Liderler'den Ortak Suriye Açıklaması

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Suriye konulu dörtlü zirvenin ardından Rusya, Almanya ve Fransa liderleriyle ortak basın toplantısı düzenledi.

GÜNDEM 27.10.2018, 22:18
Liderler'den Ortak Suriye Açıklaması

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ev sahipliğinde, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Almanya Başbakanı Angela Merkel'in katılımıyla Vahdettin Köşkü'nde gerçekleştirilen Suriye konulu dörtlü zirvenin ardından liderler, basın toplantısı düzenledi.

Suriye konulu dörtlü zirvenin bildirisi yayımlandı

Putin: Çözüm ancak diplomasi yoluyla mümkün

Merkel: Sürdürülebilir ateşkes için elimizden geleni yapmayı hazırız

Macron: Suriye halkı kendi geleceği hakkında söz hakkına sahip olmalı

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasına, "Bu önemli toplantı vesilesiyle dostlarımızı İstanbul'da ağırlamaktan duyduğum memnuniyeti özellikle ifade etmek istiyorum. Suriye konusunda istişarelerde bulunmak üzere davetimize icabet eden Sayın Putin, Sayın Macron, Sayın Merkel'e şahsım, milletim adına şükranlarımı sunuyorum. Toplantımızın ve aldığımız kararların Suriyeli kardeşlerimiz için hayırlara vesile olmasını diliyorum." diyerek başladı.

Öncelikli olarak hedeflerin "sahada tam olarak ateşkesin sağlanması ve hakim kılınması ile akan kanın bir an önce durdurulması" olduğuna işaret eden Erdoğan, "Ayrıca Suriye halkının meşru talepleri doğrultusunda bir siyasi çözüme ulaşılması, böylece ülkede istikrarın sağlanması noktasında neler yapılabilir, bunları etraflıca ele alma fırsatını bulduk." dedi.

Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Öncelikle şu gerçeğin altını çizmekte fayda görüyorum. Suriye ihtilafının küresel bir sorun haline dönüşmesinin en önemli sebebi, uluslararası toplumun meseleyi yeterince sahiplenmemesidir. Maalesef çok uzun bir dönem Suriye krizinden kaynaklanan sıkıntıların yükünü, Suriyeli siviller ile komşu ülkeler çekmek zorunda kalmıştır. Birçok ülke durumun vahametini ancak krizin etkileri kendi sınırlarına ulaşınca idrak edebilmiştir. Artık bu kayıtsızlığa bir son verilmesi gerekiyor. İnsani, siyasi ve diplomatik olarak inisiyatif alınmadığı takdirde Suriye'deki trajedi daha da kötüye gidecektir. Bugün bizleri İstanbul'da bir araya getir

en temel sebep işte budur. Astana formatında yürütülen iş birliği uluslararası topluma örnek olmuştur. Bugün, Fransa ve Almanya'nın da katılımıyla Astana'da yakalanan sinerjiyi daha ileriye taşıyabileceğimizi gördük. Bu olumlu iş birliğine ne kadar çok paydaş özellikle de paydaş ülke katkı sağlayabilirse kalıcı bir çözüme de o denli hızlı ulaşabileceğimize inanıyorum."

Bugün verimli ve samimi istişareler gerçekleştirdiklerini belirten Erdoğan, "Suriye'nin toprak bütünlüğü ile siyasi birliğine bağlılığımızı, ayrıca ihtilafa sadece askeri yöntemlerle çözüm bulunamayacağına dair inancımızı teyit ettik. Kalıcı çözüm yolunun, Suriye halkının öncülüğünde ve sahipliğinde Birleşmiş Milletler gözetiminde yürütülen müzakerelerden geçtiğini vurguladık." diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, İdlib konusunda Putin'in gayretleriyle imzalanan muhtıranın uygulanmasında sağlanan ilerlemenin teyit edildiğini vurgulayarak, "Muhtıraya riayet edilmesinin İdlib'teki mevcut ateşkesin korunması ve yeni bir insani krize mahal verilmemesi için taşıdığı öneme özellikle işaret ettik. İdlib'te sağlanan sükunetin tekrar yeşerttiği umuttan istifadeyle siyasi süreçte somut adımlar atılması gerektiğinin altını çizdik. Bu çerçevede anayasa komitesinin kuruluş sürecinin en kısa sürede şartları gözeterek, temennimiz odur ki yıl sonu itibarıyla tamamlanması çağrısında bulunduk." ifadelerini kullandı.

"Tehditleri kaynağında bertaraf etmeyi sürdüreceğiz"

Erdoğan, konuşmasında, toplantıda ele aldıkları bir diğer önemli konunun Suriye kaynaklı terör tehdidi olduğunu dile getirdi.

Bu hususta gerek dört ülke arasında gerekse uluslararası toplum düzeyinde iş birliğinin artırılması noktasında mutabık kaldıklarını dile getiren Erdoğan, Türkiye'nin, 911 kilometrelik sınırı olması nedeniyle Suriye'de yuvalanan terör örgütlerinden en fazla zarar gören ülkelerden biri olduğunu kaydetti.

Erdoğan, bugüne kadar DEAŞ ve PYD tarafından gerçekleştirilen saldırılarda yüzlerce vatandaşın ve güvenlik görevlisinin yaralandığını, şehitler verildiğini belirterek, her iki terör örgütünü de kaynağından bertaraf etmek amacıyla Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı harekatlarının gerçekleştirildiğini, toplamda da 7 bin 500 DEAŞ'lı ve PYD'li teröristi etkisiz hale getirerek 4 bin kilometrekarelik alanı terörden arındırarak önemli bir başarıya imza atıldığını vurguladı.

Türkiye'nin güvenli hale getirdiği Afrin, Cerablus ve El Bab gibi Suriye şehirlerinde huzur, emniyet ve barış olduğunu anlatan Erdoğan, şöyle devam etti:

"Hatta 260 binin üzerinde Suriyeli bu bölgelere geri dönmüş durumdadır. Biz bu sayının zamanla artacağına inanıyoruz. Türkiye, ne sınırlarında ne de Suriye'nin herhangi bir bölgesinde terör gruplarının palazlanmasına müsamaha göstermeyecektir. Terörle mücadele kisvesi altında sahada yeni emrivakilerin dayatılmasını da asla kabul etmeyeceğiz. Fırat'ın batısında olduğu gibi doğusunda da milli güvenliğimize yönelik tehditleri kaynağında bertaraf etmeyi sürdüreceğiz. Zirvede Suriye itilafının insanı boyutunu da konuştuk. Suriye halkına insani yardımın sürdürülmesi gerektiği konusunda mutabık kaldık. Bugün Suriyeli mültecilerin ülkelerine geri dönüşü konusunu da ele aldık. Geri dönüş sürecinin uluslararası hukuka uygun olarak gönüllülük esasına göre güvenli biçimde ve Birleşmiş Milletler ile eşgüdüm halinde yürütülmesi gerektiği hususunda fikir birliğine vardık."

Adil yük paylaşımı konusundaki taahhütler

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin 3,5 milyon Suriyeliye ev sahipliği yapmak suretiyle bu konuda en fazla öne çıkan ülke olduğunu vurgulayarak, Suriyeli sığınmacılar için harcanan 33 milyar doların Türkiye'nin fedakarlığını açıkça gösterdiğini söyledi.

Adil yük paylaşımı hususunda Avrupa Biriliği'nin verdiği taahhütlerin yerine getirilmesini beklediklerini de hatırlatmak istediğini dile getiren Erdoğan, diğer ülkelerden de yaklaşan kış şartlarını düşünerek Suriye halkının ihtiyaçları için desteklerini artırmaları çağrısında bulunduğunu kaydetti.

Erdoğan, sahile vuran masum çocuk bedenlerinin Suriye'de 7,5 yıldır yaşanan dramın ve çatışmaların en acı sembolleri olduğunu belirterek, başta zirveye katılan ülkeler olmak üzere herkesin bu trajediyi sonlandırmak için mücadele etmesi gerektiğini anlattı.

Bugünkü zirve toplantısında Suriyelilere ve uluslararası topluma önemli mesajlar verebildiklerini düşündüğünü anlatan Erdoğan, şöyle konuştu:

"Zirve katılımcıları olarak gerek sahadaki durumun iyileştirilmesine gerek siyasi süreçte ilerleme sağlanmasına yönelik çabalarımızı artıracağımıza inanıyorum. Diğer ülkeleri de bu gayretlere destek vermeye çağırıyorum. Türkiye olarak soruna çözüm bulmaya yönelik mücadelemizi hem Astana platformunda hem bugünkü gibi farklı ve daha geniş platformlarda sürdürmekte kararlıyız. Şüphesiz ki bu kararlılığımız aynı şekilde Astana sürecinin bir diğer üyesi konumunda olan İran'ı da ilgilendirmektedir. Bu attığımız adımlar, yaptığımız görüşmelerden tabii ki İran'ı da bilgilendireceğiz, haberdar edeceğiz ve bu sürecin çok daha olumlu şekilde devamını sağlamakta, bunu gerekli görüyoruz. Bu kararlılık Suriye halkıyla dayanışmamızın bir gereği, Suriyeli kardeşlerimize karşı boynumuzun borcudur."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının sonunda katılımcılara şükranlarını sunarak, zirve toplantısının Suriye'de çözüm umutlarını tekrar yeşertmesini diledi.

"Cemal Kaşıkçı konusu ele alındı"

Basın toplantısında soruları yanıtlayan Erdoğan, Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın öldürülmesi konusunda liderlere bilgilendirme yapılıp yapılmadığına ilişkin bir soru üzerine şunları söyledi:

"Merhum Cemal Kaşıkçı ile ilgili olarak ikili görüşmelerimizde bu konuyu ele aldık ve gerekli bilgileri kendilerine verdim. Daha önce de zaten istihbarat örgütlerimizle yapılmış olan bu konuda çeşitli bilgilendirmeler oldu. Detaya, bugün yaptığımız ikili görüşmelerle girmiş bulunuyoruz. Şunu çok açık net tekrar burada ifade etmek durumundayım, şu anda uluslararası medyanın burada oluşu da böyle bir cevabı vermemi gerektirir. O da şudur; her şeyden önce içeride 18 tane tutuklu var. Bu 18 tutuklu malum ülkemize gelen kişilerdir. Bunlar 15, 9 artı 6, ayrıca 3, böyle bir dağılımı var. Bu 18 kişiyi Türkiye'ye kimler gönderdi? Bunun cevabını tabii ki Suudi yetkililerin vermesi gerekir. Daha sonra bir açıklama Suudi Arabistan'ın yetkili mercilerinden geldi. O da Türkiye'deki yerli işbirlikçilere cesedin teslim edildiğine dair veya onlarla farklı bir iş birliğine girmek suretiyle böyle bir adımın atıldığı söylendi. O zaman bu yerli işbirlikçi kimdir? Bunu da yine bu açıklamayı yapan kişi veya kişilerin ortaya koyması gerekmektedir. Her türlü cezai müeyyideye çarptırılacaklarını söylüyorlar. Suçun işlendiği yer İstanbul'dur, dolayısıyla Suudi Arabistan bu yargılamada eğer kendileri bu işi yapmayacaklarsa bu yargılamayı Türk yargısı olarak bizim yapmaya hazır olduğumuzu dün Adalet Bakanlığımız vasıtasıyla kendilerine bu çağrıyı yazılı olarak resmi kanallardan da yapmış bulunuyoruz. Şimdi oradan bunun cevabını tabii ki bekleyeceğiz. Suudi Arabistan başsavcısını yarın buraya gönderiyor ve İstanbul başsavcımızla başsavcı kendi yanındaki heyetiyle görüşmeleri yapacaklar. Bu görüşmenin neticesini de önemsiyoruz."

Erdoğan, bu süreçte emniyet teşkilatı, istihbarat teşkilatı ve yargı teşkilatının yoğun bir çalışma içerisinde olduğunu belirterek, "Bu çalışmalar bitmemiştir, hala aynı hassasiyet içerisinde devam etmektedir." dedi.

"Türk yargısının vereceği karara saygı duymak zorunda kalırız"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul'da bir Alman vatandaşının tutuklanmasına ilişkin soruya, "İstanbul'daki Alman ile ilgili olarak da bu kişiyle ilgili mahkeme cezasını vermiştir. Mahkemenin verdiği ceza ile birlikte temyiz yolu açıktır. Bu temyiz yoluna da müracaat etmek suretiyle Türk yargısının vereceği karara hep birlikte saygı duymak zorunda kalırız." karşılığını verdi.

"Suriye halkı onunla ilgili kararı verecektir"

Toplantıda bir gazeteci, liderlere, "Suriye'nin gelecekteki devlet yapısını ne şekilde gördükleri, Esed'in durumunun ne olacağı ve İdlib konusundaki anlaşmadan memnun olup olmadıkları" sorusuyla birlikte "dörtlü zirvenin genişleyip genişlemeyeceği, ABD'nin ya da başka bir ülkenin katılıp katılmayacağı" yönünde soru yöneltti.

"Öncelikle Esed'in durumu ne olacak?' sorunuzun cevabını vereyim" diyerek sözlerine başlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, soruyu şöyle yanıtladı: 

"Her şeyden önce tabii buradaki irade kişilere ait olan bir irade değildir. Esed'in durumunu belirleyecek olan irade Suriye halkının iradesidir. İçeride ve dışarıdaki tüm Suriye halkı, onunla ilgili kararı verecektir. Tabii bize göre Esed, 1 milyona yakın vatandaşının maalesef hayatına kast etmiş bir insan konumundadır. Dolayısıyla bize göre muteber bir konumda değildir. Nitekim şu ana kadar yaşananlar ortadadır. Hala oradaki işte katliamlar aynen devam etmektedir. Temennimiz odur ki artık bu süreç bitmiş olur ve böylece Suriye'de insanlar hayatının nasıl devam ettirecek sorusuna çok da rahatlıkla bir cevap bulmuş olur."

İdlib'te şu an 3,5 milyon insanın yaşadığını aktaran Erdoğan, sözlerini şöyle devam ettirdi:

"İdlib'te yaşayan bu insanlar oraya nereden geldiler? Onlar da Halep'ten kaçarak, ne yazık ki o varil bombalarından kaçarak İdlib'e geldiler. Son dönemlerde İdlib'te de yaşam hakları ortadan kalktı ve bu defa oradan nereye kaçacaklardı? Kaçacakları tek yer vardı. O da Türkiye. Türkiye'den başka sığınacakları, kaçacakları hiçbir yer yoktu. Zaten bizde 3,5 milyon insan şu anda bize iltica etmiş, bizde. Yeni bir 3,5 milyon insan, ne kadarı İdlib'ten kaçardı, bunu bilemiyoruz ama sağ olsun Sayın Putin ile yapmış olduğumuz görüşmeler neticesinde, attığımız adımlarla İdlib sürecinde 10 maddelik muhtıra gerçekten burada yeni bir süreci başlattı ve bu süreçle orada bir kalıcı -temennimiz odur ki- ateşkesi sağlamış olduk. Öyle veya böyle kalıcı sürdürülebilir böyle bir ateşkesin devamı, tabii ki orada yaşayan insanları rahatlattı. Fakat, bütün o yıkılan binaları gördüğümüzde, o binaların altında kalan insanları -tasavvur edebiliyor musunuz?-, bunları gördüğümüzde tabii bizler siyasetçi olarak, devlet başkanları, cumhurbaşkanları olarak acaba bunun bedelini nasıl ödeyeceğiz diye düşünmek durumunda kalıyoruz."

Suriye'nin kuzeyinden mülteci olarak gelenlerle ilgili Türkiye'nin attığı adımların ortada olduğunu dile getiren Erdoğan, "Onlara yönelik şu anda verdiğimiz destekler ortada. Tabii insani olarak birçok destekleri vermek durumundayız. Nitekim bugünkü yaptığımız görüşmelerde insani olarak ne gibi destekler verebiliriz, eğitimde, sağlıkta, altyapı, üst yapı ne gibi destekler verebiliriz bütün bunları görüşme fırsatını bulduk, bunların adımlarını attık. Temenni ediyorum ki buralarda da mesafe alacağız. Son olarak genişleyebilir mi sorusunu sordunuz, bu yine birlikte atacağımız adımdır, birlikte vereceğimiz karardır, ona göre bu dondurulmuş bir yapı değildir. Eğer böyle bir şeyin kararını verirsek, Astana'da olduğu gibi böyle bir adımı burada da atmamız mümkündür." şeklinde konuştu. 

"60 bin kişinin İdlib'e dönmüş olması, bu sürecin başarıdır" 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, İdlib konusundaki soru üzerine İdlib konusunda aralarında 10 maddelik muhtıranın birçok şeyi cevapladığını belirterek, şunları söyledi:

"Her şeyden önce malum 12 gözlem noktasıyla zaten orada Rusya Federasyonu'yla gayet dayanışma içerisinde bir çalışmamız var. 12 gözlem noktasının dışında da 10 gözlem noktasına Rusya Federasyonu malum sahip. Tüm bunların hepsi bölgenin güvenliğine yönelik adımlardır. Fakat hepsinden öte İdlib muhtırasındaki dikkat çeken konu aşırı radikal güçlerin Türkiye tarafından kontrol altına alınmasıdır. Ama bunun dışında da rejimin aynı şekilde 15-20 kilometrelik o bölgede herhangi bir tehdidini kaldırma sürecini de Rusya Federasyonu'nun kendi kontrolü altına almış olmasıdır. Bütün mesele burada ağır silahların İdlib merkezinden tamamen çekilerek, bunların merkezde sivil halkı rahatsız etmemesinin sağlanmasıdır. Bunun yanında yine aynı şekilde oradaki yapılacak silahlı saldırılar karşısında bir mutabakat, dayanışma içerisinde Türkiye ve Rusya Federasyonu'nun alacağı tavırdır ve alt birimlerimiz her an çalışmalarını sürdürmektedir. Burada savunma olsun, istihbarat olsun, dayanışmalarını sürdürüyorlar. Hedefimiz buradaki sivil halkın huzurunu sağlamaktır. Nitekim şu ana kadar da yaklaşık 60 bin kişinin İdlib'e dönmüş olması, bu sürecin başarıdır. Bunun için Sayın Putin'e de teşekkür ediyorum. Burada gayreti olan bütün arkadaşlarımıza ayrıca teşekkür ediyorum." 

Kaynak: AA

Yorumlar (0)
14
açık
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 37 99
2. Fenerbahçe 37 96
3. Trabzonspor 37 64
4. Başakşehir 37 58
5. Beşiktaş 37 56
6. Kasımpasa 37 53
7. Alanyaspor 37 51
8. Sivasspor 37 51
9. Rizespor 37 50
10. Antalyaspor 37 48
11. A.Demirspor 37 44
12. Samsunspor 37 43
13. Kayserispor 37 42
14. Konyaspor 37 41
15. Gaziantep FK 37 41
16. Ankaragücü 37 40
17. Hatayspor 37 38
18. Karagümrük 37 37
19. Pendikspor 37 37
20. İstanbulspor 37 16
Takımlar O P
1. Eyüpspor 34 75
2. Göztepe 34 70
3. Sakaryaspor 34 60
4. Bodrumspor 34 57
5. Ahlatçı Çorum FK 34 56
6. Kocaelispor 34 55
7. Boluspor 34 53
8. Gençlerbirliği 34 51
9. Bandırmaspor 34 50
10. Erzurumspor 34 44
11. Ümraniye 34 43
12. Manisa FK 34 40
13. Keçiörengücü 34 40
14. Adanaspor 34 39
15. Şanlıurfaspor 34 38
16. Tuzlaspor 34 38
17. Altay 34 10
18. Giresunspor 34 7
Takımlar O P
1. M.City 38 91
2. Arsenal 38 89
3. Liverpool 38 82
4. Aston Villa 38 68
5. Tottenham 38 66
6. Chelsea 38 63
7. Newcastle 38 60
8. M. United 38 60
9. West Ham United 38 52
10. Crystal Palace 38 49
11. Brighton 38 48
12. Bournemouth 38 48
13. Fulham 38 47
14. Wolves 38 46
15. Everton 38 40
16. Brentford 38 39
17. Nottingham Forest 38 32
18. Luton Town 38 26
19. Burnley 38 24
20. Sheffield United 38 16
Takımlar O P
1. Real Madrid 37 94
2. Barcelona 37 82
3. Girona 37 78
4. Atletico Madrid 37 73
5. Athletic Bilbao 37 65
6. Real Sociedad 37 60
7. Real Betis 37 56
8. Villarreal 37 52
9. Valencia 37 48
10. Deportivo Alaves 37 45
11. Osasuna 37 44
12. Getafe 37 43
13. Sevilla 37 41
14. Celta Vigo 37 40
15. Las Palmas 37 39
16. Rayo Vallecano 37 38
17. Mallorca 37 37
18. Cadiz 37 33
19. Granada 37 21
20. Almeria 37 18
Namaz Vakti 21 Mayıs 2024
İmsak 03:31
Güneş 05:11
Öğle 12:34
İkindi 16:25
Akşam 19:47
Yatsı 21:19