Uğur Dündar: ABD Parasını Ödediğimiz F-35 Uçaklarını Neden Vermiyor?

Sözcü gazetesi köşe yazarı Uğur Dündar, köşe yazısında "ABD Parasını Ödediğimiz F-35 Uçaklarını Neden Vermiyor?" başlığı altında Rusya ile yapılan anlaşmaları yorumladı.

GÜNDEM 16.06.2020, 17:06
Uğur Dündar: ABD Parasını Ödediğimiz F-35 Uçaklarını Neden Vermiyor?

Sözcü gazetesi köşe yazarı Uğur Dündar'ın kaleminden;

"Sevgili okurlarım; ABD, Temsilciler Meclisi'nin kararıyla Türkiye'nin hem proje ortağı olduğu, hem de 1 milyar 250 milyon dolarını peşin ödediği 6 adet F-35A uçağını Amerikan Hava Kuvvetleri'ne devretme kararı aldı. Bu noktaya nasıl gelindiğini anlamak için tüm öngörüleri doğru çıkan emekli Büyükelçi Şükrü Elekdağ ile 6 Eylül 2017 tarihinde, yani Ankara'nın S-400 füzelerinin Rusya'dan alımına karar verdiği tarihlerde yaptığımız

“RUSYA İLE YAPILAN S-400 ANLAŞMASI AKILCI DEĞİL” başlıklı söyleşi ile bugün tekrar yayınlayacağım 17 Kasım 2019 tarihli röportajı dikkatle okumak gerekiyor.

Sözü fazla uzatmadan sizi o tarihi söyleşiyle baş başa bırakıyorum: 

WASHINGTON'DAKİ ZİRVENİN ANA GÜNDEMİ S-400'LERDİ

UĞUR DÜNDAR

(U.D.): Sayın Elekdağ ABD Başkanı Trump, Cumhurbaşkanı Erdoğan, Washington ziyareti öncesinde “S– 400'ler konusunu da F-35'leri de konuşacağız” diyerek ABD açısından, Türkiye'nin Rusya'dan satın aldığı S-400 hava savunma sisteminin “yarattığı sorunların”, ABD-Türkiye ilişkilerinin temel taşını oluşturduğunu vurgulamış oldu. Zirvede bu kritik soruna bir çözüm bulunabilir mi?

ŞÜKRÜ ELEKDAĞ

(Ş.E.): ABD yönetiminin bu konudaki tavrı gayet kesin görünüyor. Yönetim, Washington'daki müzakerelerin en önemli gündem maddesinin S-400'ler olacağını ve Trump'ın bu konuda geri adım atmamaya kararlı bulunduğunu, Erdoğan'a ABD ziyaretinden önce gayet net ve sert mesajlarla belirtmişti. Nitekim ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Robert C. O'Brien, CBS Televizyonu'na şu açıklamayı yapmıştı: “Eğer Türkiye S400'lerden kurtulmazsa, muhtemelen CAATSA yasasına uygun yaptırımlar, her iki partinin de ezici çoğunluğunun desteği ile Kongre'den geçecek ve Türkiye bu yaptırımlara maruz kalacaktır. Bu hususu Cumhurbaşkanı Erdoğan'a açıkça söylemiştik. Cumhurbaşkanı Washington'a geldiğinde de aynı mesaj Başkan Trump tarafından kendisine açıkça iletilecek.” O'Brien'ın vurguladığı üzere, Washington'daki görüşmelerde ABD yönetimi S-400 dosyasına odaklandı. Görüşmeler sonrasında Beyaz Saray tarafından yayınlanan değerlendirme bildirisi ABD yönetiminin Türkiye ile ilişkilere hangi perspektiften baktığını çarpıcı biçimde ortaya koyuyor. Bildiride şu ifadeler yer alıyor: “Diğer alanlarda ilerleme sağlanabilmesi için. Türkiye'nin Rus S-400 hava savunma sistemini satın almasıyla ilgili konuların çözüme bağlanarak savunma ortaklığımızın güçlendirilmesi yaşamsaldır…”

ABD, TÜRKİYE'NİN S-400'LERİ DEPOYA KOYMASINI İSTİYOR

(U.D.): Bu ifadeler aynı zamanda tehdit kokuyor…

(Ş.E.): Evet, Beyaz Saray bildirisi, Türkiye-ABD ilişkilerinin mihenk taşı olarak Ankara'nın S-400 konusunda vereceği kararın esas alınacağını ve Ankara S-400'lerden kurtulmadığı takdirde iki ülke ilişkilerinin tümüyle tehlikeye gireceği uyarısında bulunuyor. Washington görüşmelerinde Cumhurbaşkanı Erdoğan'a verilen temel ve en öncelikli mesaj, daha doğrusu ültimatom budur!.. Cumhurbaşkanı Erdoğan'la görüşen senatör heyeti, Türkiye'nin S-400 konusunda geri adım atmaması durumunda yaptırımlara maruz kalacağını ve Başkan Trump'ın Senato'nun bu amaçla geçireceği yasayı önlemeye gücünün yetmeyeceğini dile getirmiş. Senato'da Ermeni karar tasarısını bloke eden Senatör Graham da basına yaptığı açıklamada, S400 sorunu çözülmezse, Senato'nun Temsilciler Meclisi'nden geçen yaptırım kararının benzeri nitelikte bir yasayı kabul edeceğini ve 100 üyeli Senato'nun 95 üyesinin Türkiye'ye karşı oy kullanmaya hazır olduğunu söylemiş. Trump'ın Erdoğan'a gönderdiği ikinci mektubu bu tür yoğun baskılardan bunalarak ilettiği anlaşılıyor.

(U.D.): İkinci mektup iddiası spekülasyon değil mi?

(Ş.E.): Böyle bir mektubun mevcudiyetini Washington Post teyit etti. Bu konuda Londra merkezli Middle East Eye sitesinin verdiği bilgilere göre, Türkiye'nin yaptırımlara maruz kalmaması için Trump mektupta şu üç şartı ileri sürüyormuş: 1) S-400 sisteminin operasyonel hale getirilmemesi, yani depoda tutulması. 2) Amerikalı denetçilerin sistemin durumunu kontrol etmek için düzenli olarak Türkiye'ye gelmeleri. 3) Türkiye'nin gelecekte yeni Rus yapımı silah almayacağı taahhüdünde bulunması. Trump, bu şartların kabulü halinde Türkiye'nin F-35 programına yeniden kabul edileceğini ve 100 milyar dolarlık ticaret anlamasını imzalayacağını, aksi takdirde ise, kısa süre içinde Türkiye'ye yaptırım uygulamak zoruna kalacağını belirtiyormuş. İddialar böyle.

(U.D.): Trump, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı bu şartları kabule ikna etmek amacıyla mı Washington'a davet etti?

(Ş.E.): Kanımca Trump'ın iki boyutlu bir planı var. Trump'ın, Beyaz Saray'daki mizanseni, Erdoğan'ı pohpohlayarak karşılamasını ve onun senatör heyetiyle görüştürülmesini, bu planı kabul ettirmek amacıyla düzenlediği anlaşılıyor. Planın birinci boyutu Türkiye-ABD ilişkilerinin rayına oturtulmasını öngörüyor. Trump, Türkiye'nin Rusya -Çin yörüngesine savrulmasını arzu etmiyor. Anlaşılan çevresindeki bazı akil adımlar böyle bir savrulmanın ABD'ye çıkaracağı ağır jeopolitik faturayı iyi hesap etmişler. Trump'ın, Türk askerinin Tel Abyad ve Resulayn'a girmesine yeşil ışık yakarak Erdoğan'ın Türkiye'deki siyasi gücünün sağlamlaşmasına katkıda bulunma çabası bu nedenden kaynaklanıyor. Ancak, Trump bu iyiliğinin karşılığı olarak Erdoğan'dan S-400'leri operasyonel hale getirmemesini bekliyor. Trump bu bağlamda, Ankara'nın, ülkenin dibe vurmuş ekonomisini düzlüğe çıkarmak için uygulanması zorunlu ekonomik istikrar programı için gerekecek külliyetli dış finansmanı, ABD ile kavgalı ve NATO üyeliği tartışmalı olduğu takdirde sağlayamayacağını hesap ediyor ve bu süreçte ABD'nin siyasi desteğine ihtiyaç duyacağının da kaçınılmaz olacağını düşünüyor. Planın ikinci boyutu ise PYD/YPG'nin Suriye'deki statüsüyle ilişkili. Bu bağlamda Trump, Erdoğan'dan PYD/YPG'nin Suriye'de Irak Bölgesel Kürt Yönetimi modelinde bir devlet kurmasını kabul etmesini istiyor. Trump,  biraz önce belirttiğimiz varsayımlardan hareketle, Erdoğan'ın eninde sonunda bu hususta da ABD'yi tatmin edecek bir karar almaya zorlanacağını bekliyor.

ARKA KAPI DİPLOMASİSİ İLE PAZARLIK YAPILIYOR…

(U.D.): Cumhurbaşkanı Erdoğan S-400 sisteminde geri adım atmayacağını kuvvetli ifadelerle açıkladığına göre bu planın gerçekleşme şansı var mı?

(Ş.E.): Erdoğan Washington'da, “Türk-Amerikan ilişkilerinin sağlıklı ve güçlü bir zeminde ilerlemesi için ilişkilerde yeni bir sayfa açmaya kararlıyız”, “ABD'nin Orta Doğu'daki barış amacına ulaşabilmesi için en güvenilir ortağı Türkiye'dir” ve “100 milyar dolarlık ticaret hacmi için anlaştık” diyerek, ABD ile ilişkilere ve Türkiye'nin Batı savunma sistemi içinde kalmasına verdiği önemi vurgulamış oldu. Trump da buna karşılık, “Eğer böyleyse S-400 sisteminden vazgeçersin” diyor ve Türkiye'ye başka seçenek tanımıyor. Bu dayatma karşısında Türkiye'nin direncini zayıflatan husus, ülkemizdeki ekonomik krizdir. Bu durum, Ankara'nın “Hadi oradan” diyerek Trump'ın önerisini elinin tersiyle itivermesini engelliyor. Bu nedenle ben, sonucunun ne olacağını şu aşamada kestirememekle birlikte, bu konuda Ankara ile Washington arasında “arka kapı diplomasisi” yoluyla ciddi pazarlıklar yürütüldüğü kanısındayım…”

★★★ Röportajın özeti böyle… Geldiğimiz yere bakarsak; – Halkımızın şu ana kadar 2 milyar dolarını ödediği S-400'ler, ABD Başkanlık seçiminin yapılacağı 3 Kasım 2020 tarihine kadar depoya kaldırıldı. Ankara seçim sonuçlarına bakacak ve ona göre son kararını alacak. Bu arada Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Başkan Trump arasında 9 Haziran akşamı gerçekleşen “Libya'daki gelişmeler” konulu telefon görüşmesiyle ilgili olarak yapılan yorumlardan, ABD ile Türkiye ve NATO arasında yeni bir yakınlaşma sürecinin başlayacağı anlaşılıyor.

Görünen o ki; Trump kazanırsa -Kongre'nin Türkiye'ye yönelik olumsuz bakış açısının değişmesi koşuluyla- bir pazarlık olacak ve Rusya'nın gerek Suriye, gerekse Libya'da sergilediği samimi olmayan politikaları nedeniyle ABD ile ilişkiler güçlendirilecek. Bekleyelim bakalım, zaman ne gösterecek?.. "

Yorumlar (0)
14
açık
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 34 93
2. Fenerbahçe 34 89
3. Trabzonspor 34 58
4. Başakşehir 34 52
5. Beşiktaş 34 51
6. Kasımpasa 34 49
7. Rizespor 34 49
8. Alanyaspor 34 48
9. Sivasspor 34 48
10. Antalyaspor 34 45
11. A.Demirspor 34 41
12. Kayserispor 34 40
13. Samsunspor 34 39
14. Ankaragücü 34 38
15. Karagümrük 34 36
16. Konyaspor 34 36
17. Gaziantep FK 34 34
18. Hatayspor 34 33
19. Pendikspor 34 30
20. İstanbulspor 34 16
Takımlar O P
1. Eyüpspor 32 72
2. Göztepe 32 66
3. Sakaryaspor 32 57
4. Kocaelispor 32 55
5. Ahlatçı Çorum FK 32 55
6. Bodrumspor 32 53
7. Boluspor 32 50
8. Bandırmaspor 32 47
9. Gençlerbirliği 32 47
10. Erzurumspor 32 44
11. Keçiörengücü 32 39
12. Manisa FK 32 37
13. Ümraniye 32 37
14. Şanlıurfaspor 32 34
15. Tuzlaspor 32 34
16. Adanaspor 32 33
17. Altay 32 15
18. Giresunspor 32 7
Takımlar O P
1. Arsenal 35 80
2. M.City 34 79
3. Liverpool 35 75
4. Aston Villa 35 67
5. Tottenham 33 60
6. M. United 34 54
7. Newcastle 34 53
8. West Ham United 35 49
9. Chelsea 33 48
10. Bournemouth 35 48
11. Wolves 35 46
12. Brighton 34 44
13. Fulham 35 43
14. Crystal Palace 35 40
15. Everton 35 36
16. Brentford 35 35
17. Nottingham Forest 35 26
18. Luton Town 35 25
19. Burnley 35 24
20. Sheffield United 35 16
Takımlar O P
1. Real Madrid 33 84
2. Barcelona 33 73
3. Girona 33 71
4. Atletico Madrid 33 64
5. Athletic Bilbao 33 58
6. Real Sociedad 33 51
7. Real Betis 33 49
8. Valencia 33 47
9. Villarreal 33 45
10. Getafe 33 43
11. Osasuna 33 39
12. Deportivo Alaves 33 38
13. Sevilla 33 38
14. Las Palmas 33 37
15. Rayo Vallecano 33 34
16. Mallorca 33 32
17. Celta Vigo 33 31
18. Cadiz 33 26
19. Granada 33 21
20. Almeria 33 14
Namaz Vakti 02 Mayıs 2024
İmsak 03:57
Güneş 05:29
Öğle 12:34
İkindi 16:21
Akşam 19:30
Yatsı 20:56