Boşanma Hızının Yüksek Olduğu İllerde, Kadın İstihdamı Yüksek

Sözcü Gazetesi köşe yazarı Emn Çölaşan'ın kaleminden;

"Dünya güzeli Pınar Gültekin'in cinayetini “mahalle” kavgasına dönüştürdük! Katil, içki satan bar sahibi… Katil, Atatürk paylaşımında bulundu… Katil şu bu… Katilin ilericisi-gericisi olmaz. Katil katildir. Bizim “mahalle” başladı: Gültekin ailesi, Bitlis-Hizan-Gayda Köyü'nden; yani, Şeyh Sebgatullahi Arvasi'nin mezarının-dergâhının bulunduğu köyden…

Yani: “İşte sizin kızınız”… “İşte sizin oğlunuz” gibi saçma sapan tartışma olur mu? Sorun bireysel mi? Benzer cinayetleri kaç kez yaşamadık mı? “Mahalle” propagandası yapmanın çok ötesinde teşhis koymalıyız bu acil soruna. Ertuğrul Özkök yazdı:“Kızın cesedi Akbük'teki evimin üç adım ilerisinde, Yerkesik'te bulundu. Yani o alçak artık hepimizin mahallesinde…” Kadın cinayetlerinin güzelim Ege kasabasına kadar ulaştığına vurgu yapıyor.

Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi (ADNKS) sonuçları aksini gösteriyor: 2019 yılı boşanma istatistiklerine göre; şiddet sebepli boşanma hızının en yüksek olduğu il binde 2,95 ile İzmir! Bu ili binde 2,88 ile Antalya, binde 2,71 ile Muğla takip ediyor! Ülke aydınlarının yaşadığı iller şiddete dayalı boşanmada rekortmen!

Yani…

Pınar Gültekin'in öldürüldüğü Akyaka'nın bağlı bulunduğu Muğla şiddete dayalı boşanmaların en yoğun yaşandığı illerden… Ertuğrul Abi'nin mahallesinden haberi yok! Peki, şuna ne demeli: Şiddete dayalı boşanma hızının en düşük olduğu il binde 0,25 ile Hakkari! Bu ili binde 0,33 ile Siirt ve Muş izliyor…

Bu istatistikler bize bir hakikati gösteriyor:

KADINLAR HER YERDE

ADNKS istatistiğinden bazı veriler paylaşayım: 25 ve üstü yaşta en az bir eğitim düzeyini tamamlayanlar incelendiğinde; 2008 yılında kadınlarda oran yüzde 72,6 iken 2018 yılında yüzde 84,5 oldu. Kadınların eğitim düzeyi artıyor…Örneğin: 2008 yılında 25 ve üstü yaşta olup üniversite mezunu olan kadınların oranı yüzde 7,6 iken 2018 yılında bu oran yüzde 17,5 oldu. (Evliliklerde eşler arasındaki eğitim farkı incelendiğinde, 2018 yılında kadınların yüzde 14,3'nün eğitim seviyesi eşlerinden yüksek!) Devam edeyim: Hane halkı işgücü araştırması sonuçlarına göre; Türkiye'de 15 ve yukarı yaştaki istihdam edilenlerin 2018 yılında oranı yüzde 47,4 olup; bu kadınlarda yüzde 29,4 olarak gerçekleşti.

Kadınlar hızla iş hayatına dâhil oluyor. 2018 resmi kayıtlarına göre, 10 milyon 287 bin kadın çalışan var: Yüzde 26,8 tarım, yüzde 14,7 sanayi, yüzde 0,9 inşaat ve yüzde 57,6'sı hizmet sektöründe faaliyet gösteriyor. 6 milyon kadının da kayıtsız çalıştığı tahmin ediliyor. Ne demek istediğimi açmak için son bir istatistik sonucu vermeliyim: Türkiye'de kadınlarda en düşük istihdam oranı yüzde 11,9 ile Mardin, Batman, Şırnak, Siirt, Muş illerinde! Yani… Şiddete dayalı boşanmanın en az olduğu bölgede çalışan kadın sayısı az…

Toparlarsam:

EKONOMİK ÖZGÜRLÜK

Kadınlar eğitim alıyor… Kadınlar çalışıyor…Kadınlar ekonomik özgürlüğe kavuşuyor. Böylece… Kadınlar evde-toplumda ikinci sınıf varlık olmayı reddediyor. Türkiye'de kadına yönelik şiddetin giderek artmasının önemli sebeplerinden biri kadının ekonomik özgürlüğe kavuşması mı? Eğitim sahibi kadının uğradığı eziyetlere-haksızlıklara artık baş kaldırması mı? Evet. Kendini geliştiren kadın erkeğe boyun eğmiyor; hesap soruyor, boşanıyor. Kadınlar, erkek dünyası ataerkil sistemi sarsıyor. Şiddet sebebiyle boşanma hızının yüksek olduğu illerin, kadın istihdamının büyük olduğu yerler olması tesadüf mü? Her itirazı, her ayrılığı “iktidarına” yönelik hakaret sanan güvensiz erkek, şiddet uygulayarak emekçi kadını “yola getireceğini” sanıyor! Kadına yönelik -ölümlere varan- şiddeti durdurmanın yolu bu sorunun ekonomik boyutunu da irdelemekten geçiyor. Maalesef siyasal iktidar bu acı gerçekle yüzleşmek istemiyor. Bu sebeple, kadınlara yönelik şiddeti önlemeyi amaçlayan “İstanbul Sözleşmesi”ni tartışmaya açtı. Sanırım iktidar, başta başörtülüler olmak üzere kadınları üniversitelere, iş hayatına sokmaktan pişmanlık duyuyor! Her şeye rağmen… Yaşam Memnuniyeti Araştırması sonuçlarına göre; 2019 yılında mutluluk oranı kadınlarda yüzde 57,0 iken erkeklerde yüzde 47,6. Kadınlar mutlu…Kadınlar mutluluğu aramayı bırakmayacak… Erkekler ne yaparsa yapsın, iktidar hangi kararı alırsa alsın “topuklu devrim” gerçekleşiyor… Ey erkekler! Döverek- öldürerek durduramazsınız kadınları…"