Bakan Soylu'dan Canlı Yayında Önemli Açıklamalar

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, 24 TV'de Belkıs Kılıçkaya moderatörlüğünde Murat Çiçek ve Mustafa Kartoğlu'nun sorularını yanıtladı.

GÜNDEM 07.05.2021, 02:34
Bakan Soylu'dan Canlı Yayında Önemli Açıklamalar

Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını nedeniyle birçok insanın hayatını kaybettiğini ve bu nedenle birçok tedbir alındığını aktaran Soylu, pandemi başladığında dört temel paradigma belirlediklerini dile getirdi.

Soylu, bu paradigmaların ilkinin kamu düzeninin sürdürülebilirliği olduğunu vurgulayarak, bu konuda pandeminin ilk gününden bugüne kadar bir sorun yaşanmadığını söyledi.

İkinci paradigmanın sağlık sisteminin sürdürülebilirliği olduğunu anlatan Soylu, "Bu konuda da herhangi bir sorun yaşadık mı? Hayır. Şehir hastaneleri yapılırken muhalefetin tavrını hatırlayın ama bu pandemiyle öyle bir süreç ile karşı karşıya kaldık ki bu hastaneler sayesinde Türkiye, Avrupa'nın sağlık sistemi bakımından en güçlü ülkelerinden biri oldu. Üçüncü paradigmamız ise üretim ve büyük yatırımlarımızın sürdürülebilir olmasıydı. Türkiye, tarım, gıda arzı gibi konularda bir sorun yaşamadı. Üretim, tarım ve tedarik zincirinde Türkiye en ufak bir problem yaşamadı." diye konuştu.

Dördüncü paradigmanın ise sosyal izolasyon denilen temizlik, maske ve mesafe olduğunu kaydeden Soylu, sınırlarda gereken önemleri de ivedilikle aldıklarını belirtti.

"HALKIMIZ DA BU SÜREÇTE YALNIZ BIRAKILMADI"

Soylu, alınan tedbirler sayesinde vaka sayılarında tam kapanma öncesine göre önemli ölçüde düşüş sağlandığını ifade ederek, şöyle konuştu:

"Aldığımız 4 ana pradigmamız devam ediyor. Derdimiz şu, önümüzde Ramazan Bayramı ve Kurban Bayramı var. İnsanların virüsü birbirine geçirebilecekleri çok riskli bir dönem yaz dönemi. Tarım için çok önemli bir dönemdeyiz. Tarımı devam ettirmemiz lazım. İhracat rakamlarımız yükseliyor, bunu devam ettirmeliyiz. Ayrıca turizm dönemine giriyoruz. Esnaftan tutun tüm hizmet sektörü çok büyük fedakarlık ortaya koyuyor. Halkımız büyük bir fedakarlık ortaya koyuyor bu anlamda müteşekkiriz. Bilim Kurulumuz, Sağlık Bakanlığımız ve Cumhurbaşkanımızın önderliğinde bir istişare yapılıyor ve alınan kararlar doğrultusunda hareket ediliyor. Bu kapanmalar insanlarımız için, hepimiz canlarımızı kaybettik, bu işten en çok etkilenenlerden biri de benim, en değerli insanlarımızı kaybettik. Yeter ki bu musibetten hemen kurtulalım. Halkımız da bu süreçte yalnız bırakılmadı. Vefa Sosyal Destek grubu, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığımız gereken yardımları yaptı."

Pandemi Eylem Planı çerçevesinde alanın kararları İçişleri Bakanlığının duyurduğunu söyleyen Soylu, "Tam kapanmanın etkilerini bugünden itibaren göreceğiz. Rakamların 22 bin civarına düşmesi, doğru gittiğimizin bir göstergesidir." dedi.

"TÜRKİYE AŞI ANLAMINDA ELİNDEN GELEN BÜTÜN GAYRETİ ORTAYA KOYUYOR"

Soylu,"Tam Kapanma 19 Mayıs'a kadar sürecek mi?" sorusuna ise şöyle yanıt verdi:

"Bizim 19 Mayıs ile ilgili bir değerlendirmemiz yok, tabi bugün itibarıyla. Biz hükümet olarak şunu görmek istiyoruz; uykusuzluktan gözlerim acıyor arkadaşlarımız işlerini çok iyi yapabilsin diye. Yüzlerce binlerce taleple karşı karşıyayız. Biz mümkün olduğunca bu işi bitirelim, bir daha bu işlerle karşılaşmayalım düşüncesi içindeyiz. 17 Mayıs'ta elde edeceğimiz rakamlar, o gün kabinenin ve Bilim Kurulu'nun alacağı kararlarla yolumuzu belirleyeceğiz. Tekrar kayıplarımız olmasın diye hep beraber büyük bir fedakarlığı ortaya koyacağız. Sağlık Bakanımız da bir açıklama yaptı Sinovac ile 100 milyon anlaşma yapıldığını söyledi, bir taraftan Biontech var, bir taraftan Rusya'nın aşısı var. Türkiye aşı anlamda elinden gelen bütün gayreti ortaya koyuyor."

Bakan Soylu, marketlere ilişkin alınan kararlarla ilgili soru üzerine de şunları söyledi:
"Esnaf diyor ki 'ben kapandım, fedakarlık yapıyorum. Elektronik eşya, hırdavat, giysi, bahçe malzemesi satılamasın.' Onu da anlamak lazım, toplumdaki bu fedakarlığı dağıtmak gerekiyor. Biz milletimizden gelen talepleri dinleyerek, adım atıyoruz. Bir taraftan vatandaşın istediğiyle onu buluşturmamız temel sorumluluğumuz diğer taraftan 'sen kapanırsan iyi olacak' dediğimiz insanlarımıza da 'bak senin temel haklarını gözetiyoruz' demek zorundayız. İkisini dengelemek zorundayız, bunun için marketçileri çağırdık, durumu anlattık, onlarda dediler ki 'Haklısınız.' Ancak bakkallar açık, 'Perşembe akşamına kadar bu ihtiyaçlarınızı alabilirsiniz' diyerek süre verdik. Birbirimizle dayanışarak, empati kurarak bunu gerçekleştirmemiz lazım. Milletimizin burada vicdanına sığınıyoruz hepimiz çok zor bir süreçten geçiyoruz."

soylu-2

ALKOL YASAĞINA İLİŞKİN AÇIKLAMA

Alkol yasağına ilişkin soru üzerine Soylu, tam kapanma sürecinde verdikleri taahhütleri yerine getirmek için canla başla bir mücadele ortaya konulduğunu söyledi. Soylu, şöyle devam etti:

"Alkol meselesi kendiliğinden çıkmış bir iş değil. Biz yaklaşık iki ay gibi bir süre Avrupa'yı hep takip ettik. Onlar bizden biraz daha önce oldular. Biz biraz da onları takip ederek, nasıl kapanıyorlar, nasıl adım atıyorlar, hangi tedbirleri alıyorlar... Bütün bunlar bizim için örnek oldu, öğretici oldu. Bunu açıklıkla söylemek gerekir. Kendi tecrübelerimizle bunları pekiştirdik. İstişarelerimizi yaptık ve bir kendimize yol haritası belirledik."

Bakan Soylu, bu konuya ilişkin yapılan bir araştırmaya da işaret ederek, şunları söyledi:

"Aralık itibarıyla marketlerde cumartesi pazar yani kısıtlama günlerinde alkol yasağı başladı. O dönemde de yaptılar bu araştırmayı. Vatandaşımızın yüzde 75'i hem kapanma hem de yılbaşı gecesi ile ilgili, 'evet buna ihtiyaç var bunu normal görüyorum' dedi. Şimdi yüzde 78'i 'normal görüyorum' dedi.' Bu fedakarlığı hep birlikte ortaya koyuyoruz."

DSÖ'NÜN ALKOL TÜKETİMİ İLE İLGİLİ AÇIKLAMASI

Dünya Sağlık Örgütü'nün (DSÖ) alkol tüketimiyle ilgili yaptığı açıklamaya da değinen Bakan Soylu, "DSÖ bu işin başında kuralı koymuş, diyor ki, 'Alkolden kaçınarak bağışıklığınızı koruyun, ayık kalın, hızlı karar almanız gereken durumlarda kimseyi riske etmeyin', alkolün limitiyle ilgili uyarıyor ve 'Fazla almayın' diyor, 'Evde bile olsa sosyal mesafenin korunmama riski yüksektir' diyor. 'Özellikle kısıtlama günlerinde gidip alkol alabilme imkanına sahipsen gidip daha çok tüketirsin, riski daha fazla artırırsın' diyor, 'Alkol kullanımıyla aile içi şiddetin arttığı görülmektedir' diyor." değerlendirmesinde bulundu.

"BİZ AKŞENER'İ İYİ TANIRIZ"

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in kendisine yönelik sözlerinin hatırlatılması üzerine Bakan Soylu, "Sayın Akşener benim için 'aptal' dedi. 'Bunu yapan aptal, aptallık. Ben İçişleri Bakanı olsaydım.' dedi. 6 ay yaptı İçişleri Bakanlığı, stajyer İçişleri Bakanlığı. Kimse kusura bakmasın. Ben siyaset meydanına çıkarsam bu tip sözler ağzımdan ağır çıkar." diye konuştu.

Soylu, Akşener ile aynı partide siyaset yaptıklarını dile getirerek, "Biz Akşener'i iyi tanırız. O da bizim kendisini iyi tanıdığımızı bilir. Sayın Devlet Bahçeli'ye hakaret etti, geçen hafta Sayın Cumhurbaşkanımıza yaptığı hakaret bir insana yakışmaz, bir hanımefendiye hiç yakışmaz. Çok üzüldüm, doğru da değil. Bu kadar kibir, gurur, kendini bilmezlik... Bana aptal demiş, Cenab-ı Allah'a havale ederim, nefsileştirmem ama Sayın Cumhurbaşkanımıza geçen hafta söylediği söz siyasi hayatta kaldırılabilir bir söz değildir. Sayın Devlet Bahçeli'ye söylediği söz..." ifadelerini kullandı.

"KANUN, KURAL NE DİYORSA BİZ ONU UYGULAMAYA ÇALIŞIYORUZ"

Bakan Soylu, Emniyet Genel Müdürlüğü'nün toplumsal olaylarda kolluk güçlerine ses ve görüntü alınmasını engelleme yetkisi veren genelgesine ilişkin soru üzerine bahsi geçen genelgede yeni bir şey olmadığını dile getirerek, Anayasa'nın 20'nci maddesinin herkesin kendisiyle ilgili kişisel verilerinin korunmasını isteme hakkına sahip olduğunu, kişisel verilerin ancak kanunda öngörülen hallerde veya kişinin açık rızasıyla işlenebileceğini, genelgede de bunu hatırlattıklarını söyledi.

Soylu, şöyle devam etti:

"6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu, 5238 sayılı Türk Ceza Kanunda kişilerin özel hayatının gizliliğiyle bu gizliliğin görüntü veya sesle kayda alınması suretiyle ihlal edilmesine yönelik yaptırımlar var diyoruz. Ayrıca 2559 sayılı Polis Vazife ve Selahiyet Kanunu 13. maddesi var. Birisi seni işini yaparken engellerse, birisi seni ifşa etmeye çalışırsa, onla ilgili eylemin durumun niteliğine göre ya durdurursun, eğer ısrar ederse uzaklaştırırsın, tekrar ısrar ederse yakalar gerekli kanuni işlemi yaparsın diyor. Biz diyoruz ki sevgili polislerimiz kanun ve anayasa sana bu hakları vermiş. Sevgili kolluk kuvvetlerimiz eğer birisi senin yanına gelir de çekmeye çalışırsa, hem Kişisel Veriler Koruma Kanunu hem Anayasa hem Türk Ceza Kanunu hem de Polis Vazife ve Selahiyet Kanunu sana kendini koruma hakkı veriyor."

Polisle ilgili binlerce soruşturma yaptıklarını, bunların hiçbirini kamera ile yapmadıklarını, devletin bu noktada uzun yıllardan beri bir sisteminin olduğunu anlatan Soylu, "Kanun, kural ne diyorsa biz onu uygulamaya çalışıyoruz. Bunun basın özgürlüğüyle herhangi bir ilgisi yoktur. Bu bir polisin veya bir kamu görevlisinin kendini ifşa etmeye çalışan, kişisel verilerini ihlal etmeye çalışan birisine yönelik 'Yapma kardeşim' deme hakkıdır." dedi.

Bakan Soylu, yılda 2,5 milyon asayiş olayıyla karşı karşıya kaldıklarını, bunun yüzde 97,5'inin aydınlatıldığını aktararak, şöyle konuştu:

"Biz yılda ortalama 400 polis memurumuzu disiplinimize uymadığı için ihraç ediyoruz, 250 jandarma personelimizi ihraç ediyoruz. Neye göre ihraç ediyoruz? Kendi kanunlarımız çerçevesinde ihraç ediyoruz. Mekanizma işliyor. Mekanizma da bunlar sağlanıyor. Bu yapılırken ne oluyor? Teftiş gidiyor. Tanıkları dinliyor, onun beyanını dinliyor. Vatandaş şikayet ediyor, bu vatandaşın şikayeti doğru mudur değil midir ortaya konuluyor. Bu bir mekanizma. Gelecek polisin dibinde kamera açacak, görevini yapmasını engelleyecek. Kişisel verisini kullanmaya odaklanacak ve ihlal edecek, bir daha onun rızasını almadan onu işleyecek, sosyal medyada veya herhangi bir yerde yayınlayacak. Peki bunun içerisinde basın özgürlüğü var mı? Zinhar yok."

Bakan Soylu'dan İmamoğlu açıklaması

GAZİANTEP'TE BİR CAMİDE YAŞANAN OLAYLARA İLİŞKİN DEĞERLENDİRME

Soylu, Alparslan Kuytul ve yandaşları tarafından itikaf ibadeti bahane edilerek gerçekleştirilen provokasyon girişimi üzerine Gaziantep'te bir camide yaşanan olaylara ilişkin değerlendirmede bulundu.

Alparslan Kuytul ve yandaşlarının ramazanın başından itibaren devletin namaza izin vermediği şeklinde propaganda yaptığını ifade eden Soylu, şunları söyledi:

"Böyle bir şey var mı? Bir pandemiyle karşı karşıyayız. Camilere de gidiliyor. İnsanlar Müslümanlığı bu Anadolu coğrafyasında doya doya yaşıyorlar. Kimsenin engellediği de yok. Allah'ımıza hamdüsenalar olsun. Kurban Bayramı geliyor. Ardahan'dan Edirne'ye kadar her yerde tekbirlerle kurbanlar kesiliyor. İnsanlar bayramlaşıyor. Biz büyük bir memleketin, zengin bir memleketin büyük bir medeniyetin evlatlarıyız. 'Ben bu teravih şeyini saymıyorum, kılacağım.' Birçok camiye gitti bunun propagandasını yaptı, teravih de kıldı. Müdahale etsen bir dert, etmesen bir dert. Biz bu adamı bugün mü tanıyoruz? Hayır. Ben 4,5 yıldır içişleri bakanıyım. 4,5 yıldır bu adam ilgi alanımızda. Adana'da parklarda oturuyor. Bir şey vermiyor. Dini bir şey... Türkiye karşıtı ve Türkiye düşmanı ne kadar mesele var, onların savunucusu. Türkiye düşmanlığı nasıl yapılır? Bütün bunların savunuculuğunu ortaya koyan bir portreyle karşı karşıyayız."

Yayında, Kuytul'un, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türk Silahlı Kuvvetleri, emniyet birimleri aleyhine yönelik söylemleri ve FETÖ yayın organlarında yaptığı konuşmaların yer aldığı bir video gösterildi.

İçişleri Bakanı Soylu, görüntüler üzerine şu değerlendirmelerde bulundu:

"Orada çok tehlikeli bir cümle var. Ben bunu 10 defa dinledim. Bu cümleyi 10 defa dinledim. Diyor ki; '15 Temmuz'un nasıl olduğunu, arkasını dinlemek isterim. Bu metotlara bundan sonra birleştirerek devam edelim.' Şimdi ondan önce söyledikleri, 1 Temmuz 2016'da söylediği... Bir kere '2 tane polis öldürüldü.' diyor. Zihniyetinin ne olduğu, dini istismar ettiği, aynı zamanda provokasyon yaptığı, Makyavelist yani nereden istifade edebilecek bir Türkiye düşmanlığı ve karşıtlığı ortaya koyduğu belli. Ne zaman bir hadise yapsa polise, devlete karşı hem hakaret eden hem de şiddet uygulamaya çalışan bir anlayışı var. Daha da ötesi var. Kadınların eline Kur'an-ı Kerim'i veriyor. Polislerin üzerine salıyor. Dün bir manzara vardı sonra sildiler. Oradan serbest bırakıldığı bir kısmı ellerine kitapları, Kur'an-ı Kerim'leri, caminin içerisine geldikleri ki Kur'an-ı Kerim sürekli olarak şeye karşı kullanıyorlar. Bu bize geçmiş birtakım manzaraları hatırlatıyor."

Kuytul'un sürekli bir gerginlik oluşturma çabasında içinde olduğunu aktaran Soylu, "Sürekli bunu gerginleştirerek, terörize ederek getirmeye çalışıyorlar. Camileri, imamları sindirmiş, bilmem neleri yapmış. Sindirmeye çalışıyor daha doğrusu. Ürkütüyor, korkutuyor. Aynı zamanda bir vakıf kurmuş. Vakıftan da kendine ait bir gelir oluşturmuş. Orada da birtakım yolsuzlukları ve dolandırıcılıkları söz konusu. Bunları da tespit ettik. Bütün bunların üzerinden elbette ki buna kanuni çerçevesi içerisinde yapmaması gerektiği ifade ediliyor. Şimdi nihayetinde 'Ben 20, 25, 30 kişi bu itikaf ibadetine gideceğim.' Amacı istismar. Dini istismar. Amacı provokasyon, huzursuzluk ortaya çıkarmak." ifadelerini kullandı.

Soylu, Kuytul'un devam eden birçok davası olduğunu vurgulayarak, şöyle devam etti:

"Biz bununla sabah akşam uğraşıyoruz. Sürekli olarak, farklı kılıklarda farklı adımlar atmaya çalışıyor. Burada ne yaptı? Talimat verdi. 'Bu camilere gireceksiniz, 20, 25, 30 kişi.' Diyanet diyor ki '1-2 kişi gir itikafı yapacaksan yap. Benim söylediğim camilere gir, ben bunları kontrol edeyim.' Saymıyor zaten. Caminin içerisinde bizimkiler müdahale ettiği zaman gerginlik öyle... Hükumete, devlet başkanına, bize, diyanete ağza alınmayacak, caminin o haline yakışmayacak bir sürü sözler söyleyince geriliyor. Üzüldüm. Benim ve herkesin bu konularda hassasiyeti yüksektir. Orada olmaması gereken bir personelin gaz sıkması kabul edilebilir değildir. Çok açık söyleyeyim. Ben bunu hayatta kabul edemem. Böyle bir şey olamaz. Biz o gece de yaptık. Oradaki emniyet müdürümüz çok kıymetli bir arkadaşımızdır. Zannediyorum olay ani gelişti. Çok önemli fedakarlıkları, faydalılıkları çok uzun yıllardır... Oluyor işte insanın gözünden bu iş kaçabiliyor. Ama kaçmaması gerekiyor. Hakikaten kabul edebileceğimiz bir iş değil. Orada soruşturma başladı, gerekli şeyler açıldı. Olayın başı bambaşka bir tablo. Camide oturulup masa atılıp, sandalyeyle itikaf mı yapılır? Böyle bir itikaf mı yapılır, hangi birimiz camide masa sandalye attık da oturduk? Orası cami, orası masa. Oturmuş orada, orayı ofis yapmış kendisine. Bu bizim açımızdan kabul edilebilir bir şey değil. Doğru bir şey de değil."

Bakan Soylu, 40'ın üzerinde camide 500'den fazla kişinin bu girişimde bulunduğunu anlatarak, "Oradan bir huzursuzluk çıkarmak, oradan bir kaos oluşturmak. Oradan Türkiye'yi terörize etmeye çalışan bir anlayış gerçekleştirmek istiyorlar. Buna müsaade etmeyiz." dedi.

THODEX'İN KURUCUSU FARUK FATİH ÖZER'E İLİŞKİN AÇIKLAMA

Kırmızı bültenle aranan kripto para borsası Thodex'in kurucusu ve yöneticisi Faruk Fatih Özer'e ilişkin yöneltilen soru üzerine Soylu, şunları kaydetti:

"Peşindeyiz. Biz Arnavutluk'ta olduğuna inanıyoruz. Arnavutluk polisi de Arnavutluk'ta olduğuna inanıyor. Hatta inşallah mevzilendirmeleri mevkilendirmeleri de vardır. Nerde olduğuna ve nasıl olduğuna dair. Arkadaşlarımız oradalar. Diğer ülkelerdeler. Diğer ülkelerde olmadığına dair bilgimiz de var. Diğer taraflara geçmediğine dair. Çevre ülkelerde de varız. Elimizden geleni yapıyoruz. Memleketimize getirmek ve hukuka teslim etmek için de çaba sarf edeceğiz."

DİYARBAKIR ANNELERİ

Soylu, konuşmasının sonunda dağa kaçırılan çocukları için evlat nöbetini sürdüren Diyarbakır annelerine değindi. Annelerin silahları olmadığını, şiddet uygulamadığını vurgulayan Soylu, "Bir terör örgütünü eritiyorlar. Allah onlardan razı olsun. Cesaretlerinden. Onların cesaretlerini gösteremeyenler oldu. Onlar o halleriyle annelerin babaların hepsinin ellerinden öpüyorum. Allah bin kere razı olsun. Sadece kendi çocukları adına orada değiller. Bunu çok net söyleyeyim. Bugün bu ay itibarıyla 67 kişi ikna olarak geldi. Onlar orada sağlam duruyorlar diye. Onlar sadece kendilerine değil bize de güç veriyorlar. Onların iradeleri ve kararlılıkları... Bu yıl yaklaşık toplam 11 kişi katıldı terör örgütüne. 5 bin küsur rakamından 11'e. Bunun 6'sı yurt dışından." ifadelerini kullandı.

Soylu, terörle mücadelede görev alanlara ve şehit ailelerine şükranları sunarak, teröre yönelik mücadeleye dikkati çekti.

Yorumlar (0)
14
açık
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 34 93
2. Fenerbahçe 34 89
3. Trabzonspor 34 58
4. Başakşehir 34 52
5. Beşiktaş 34 51
6. Kasımpasa 34 49
7. Rizespor 34 49
8. Alanyaspor 34 48
9. Sivasspor 34 48
10. Antalyaspor 34 45
11. A.Demirspor 34 41
12. Kayserispor 34 40
13. Samsunspor 34 39
14. Ankaragücü 34 38
15. Karagümrük 34 36
16. Konyaspor 34 36
17. Gaziantep FK 34 34
18. Hatayspor 34 33
19. Pendikspor 34 30
20. İstanbulspor 34 16
Takımlar O P
1. Eyüpspor 32 72
2. Göztepe 32 66
3. Sakaryaspor 32 57
4. Kocaelispor 32 55
5. Ahlatçı Çorum FK 32 55
6. Bodrumspor 32 53
7. Boluspor 32 50
8. Bandırmaspor 32 47
9. Gençlerbirliği 32 47
10. Erzurumspor 32 44
11. Keçiörengücü 32 39
12. Manisa FK 32 37
13. Ümraniye 32 37
14. Şanlıurfaspor 32 34
15. Tuzlaspor 32 34
16. Adanaspor 32 33
17. Altay 32 15
18. Giresunspor 32 7
Takımlar O P
1. Arsenal 35 80
2. M.City 34 79
3. Liverpool 35 75
4. Aston Villa 35 67
5. Tottenham 33 60
6. M. United 34 54
7. Newcastle 34 53
8. West Ham United 35 49
9. Chelsea 33 48
10. Bournemouth 35 48
11. Wolves 35 46
12. Brighton 34 44
13. Fulham 35 43
14. Crystal Palace 35 40
15. Everton 35 36
16. Brentford 35 35
17. Nottingham Forest 35 26
18. Luton Town 35 25
19. Burnley 35 24
20. Sheffield United 35 16
Takımlar O P
1. Real Madrid 33 84
2. Barcelona 33 73
3. Girona 33 71
4. Atletico Madrid 33 64
5. Athletic Bilbao 33 58
6. Real Sociedad 33 51
7. Real Betis 33 49
8. Valencia 33 47
9. Villarreal 33 45
10. Getafe 33 43
11. Osasuna 33 39
12. Deportivo Alaves 33 38
13. Sevilla 33 38
14. Las Palmas 33 37
15. Rayo Vallecano 33 34
16. Mallorca 33 32
17. Celta Vigo 33 31
18. Cadiz 33 26
19. Granada 33 21
20. Almeria 33 14
Namaz Vakti 02 Mayıs 2024
İmsak 03:57
Güneş 05:29
Öğle 12:34
İkindi 16:21
Akşam 19:30
Yatsı 20:56