Süleyman Özışık: Darbeye 'Tiyatro' Diyenler, FETÖ'cülere 'Özgürlük' İsteyenler

Türkiye Gazetesi köşe yazarı Süleyman Özışık'ın bu hafta ki köşe yazısı;

''Yahu yeminle söylüyorum bunlar zavallı, zavallı. Acınacak hâldeler ama hâlâ kuyruğu dik tutma derdindeler.

İktidar partisi düne kadar boş bıraktığı, ihmal ettiği alanlara sağlam basmaya başlayınca ne yapacaklarını ne konuşacaklarını bilemez hâle geldiler.

Ellerinde hepi topu kullanabilecekleri iki tane cümle kaldı:

Ya; “Bu iktidarın, ülkeyi yönetmesi artık mümkün değil” diyorlar...

Ya da mikrofon görünce, ahmakça darbe imasında bulunuyorlar.

Kullanabilecekleri başka bir cümleleri yok. Bakın size güleceğiniz bir şey söyleyeyim.

Bunların ekranda öfke nöbeti geçiren bir adamları var ya hani. Ağzının kenarından salya akıta akıta Erdoğan'a "ulan" diyeninden bahsediyorum.

Anlamışsınızdır kim olduğunu!..

Elinde yazı konusu kalmamış, neyi nasıl eleştireceğine aklı yetmemiş. Tutmuş orada burada ergenlerin haftalardır sosyal medyaya kopyala yapıştır sistemiyle yapıştırdığı satırları köşesine taşımış.

Neymiş efendim...

İktidarın başı iyice sıkışmışmış da...

Eee Can'ım?

Ekonomi kötüye gidince "Başaramayacaksınız" diyormuş. Dolar yükselince "Milleti bölemeyeceksiniz" bahanesine sarılıyormuş. Maskeyi sorunca "Bayrağımızı indiremeyeceksiniz" diyormuş. Döviz rezervlerinin bittiği hatırlatılınca, "Ezanlarımızı susturamayacaksanız" diyormuş...

Falan da filan işte...

Allah kimseyi böyle aciz, böyle sefil duruma düşürmesin.

Düşünsenize hâlini...

Çıktığı ekrandaki, yazdığı gazetedeki patronu, "Höt! Sen buraya Ekrem İmamoğlu'nu eleştirmeye gelmedin. Özür dile ve bir daha eleştirme. Sadece AK Parti'yi eleştir, yoksa bizim reklamımız, mamamız kesilecek, ya da seni kapının dışına koyarız" deyince ne konuşabilir ki?

Bula bula böyle çalıntı aforizmalarla günü geçirecek.

Böyle mi peki?

Yani iktidar yapamadığı işlerin hesabı sorulduğunda bu bahanelere mi sarılıyor?

Yok tabii ki...

İktidar, bu cümleleri neden kullanıyor onu ben söyleyeyim size...

Bu sözleri iktidar değil, Cumhurbaşkanı Erdoğan, cumhur adına yani millet adına söylüyor.

Mesela; "Başaramayacaksınız" derken darbe yapan FETÖ'yü, FETÖ'nün içerideki destekçilerini ve balkonlara çıkarak darbeyi alkışlayan aşağılık tiplere seslenerek, "Ne yaparsanız yapın, başaramayacaksınız" diyor.

"Milletimizi bölemeyeceksiniz" derken, içeride Aleviler ve Kürtler üzerinden mezhepçilik yapmaya çalışan, fitne ve fesat tohumları ekmeye çalışan ve sıkışınca darbe imasında bulunan CHP'ye sesleniyor. 

Ülkeye gerek darbeler üzerinden gerekse ekonomi üzerinden operasyon çekmeye çalışan dünyanın barbar ülkelerine, "Bayrağımızı indiremeyeceksiniz" diyor. 

CHP'nin kan kardeşi olan ve aynı zamanda PKK'nın siyasi ayağı olan HDP'ye, "Vatanımızı parçalayamayacaksınız" diyor.

"Ezanlarımızı susturamayacaksınız" derken kime sesleniyor biliyor musunuz?

Eline geçen her fırsatta Diyanet'in kapatılmasını isteyen, ezanın minarelerden okunmaması için kampanya düzenleyen, "Ezanı ağzımın içine içine okuyor" diyerek Ezan-ı Muhammedîyi -hâşâ- necasete benzetenlere sesleniyor.

Hatta sala okunurken camileri basıp müezzin döven namussuzlar var ya hani. Ezan Türkçe okunsun diyen hayâsızlar var ya hani. İşte o insan görünümlü ucubelere söylüyor "Ezanımızı susturamayacaksınız" diye...

Malum yazar yazının bir yerinde "Ezanları kimin susturmak istediğini, ülkeyi kimin bölmek istediğini bize söylemiyorlar. Söyleyin onları tükürüğe boğalım" diyor.

Söylemez olur muyuz canım!

Hemen söyleyeyim...

Hadi aç kulaklarını iyi dinle...

Darbeye "Tiyatro" diyen, "Kontrollü" diyenler...

Hapisteki FETÖ'cülere özgürlük isteyip "Onlar masum" diyenler...

PKK'nın siyasi ayağı olan HDP'yi baraj altında kalacağı her seçimde barajın üstüne çıkaranlar...

Yurt dışına çıktığında, "Bizim ülkemizde insanların can güvenliği yok çünkü bizim ülkemizde diktatör var. Gelin müdahale edin bu diktatörü birlikte devirelim" diyenler...

FETÖ'nün yurt dışından yaydığı kara propagandaları alıp Türkiye içine taşıyarak darbeci hainlerin aşağılık emellerine ortak olanlar...

İşte ne bileyim...

PKK için, "Onlar temiz çocuklar, yere izmarit bile atmıyorlar" diyenler. Katil Selahattin Demirtaş'a suçsuz muamelesi yapanlar...

Terör örgütü PKK’ya silah ve eleman temin ederken suçüstü yakalanıp görevden alınan HDP'li terörist başkanlara destek verenler...

“İktidar gitsin de gerekirse devlet yıkılacaksa yıkılsın” diyenler...

Ve bütün bunları görmesine rağmen, iktidar gitsin diye bu haysiyetsizlere yazılarıyla ve yorumlarıyla destek verenler...

İşte bunları kastediyor Erdoğan...

Hepsi senin yanında, yakınında olan kişiler ve kurumlar...

Hadi tükürüğe boğ bunları!

Lütfen en baştakinden başla, kendini de en sona sakla!

Buyur!''