DİPLOMALAR YASAL OLARAK BİR İŞİ YAPMA YETKİSİ VERİR

DİPLOMALAR YASAL OLARAK BİR İŞİ YAPMA YETKİSİ VERİR

Hepimize soğuk bir kış gününden sıcak duygularla merhaba diyerek başlayayım yazıma. Bu hafta “hangi pozitif bilim dalı hayatımızda çok önemli” diye bir soruya takıldı kafam. Düşündüm taşındım ve matematik/geometri/mantık olduğuna karar verdim. Bence hayatın temelidir. Düşünüyorum matematiğin iyi olmazsa en basit örgü işini bile doğru yapamıyorsun. Doktor olmayı başarsan ilaç dozlarını doğru hesaplayamıyorsun. Onu becersen çalıştığın yerde hak ediş hesabını anlayamayabiliyorsun. Matematik olmazsa bindiğin aracın gideceğin yola göre yakıt ihtiyacını bile hesaplayamazsın.

İNŞAATLARDA NELER OLUYOR

Bir banyo tasarlayan mimar duşa kabin yapabileceğin nizami bir alanı, bir çamaşır dolabı koyabileceğin alanı, yerine göre yedek çamaşır makinası alanı düşünerek çizmiyorsa projeyi diplomasının hakkını vermiyordur. Rastgele çizilecekse mimarlık diploması niye var. Ben inşaat bilmeyen olarak saçma salak istekte bulunacağım mimar diyecek ki; “öyle olmaz çünkü buraya sonra duşakabin isteyecekler yer ayarlamamız lazım”. Ya da mimar yanlış çizmişse su sistemini döşeyen, binlerce ev yapmış, yapılmış binlerce eve tamirata gidip görmüş su ustası uyaracak bu yanlış yerleşim diye… Yoksa o ustanın ustalık belgesi ne işe yarar yahu?

İŞLERİ DİPLOMA DEĞİL İNSANLAR YAPAR

Geçtiğimiz yıl üniversite sınavına hazırlanan, bu yıl hukuk fakültesine başlayan yeğenim kağan (@kaganbuyukdereli) ile sohbetlerimizden birinde sordu bana; “Amca hangi mesleği seçmeliyim? Hangi mesleği edinirsem refahı daha yüksek bir hayat yaşarım?”. Düşündüm hayat deneyimimde demlenen tecrübelerimle; hangi meslek olduğu, nerden mezun olduğun biraz önemi vardı ama esas olan o mesleği nasıl iyi icra ettiğindi. Diplomalar çalışmıyor ki, iş yapmıyor ki; yasal olarak bir işi yapma izni veriyor sadece… Dedim ki yeğenime “Ben bir tıp doktoru olmayıp mesela bir mimar olsam, sence nasıl bir mimar olurdum?”. Cevap “Bence gündüzleri normal işlere, geceleri ödüllü projelere çizim yapan,; özel ve özgün işler çıkaran popüler bir mimar olurdun” oldu. Yani hangi meslekten çok nasıl yaptığındır seni kaliteli kılan.

Yeni zamanda az çalışıp, mümkünse hiç çalışmayıp, sahip olduğu diploma için çok büyük beklentileri olan insanlar var. İşte “”Ben .. doktoruyum, adımın sizin hastanenizde varlığı için … kadar para isterim. Ama gelsem de çalışmam, elimi taşın altına sokmam”. Ya da “ben mühendisim ama inşaat alanına girip ayağımı çamura bulamam, ama … para isterim” gibi yüksek beklentiler var. Ağalar o diplomaları size o işleri yasal olarak yapabilin diye verdiler. Yoksa hayat döngüsü herkes için aynıdır. Çalışan kazanır. İşini çok iyi yapan, çok iyi sunan ve anlatan çok iyi kazanır.

Demem o ki; dostlar, Maraşlılar, vatandaşlar, yurttaşlar, dinleyin ey hemşerilerim; Neydi ”iyiyle kötü arasında kocaman bir fark vaaar” dı. İşini hakkını vererek matematik, geometri, fizik, mantık kullanarak; yaptığı eylemi yargılayarak ve de düşünerek yapan iyilerle fütursuzca yapan kötüler arasında çooook büyük bir fark oluyor. Diplomalar sadece sahip olana bir işi yasal olarak yapabilme yetkisi veriyor. Ama işi diplomalar değil insanlar yapıyor. Kısaca yapacağımız işin içini biz dolduruyoruz. Allah hepimize akıl fikir versin ve hakkıyla işimizi yapalım. İşini hakkı ile yapmayanlar bol bol beddua alıyorsunuz haberiniz olsun.

Sevgiyle kalın

Uzm. Dr Zekeriya Büyükdereli