Aşk Bencildir Sevgi Sencildir

Merhaba Sevgili okuyucularım yeni bir ay yeni bir başlangıç olsun hepimiz için. 
Bu hafta sizlerle birbirimize verdiğimiz değerin sevmenin ve sevilmenin önemi üzerine sohbet etmek istiyorum.

Peki Hiç düşündünüz mü ? “SEVİLMEK” ne kadar güzel bir kelime. Sizcede öyle değil mi? Evet dediğinizi duyuyor gibiyim. Aynı zamandada muhteşem bir olgudur sevilmek. İnsan sevmeden, hissetmeden, yaşayabilir mi? -Kim bilir. Herkes sevilmek ister ama sevilmek öyle kolay erişilebilecek bir duygu mudur sizce? Yoksa sevilmenin önce hak edilir olması mı gerekir? Değer vermeyen neden sevilsin ki? Birini sevmek ona karşı bir beklenti içerisine mi girmektedir? Seviyoruz diye sevilmemizde gerekmez. Sevilmeyen büyük bir olasılıkla sevilmeyi de hak etmemiş demektir.

"RUHSUZ SEVMELERİ SEVME SANIYORUZ"

Bence birçok insan sevildiğini bilmiyor ya da bilmek istemiyor. İlişkisini anlatan kadına neden çekiniyorsun niye anlatmıyorsun diye sorduğunda; yılda bir saçının okşandığını bir iki süslü kelimenin söylenmesinin yettiğini görüyoruz ya da öyle inanmak istiyoruz. Ne kadar acı bir durum aslında sevginin, aşkın nasıl bir şey olduğunu idrak edememişsiniz ruhsuz sevmeleri de belki sevme sanıyoruz.

Neden yüreğini dinlemez oldu neden sevmeyi unuttu insan? Düşünüyorum düşündükçe bir yere bir kalıba girdiremiyorum bizi bu hale getiren beklentiler mi, birbirimize karşı kalmayan sabrımız mı, yoksa ben odaklı yaşamak mı? Belkide hiçbiri.

"GELİŞEN TEKNOLOJİ BAZI DUYGULARI DEĞİŞTİRDİ"

İç dünyamızda soralım kendimize bizi bu hale getiren sebepleri. Şimdiyi eskiyle kıyasladığımızda zamanın birçok şeyi değiştirdiğine tanık oluyoruz. Gelişen teknoloji ne yazık ki bazı duygularımızı da değiştirdi. Eskiden her şey daha değerli daha ulaşılmazdı. Bir bakış bir söz için aylarını hatta yıllarını feda eden insanların yerini şimdilerde akıllı telefon kullanan aceleci insanlar aldı. İnsan ilişkilerimiz bir hayli zorlaşır oldu, aynı evin içinde herkes kendine ayrı bir dünya oluşturmuş sanki, kiminin elinde tablet kiminde ise telefon söyleyeceklerimizi telefondan iletir olduk. Bu yüzdende çabuk tüketir olduk her şeyi düşünmeden, anlamadan, bilinçsizce.

Hızlı boşanmaların olmasına şaşırmamak gerek. 'Hayatımın aşkını buldum ölüyorum bitiyorum hemen evlenmeliyiz' diyorlar sonuç bir bakmışsınız anlaşamıyoruz boşanmalıyız. Ne oldu büyük aşka hüsran ile sonlandı hemen aşık oluyoruz, hemende vazgeçiyoruz ne kadar kolay değil mi?

"BİR ŞEYİ ANLAMAK ZAMAN İSTER"

Aslında aşık olduğumuzu sanıp doğru kararlar veremiyoruz. Bir şeyi anlamak zaman ister. Tıpkı bir bitkinin büyümesine verilen emek gibi zaman gibi... 
Yanımızdaki insanı tanımaya anlamaya çalışmıyoruz. Karşımızdaki insanı hep kafamızdaki insan oldurmaya çalışıyoruz, olmayınca da başka birinde aramaya kalkıyoruz. Bu yüzden yarım kalıyor hikayeler, mutluluklar yerini hüzünler ve pişmanlıklar alıyor.

"BEKLENTİSİZ SEVMEK"

Sevmeyi bilmiyoruz bu bilinci oturtmamışız. Hayatımızda hep sevilmek hep ben hep ben.. Beklentimizi yüksek tutuyoruz karşılığını alamadığımızda ise üzülen taraf yine biz oluyoruz, oysa işe sevmek ile başlasak her şey de kendiliğinden gelecektir. Tıpkı bir iplik söküğü gibi sadece beklentisiz sevsek daha mutlu oluruz emin olun. Çünkü sevmek sizin içinizde kendi kendinize yaşadığınız bir duygudur. Karşı tarafı bağlamaz. Diyeceğim o ki sağlıklı bir ilişkiye adım atacaksak kişiyi olduğu gibi sevmek gerekir. Kişi ilk önce ne istediğini bilmelidir.

SEVGİ, UYUM, NEZAKET

Huzurlu ilişkiyi üç ayrı kelimeyle özetleyecek olursak SEVGİ, UYUM, NEZAKET. Belkide sevmek ya da sevilmek karşılıklı menfaat ilişkisi değildir. Karşılık beklemeden de sevmek sevilmek güzeldir. Her zaman sevin,sevilin, sevgiyle ve sağlıkla kalın. 

Psikolog Dilara Baykuş