Telefonunuzla Çok Uğraşmak, Kafatasınızda Boynuz Çıkmasına Neden Olabilir!

Televizyon izleme, tuvalet, yemek yeme, ders çalışma, bilgisayarda iş yapma gibi pek çok aktivite artık telefonlardan ayrı gerçekleşmiyor. Çoğumuz bu durumdan yakınsak da güne başlarken ve uykuya dalmadan önce en son telefon ekranımızı görüyoruz.

Duruş bozukluklarımız ve yeni alışkanlıklarımız yüzünden bedenimizi de yavaş yavaş değiştiriyoruz.

Uyku düzenimiz, yatış pozisyonumuz, duruşumuz telefona göre şekillenir oldu. Bu da bedenimizde kalıcı değişikliklere veya sorunlara yol açabilir.

Yeni bir bilimsel araştırma, telefonla çok fazla haşır neşir olmanın kafatasında boynuza benzer çıkıntılara dahi yol açabileceğini ortaya koydu.

Yanlış okumadınız, Avustralya Queensland Sunshine Coast Üniversitesi'nde yapılan ve Washington Post'ta yayınlanan araştırmaya göre, telefonla fazla vakit geçirmek kemik mahfuzu veya kemik dikeni gibi isimlerle tanımlanan çıkıntılara sebep oluyor.

Bizim özellikle topuk dikeni olarak bildiğimiz bu kemik çıkıntıları, aslında vücudun pek çok bölgesinde oluşabiliyor.

Bunun da çeşitli sebepleri var.

Bu çıkıntıların genellikle yaşlı insanlarda kireçlenme sonucu oluştuğu düşünülürken, Avustralya'da yapılan araştırma ilginç sonuçlar verdi.

Araştırma görevlileri 18 ve 86 yaşları arasındaki 1.200 hastanın kafatası röntgenine baktıktan sonra, üçte birinin kafalarının tabanlarında kemik çıkıntısı olduğunu buldular. Bu boynuzumsu çıkıntı gençlerde daha yaygındı; 18-30 yaşları arasındaki katılımcıların yaklaşık % 25'inde bulunuyordu.

Bu durum direkt olarak aşırı telefon kullanımı ile ilişkilendiriliyor.

Çünkü belirttiğimiz gibi, normalde yaşlıların oranı daha yüksek olmalıydı. Gençlerin oranını daha yüksek olmasının sebebi kafanın sürekli öne doğru eğilmesi.

Kafanın ağırlığı öne verildikçe omurga ve başın arkasındaki kaslar zorlanıyor. Tendon ve bağların ağırlığını dengelemek için bu kemik çıkıntıları oluşabiliyor.

Bu durum boynun kalınlaşmasına da sebebiyet verebiliyor.

Kemik çıkıntılarının şimdilik kanıtlanmış bir zararı yok.

Genellikle 2 milimetreyi geçmeyen bu çıkıntılar, sorun olarak kabul edilmiyor ve herhangi bir sağlık problemine yol açmıyorlar. Ancak büyüyen çıkıntıların baş ağrılarıyla ilintili olduğunu düşünenler de var. Bu konuda henüz bir kanıt yok.

Uzun süreli duruş bozuklukları ise pek çok rahatsızlığa zemin hazırlayabilir.

Boyun, sırt, bel ve baş ağrıları; fıtık, kireçlenme gibi sayısız hastalığa davet çıkaran bu durumu düzelmek için duruşu düzelmek ve gerekirse korse gibi destekleyici ürünler kullanmak lazım.

Karpal tünel sendromuna benzeyen başparmak deformesi, kalınlaşan boyun ve şimdi de boynuz çıkıntıları...

İskeletimizi modern çağın getirdikleriyle nasıl değiştirdiğimizin adeta birer kanıtı gibiler.