"TSK’da ‘At İzi İt İzine’ mi Karıştı?"

"Geçen hafta medyaya yansıyan “TSK'da cemaatler savaşı”, “FETÖ'den emekli edilen istihbaratçı general”, “Yolsuzluk soruşturması”, “İtirafçı generalin ifadesi” başlıklı haberler, 15 Temmuz 2016'da yaşanan darbe girişiminin ardından kafaları bir kez daha karıştırdı! ‘At izi it izine karıştı…' Tam da bugünler için söylenmiş bir atasözü! Neden mi? Türk Silahlı Kuvvetleri içinde Fetullah'la mücadelenin hala sürdüğü ve örgütün general düzeyinde terfi edebildiği ortaya çıktı. Bu konuyu yakından takip eden emekli Hakim Albay Ahmet Zeki Üçok'a “İki generalin görevden alınması ile gündeme gelen TSK'daki bu gelişmelere ne diyorsunuz?” diye sordum, bakın ne yanıt verdi: 

“DÜNDAR'I KUTLUYORUM”

“… Önemli olduğu için söylüyorum, iki general de 15 Temmuz sonrası terfi etmişlerdir. Tuğgeneral Serdar Atasoy 2020 Askeri Şurası'nda terfi ediyor ve Kara Kuvvetleri Komutanlığı İstihbarat Başkanı olarak atanıyor. Tam bu sırada FETÖ ile iltisakı tespit ediliyor. Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Ümit Dündar hemen müdahale ediyor ve göreve başlatılmadan emekliye sevk ediliyor. Ben derhal önlem aldığı için sayın Org. Dündar'ı  kutluyorum. Tuğgeneral Serdar Atasay itirafçı olup Ankara Cumhuriyet Savcılığı'na birçok askeri şahsın isminin yer aldığı onlarca sayfa ifade veriyor…”

ANKESÖR VE İTİRAFÇI SUBAY  

Üçok'un verdiği bilgiler önemli. Peki istifasını isteyen diğer isim: “… Hava Kuvvetleri Komutanlığı Personel Başkanı olan Tümgeneral Kutlay Demir, 2016 yılında tuğgeneral, 2019 yılında da tümgeneral oluyor. Tümgeneral Demir'in emekli edilmesi ile ilgili olarak birincisi ankesör soruşturması (mahrem imamlarla görüşme) kapsamında adının geçtiği, ikinci olarak da itirafçı olan Tuğgeneral Serdar Atasoy'un itiraflarında yer aldığı iddia ediliyor…”

Bitmedi…

Terfiler iktidar kontrolünde

Ahmet Zeki Üçok'un şu tespiti çok önemli: “Bu iki general de 15 Temmuz sonrası terfi etti.” Üçok biraz daha açtı: “… 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında, AKP hükümeti kendisine karşı yapılan bu kanlı girişime karşı savunma refleksleri geliştirdi. Bana göre bunların içerisinde en önemlisi, TSK'daki general terfi ve atamalarına karar veren ve asker ağırlıklı olan Yüksek Askeri Şura'nın (YAŞ) yapısını değiştirmek olmuştur. Şu anda YAŞ cumhurbaşkanı dahil 8 sivil 4 asker üyeden oluşmaktadır. Sivillerin sayısı askerlerin tam iki katı. TSK'deki bütün generallerin ve albayların terfileri, atamaları emekli edilmeleri tamamen hükümetin kontrol ve inisiyatifinde. Sorumluluk da onlara ait…” 

UYARILAR ÖNEMLİ

Peki 15 Temmuz sonrası nasıl bir durum meydana geldi. Söz Üçok'ta: “Milli Savunma Bakanı (MSB) Hulusi Akar geçen hafta generallerin yarısını, kurmay subayların yüzde 73'ünü ihraç ettik diye açıklamada bulundu. Subay ve astsubaylarda da benzer durum söz konusu. Görüldüğü üzere TSK, FETÖ tarafından adeta ele geçirilmişti. Bu yapılanmayı görenler olarak TSK içerisindeki FETÖ üyelerinin darbe yapacaklarını MSB, Genelkurmay, savcılıklar ve ilgili tüm kurumlara bildirdik, gazete ve televizyonlara çıkıp anlattık bunun karşılığında sadece benim hakkımda yedi suç duyurusunda bulunuldu. Bugün ise yapılan uyarıları dikkate aldığı için Kara Kuvvetleri Komutanı Ümit Dündar'ı kutladım.”

Başbuğ'a büyük haksızlık

Herkesin aklındaki soru şu: Eskiden FETÖ hakimdi, şimdi durum nedir? Ahmet Zeki Üçok'u dinleyelim: “Size resmi rakamları vereceğim. 15 Temmuz sonrası Jandarma ayrıldığı için onu katmıyorum, mevcut 358 generalin yarısı FETÖ iltisakları nedeniyle emekli edildi ve geriye 180 general kaldı. 15 Temmuz 2016 tarihinden bu yana da tam olarak 297 albay general yapıldı. Toplam 477 general ve amiral var. Buna karşın, 2020 YAŞ sonrası terfi ve emeklilikler hepsi birlikte değerlendirildiğinde, TSK'da Kara, Deniz, Hava Kuvvetleri'nde toplam 242 general görev yapmakta. Bu ne demektir? 235 general ve amiral daha emekli edilmiş. (15 Temmuz darbe girişiminin hemen akabinde FETÖ iltisakı nedeniyle emekli edilen 178 generalin haricinde) Şu anda mevcut 242 general ve amirallerin yüzde 75'i, çoğunluğunu hükümet temsilcilerinin teşkil ettiği Yüksek Askeri Şuralar tarafından seçilmiştir. Darbe tartışmaları olsa olsa siyasi polemik ya da gündem değiştirme çabaları olarak değerlendirilebilir. Org. İlker Başbuğ'a büyük bir haksızlık yapıldığı kanaatindeyim.”