"Yandaş/Muhalif İkilemi Bizi İçimizden Yıkıyor"

Habertürk yazarı Serdar Turgut, bugünkü yazısında "Yandaş/muhalif ikilemi bizi içimizden yıkıyor" konusunu kaleme aldı.

GÜNDEM 19.12.2020, 21:06
"Yandaş/Muhalif İkilemi Bizi İçimizden Yıkıyor"

Ne görmek isterdim biliyor musunuz; bir kerecik de olsa katıldığı programda kendisine yöneltilen soruya hemen kesin cevap vermeyen, yandaş/muhalif ikilemi dışında olduğu için anında tavırlar alamayan ve vereceği cevabı gözümüzün önünde yüksek sesle düşünüp tutarlı bir cevap oluşturmaya çalışabilen bir düşünür olabilseydi keşke.

Ancak gördüğüm kadarıyla bizde insanlar yandaş/muhalif ikileminin mutlaka bir tarafında yer almak zorunda olduklarından cevapları da hep ait oldukları tarafın beklediği gibi daha önce defalarca ifade edilmiş türde cevaplardan oluşuyor.

GERÇEKTEN DÜŞÜNMEYE ENGEL BİR İKİLEM BU

Duyduğu soruya o anda açıkça cevap oluşturmaya çalışmak, bir problemi eksileriyle artılarıyla düşünmeye çalışmak ve cevabı bütün bu çok katmanlı düşünme süreci sonunda oluşturmak neredeyse ayıpmış gibi davranılıyor. Herkes aldığı tavırdan emin ve tavrını gerekirse sert biçimde savunmaya da hazırlıklı.

Gayet tabii ki bu tavır da karşıdakini, o yandaş/muhalif ikileminin hangi tarafında yer alıyorsa, ona uygun tepkisel tavizsiz tavırlar almaya da itiyor.

Sonunda arada hiçbir diyalog oluşturulamadan karşıtlıklardaki tavırları kendileri için yeniden teyit edilmiş olarak tartışmalar bitiyor.

Oysa ihtiyacımız olan karşıtlıkların dışına çıkılarak yeni ortak yaklaşımları bulmak.

KAMUSAL SÖYLEM ENTELEKTÜELLERİ

Batı demokrasilerinde 'public entellectual' diye adlandırılan kamusal problemler ile ilgili soruları ve sorunları yüksek sesle düşünmekten çekinmeyen ve cevapları kamuoyunun gözü önünde aramaktan korkmayan, aklına ve bilgisine güvenen entelektüeller var. Yanlış olmaktan korkmayan ve yanlışını açıkça düzeltmeyi de bilen bu düşünürler toplumlarda doğruları bulabilmek açısından en güvenilir kaynakları oluşturabiliyorlar.

Bizde kamusal söylem entelektüeli galiba ne yazık ki fazla yok. Eğer varsalar dahi gördüğüm kadarıyla tartışma programlarına konuşmacı olarak pek çıkmıyor olmalılar.

Bizde tartışmalarda kural yandaş/muhalif ikileminin mutlaka bir tarafında yer almak ve o konumun gerektirdiği düşünceleri ‘Tavizsiz’ ifade etmekmiş gibi görünüyor.

TAVİZSİZ OLMAK ASLINDA ŞU OLMALI

‘Tavizsiz’ olmayı kamusal söylem entelektüelleri uyguladıkları düşünme yöntemine dair bir sorun olarak görürler yani her soru ve sorunun hakkında düşünceli ve çok boyutlu analizi adım adım üretmek ve sonuca varmadan önce konuyla ilgili tüm boyutları düşünmekten taviz vermemek olarak anlarlar tavizsiz olmayı onlar.

Bizde ise tavizsiz olmak varacağı sonuç hakkında önceden almış olduğu yandaş/muhalif ikilemindeki yeri nedeniyle tavrından taviz vermemek olarak algılanıyor ve sonuçta kimse birbirini gerçekten anlamaya çalışmadan konuşuyor ve gerçek diyalog hiç bir zaman oluşamıyor.

BİR ARABULUCU DÜŞÜNÜRE İHTİYAÇ VAR

Bizde toplumsal söylemlerin önemli bölümü tartışma programları tarafından şekillendiriliyor. Bu yüzden yandaş/muhalif ikileminden çıkabilmiş tartışmalara ve görüş oluşturmalara acilen ihtiyaç var. Yüksek sesle düşünmenin adımlarını atabilen ve attığı adımlarda yanlış yapma riskini de alabilen ve yanlış yaptığında bunu yine yüksek sesle düzeltebilen kamusal söylem entelektüellerine bir düşünür arabulucu olarak ihtiyaç var.

BİR GELENEK

Kamusal söylem entelektüeli (Public intelectual) geleneği batı dünyasının düşünce yaşamında oldukça güçlüdür. Susan Sontag, Christopher Hİtchens, Leon Wieseltier, Noam Chomsky, Lionel Trilling, Edmund Wilson, Mary McCarthy gibi düşünürler katıldıkları hemen her tartışmada konu ne olursa olsun meseleleri beyinlerinde evire çevire tüm boyutları ile ele alıp olumlu olumsuz tarafları ile düşünmeden sonuçlara varmamış ve bu yönleriyle toplumun düşünce yapısını çok zenginleştirmişlerdir.

Bence muhalif/yandaş ikilemi toplumu içten içe kemirip temellerini zayıflatıyor. Bu yüzden bu gidişata müdahale edebilecek donanımlı düşünürlere bir düşünce arabulucusu olarak ihtiyaç var. Türkiye kendi kamusal entelektüellerini bir an önce yaratmak zorunda.

FELSEFİ DÜŞÜNMEKTEN KORKMAMAK GEREKİYOR

Kamusal söylem entelektüelleri felsefeci olmasalar dahi sorunlar hakkında düşünürken felsefi düşünmekten korkmamalılar.

Bu korkusuz tavra örnek olarak ben daima Monty Python’s Flying Circus komedi skeçlerini (Netflix’de örneği var) düşünürüm.

Kamusal problemlere yönelik anarşik tavırları bulunan bu komedi grubunun skeçleri arasında Jean-Paul Sartre ve Karl Marx’ın da oyuncu olarak katıldığı bir oyun programına dair bir skeç ve ayrıca Yunan ve Alman filozofların oyuncu oldukları bir futbol maçı skeci de vardı. Komedi grubu felsefeyi söylemlerde kullanmaktan nasıl korkmuyorsa kamusal söylem düşünürleri de felsefeyi kullanmaktan korkmamalılar.

Kamusal söylem entelektüelleri ayrıca genelleme yapmaktan da korkmamalılar çünkü bazı sorulara cevaplar ancak iyi genellemeler yaparak bulunabilir. William Barrett, New York entelektüelleri hakkındaki en iyi kitap olarak kabul edilen ‘The Trauants' adlı hatıratında kendisine "Sizin uzmanlığınız hangi daldadır" diye sorulan Daniel Bell’in "Uzmanlığım genellemeler yapmaktır" diye cevap verdiğini yazmıştır.

İçimizden çıkaracağımızı umduğum kamusal söylem entelektüelleri kendilerini merkezi kültürel tavırlar almaya ve insan aklının yaşamına adamış olmaları da gerekiyor. Çükü bu tavırlar entelektüel olmanın da birer önkoşulu gibiler.

Yorumlar (0)
14
açık
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 34 93
2. Fenerbahçe 34 89
3. Trabzonspor 34 58
4. Başakşehir 34 52
5. Beşiktaş 34 51
6. Kasımpasa 34 49
7. Rizespor 34 49
8. Alanyaspor 34 48
9. Sivasspor 34 48
10. Antalyaspor 34 45
11. A.Demirspor 34 41
12. Kayserispor 34 40
13. Samsunspor 34 39
14. Ankaragücü 34 38
15. Karagümrük 34 36
16. Konyaspor 34 36
17. Gaziantep FK 34 34
18. Hatayspor 34 33
19. Pendikspor 34 30
20. İstanbulspor 34 16
Takımlar O P
1. Eyüpspor 32 72
2. Göztepe 32 66
3. Sakaryaspor 32 57
4. Kocaelispor 32 55
5. Ahlatçı Çorum FK 32 55
6. Bodrumspor 32 53
7. Boluspor 32 50
8. Bandırmaspor 32 47
9. Gençlerbirliği 32 47
10. Erzurumspor 32 44
11. Keçiörengücü 32 39
12. Manisa FK 32 37
13. Ümraniye 32 37
14. Şanlıurfaspor 32 34
15. Tuzlaspor 32 34
16. Adanaspor 32 33
17. Altay 32 15
18. Giresunspor 32 7
Takımlar O P
1. Arsenal 35 80
2. M.City 34 79
3. Liverpool 35 75
4. Aston Villa 35 67
5. Tottenham 33 60
6. M. United 34 54
7. Newcastle 34 53
8. West Ham United 35 49
9. Chelsea 33 48
10. Bournemouth 35 48
11. Wolves 35 46
12. Brighton 34 44
13. Fulham 35 43
14. Crystal Palace 35 40
15. Everton 35 36
16. Brentford 35 35
17. Nottingham Forest 35 26
18. Luton Town 35 25
19. Burnley 35 24
20. Sheffield United 35 16
Takımlar O P
1. Real Madrid 33 84
2. Barcelona 33 73
3. Girona 33 71
4. Atletico Madrid 33 64
5. Athletic Bilbao 33 58
6. Real Sociedad 33 51
7. Real Betis 33 49
8. Valencia 33 47
9. Villarreal 33 45
10. Getafe 33 43
11. Osasuna 33 39
12. Deportivo Alaves 33 38
13. Sevilla 33 38
14. Las Palmas 33 37
15. Rayo Vallecano 33 34
16. Mallorca 33 32
17. Celta Vigo 33 31
18. Cadiz 33 26
19. Granada 33 21
20. Almeria 33 14
Namaz Vakti 02 Mayıs 2024
İmsak 03:57
Güneş 05:29
Öğle 12:34
İkindi 16:21
Akşam 19:30
Yatsı 20:56