Üniversite Öğrencisi Azra’nın Vahşice Öldürülmesiyle İlgili Dava Başladı

Acılı baba salonda sinir krizi geçirdi

GÜNDEM 13.12.2021, 18:08 13.12.2021, 18:24
Üniversite Öğrencisi Azra’nın Vahşice  Öldürülmesiyle İlgili Dava Başladı

 Antalya’da üniversite öğrencisi 21 yaşındaki Azra Gülendam Haytaoğlu’nu öldürüp, cesedini 13 parçaya ayıran sanığın ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezası istemiyle yargılanmasına başlandı.
Antalya’da 28 Temmuz’da kaybolduktan sonra, 5 gün sonra iş insanı M.M.A., tarafından cinayete kurban gittiği belirlenen 21 yaşındaki Azra Gülendam Haytaoğlu’nun ilk duruşması başladı. Antalya Adliyesi 11'inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya, Diyarbakır D Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutuklu bulunan M.M., SEGBİS üzerinden katıldı. M.M.A.'yı mahkemede avukatı ve bir yakını temsil etti. Duruşmaya Azra’nın ablası Ezgi Haytaoplu, babası Mustafa, annesi Mezide Haytaoğlu ve 30’dan fazla avukat katıldı. Duruşma öncesi avukatların duruşmaya yoğun talep göstermesi zaman zaman izdihama neden oldu. Duruşmaya Antalya’nın yanı sıra, Ankara, Adana, Isparta, Aydın, Osmaniye barolarından temsilci gönderilerek, müdahil taleplerinde bulunuldu. Duruşma öncesi müşteki ve sanık vekillerinin yayın yasağı getirilmesi talepleri kabul edilmedi. Mahkeme başkanı sanığa ‘kasten insan öldürme’, ‘hırsızlık’ ve 'cinsel saldırı’ suçlarından yargılandığını hatırlatması üzerine sanık savunmasını yaptı. Yaşananları gözyaşları içinde anlatan gayrimenkul sektöründe çalışan iş insanı 48 yaşındaki M.M.A., Antalya’dan Isparta’ya taşındığını belirterek, boşandığını ve 2 oğlu olduğunu dile getirdi.

“Gittiğimiz kafede çalışıyordu”
Ortalama gelirinin 10-15 bin TL civarında olduğunu ve sabıka kaydı bulunmadığını kaydeden M.M.A., “Çok üzgünüm, pişmanım. Aramızda cinsel bir temas geçmedi. İşe almak için görüştüm. Çalışma arkadaşım, kardeşimdir. Benim çocuğum yaşındadır. Çok üzgünüm, böyle bir şey yaşanmasını istemezdik. Telefonunu hırsızlık amaçlı almadım. Benimle ilişkilendirmesin diye alıp kırdım ve nehre attım. Azra’yı Kurban Bayramı öncesi bir kafede tanıdım. Oturduğum mahalleye yakın bir kafeteryada servis elemanı olarak çalışıyordu. Bizim eve yakındı. Konuştuk, öğrenci olduğunu, burada çalıştığını söyledi. Ben de ona iş yerimden bahsettim. Çalışma saatlerini söyledi. Gayrimenkul sektöründe ev satabilmek, öğrencilere ev kiralayabilmek için Azra’ya böyle bir işte çalışıp çalışamayacağını sordum” dedi.

“İşe almak için görüştük”
Azra ile iki kere yüz yüze konuştuklarını ve bir de Kurban Bayramı’nda mesajlaştıklarını anlatan M.M.A., “Azra’yı işe almak için arayacaktım ama arkadaşım S.S., Azra’nın Kovid-19 olduğunu söyledi. Ben de Azra’yı arayarak bir ihtiyacının olup olmadığını sordum. Bana, ‘5 gündür hastayım. Çok ağrılarım var. Ölmek istiyorum’ diyerek sesli mesaj attı. Ben de kendisine mesaj attım. İlaçlarını alıp evine bırakabileceğimi söyledim. Azra bana konum attı. Süleyman’ın yanından ayrılarak akaryakıt istasyonuna gittim. Azra’nın yanında arkadaşı vardı. Onunla vedalaşıp arabama bindi. Çorba içmek istedi, gittik. Bulaşıcı hastalığı vardı. İkimizde de maske vardı. Sahile indik. Orada elini yüzünü yıkadı. Güzeloba’ya doğru araçla gittik. Sohbet ettik. Yapacağı iş ile ilgili bilgi verdim. Yolda arabada kahve içtik. Reçetesinin olduğunu söyleyince nöbetçi eczaneye gittik. Reçetenin fotoğrafını da bana attı. Gece 00.30 sıralarında ilaçları ile birlikte vitamin aldım. Bana teşekkür etti. Bana yorgun olduğunu söyleyince onu bırakabileceğimi söyledim. Sonra kendisini aldığım yere geri götürdüm” diye konuştu.

“Ben de kalabileceğini söyledim"
Azra’nın evde kalmak istemediğini, arkadaşında kalmak istediğini ama arkadaşından olumsuz yanıt alınca, Azra'ya bende kalabilirsin dediğini anlatan M.M.A, “Bende kalabilirsin dedim. Saat 01.30 sıralarında maktule ile evime gittik. Eczaneden aldığımız ağrı kesici ilacı arabada unuttuğunu söyledi. Aşağıya inip alabileceğini söyledim. O da gerek olmadığını söyledi. Sonra maktuleye ilacı yutmak için su verdim. Ateşini ölçtük. 38,5 gibi ateşi çıktı. Nerede yatmak istediğini sordum. Annesinde kalan oğlumun odasında yatabileceğini söyledim. Salonda yatmak istediğini söyledi. Ben de kendi odama geçtim. O da salonda uyuyordu. Odamda alkol ve uyuşturucu madde aldım. Televizyon izledim, müzik dinledim. Sabaha doğru 05.00-06.00 gibi uyandım. Arabadan ağrı kesici aldım. Kapı sesinden Azra uyanmıştı. Azra’nın yanına oturdum ve elimle ateşine baktım. Nereden geldiğimi sordu. Ben de ilacı arabadan aldığımı söyledim. Tekrar uyudu. Ben de odama döndüm ve alkol almaya devam ettim. 08.30 sıralarında gelen arkadaşa iş yerinin anahtarını verdim. Yine uyudum” dedi.

“Yardım etmek istedim, hayatına mal oldum”
Öğle saatlerinde uyandığını ve uyanmayan Azra’yı merak ettiğini belirten M.M.A., “Azra’dan ses çıkmayınca, uyanmayınca eğilerek ağzına ve yanağına dokunarak ateşini ölçmek istedim. Maktule birden silkelenerek kalktı. Bağırdı. Eliyle beni itti ve ‘ne yapıyorsun?’ dedi. Evimizin duvarlarından sesler geçtiği için ‘bağırma’ dedim. Panikledim. Elimle ağzını kapattım. Elim ağzında kaldı. Zayıftı, hastaydı, direnemedi. Kendisinin ağır astım hastası olduğunu bilmiyordum. Sonra hareketsiz kalıncaya kadar ağzını kapattım. Ne olduğunu anlayamadım. Sonrasında nabzını ölçtüm. Nabız alamadım. Kalbi de atmıyordu. Yardım etmek istediğim bir insanın hayatına mal olmuştum. Ne yapacağımı bilemedim. Yerimden kalkamadım. Yaşadığım şoku atlatmaya çalıştım ama ne yapacağımı bilemedim. Yığıldım kaldım. Sağlıklı karar veremedim” ifadelerini kullandı.

Başını Kepez üstüne, parçaları Varsak ormanlık alana atmış
Öğleden sonra evden çıktığını ve Azra’nın eşyalarını konteynerlere, cep telefonunu ise Boğa Çayı’na attığını anlatan M.M.A., “Polise gidemedim. Suçu saklarsam suç ortaya çıkmaz diye düşündüm. Eve gidip bir şekilde cesedi bulunmaz hale getirirsem belki suçtan kurtulurum” diye düşündüm. Ben de marketten küçük testere aldım. Eve geldim. Son kez nabzını kontrol ettim, atmıyordu. Cesedi banyoya taşıdım. Küvetin içine koydum. Cesaretli olmak için az alkol ve uyuşturucu aldım. Bunu yapmam lazım diye düşündüm. Çocuğumu göremem diye düşündüm. Evdeki bıçakla maktulün başını kestim. Sonra başını çöp poşetine koydum. Ardından spor çantama başını koydum ve evden çıktım. Nereye gideceğimi bilemedim. Kepez üstüne çıktım. İki gün önce hayata bağlamak istediğim insanın artık başını taşıyordum. Ben o hale gelmiştim. Saat 17.30 sıralarında ormanlık bir alanda arabadan indim. Yüksek bir yerden Azra’nın başının bulunduğu poşeti aşağıya attım ve arabama binip geri döndüm. Saat 19.00 sıralarında eve girdim. Böyle olsun istemezdim. Banyonun kapısını kapattım. Dokunamadım bedenine. Bedenin düşünüldüğü kadar kolay kesilemeyeceğini anladım. Sonra uyudum. Ertesi sabah 08.00 sıralarında bir şekilde yapmam gerekiyordu. Kolunu ve bacağını eklem yerlerinden keserek poşetlere doldurdum. Kıyafetlerin üzerinde kan vardı, çamaşır suyuna bastırdım. 09.00 sıralarında Varsak Kirişçiler bölgesine gittim. O bölgede çalı diplerine poşetleri bıraktım. Öğle saatlerinde eve geri geldim. Bedenini iki parçaya ayırarak tekrar evden çıktım ve Varsak’a yine giderek bedenini oraya bıraktım. Sonra da eve döndüm. Ne yaptığımın farkında değildim. Ertesi gün ise bıçağı ve eşyaları alarak evden çıktım. Olaydaki testere ve bıçağı Boğa Çayı'na, kıyafetleri de çöp konteynerine attım” dedi.

“Pişmanın, çok özür dilerim”
Polisin cumartesi gecesi mesaj attığını anlatan M.M.A., “Pazar günü karakola giderek ifade verdim. İlk başta suçu kabul etmedim. ‘Belki kurtulurum’ diye düşündüm. Çok üzgünüm. Çok özür dilerim. Benim psikolojik sorunlarım da vardı. Çok üzgünüm, pişmanım, özür dilerim. Sadece yardım etmek istedim” dedi.

“Cinsel saldırı eylemim olmadı”
Cinsel saldırı iddialarının sorulmasına M.M.A., “Cinsel saldırı hiçbir şekilde olmadı. Böyle bir eylemim olmadı. Flört için düşündüğüm biri değildi. Ben anasından, babasından belki daha büyüğüm” diye konuştu.

“Sanık bipolar ve şizofren”
Sanık avukatı ise “M.M.A.'nın 2006 yılından beri bipolar ve şizofreni tedavisi görmektedir. Halen cezaevinde kullandığı ilaçlar var. Kendisi olaydan dolayı pişman olduğunu söyledi. Biz yazılı savunma yapacağız. Ben sadece görevimi yapıyorum. Ben sanık değilim. Aile hakkında suç duyurusunda bulunmayacağım” dedi.

“Soru gerginlik oluşturdu”
Sanık avukatının mahkeme başkanına, sanığa sorulmak üzere 'Azra babasıyla ilgili sorun yaşadığını sanığa anlattı mı?' şeklindeki sorusu karşısında Mustafa Haytaoğlu sinir krizi geçirdi. Avukata hakaretlerde bulunan Haytaoğlu’nu polis ekipleri dışarı çıkardı. Yaşanan gerginliğin ardından duruşma kısa süre ara verildikten sonra yeniden başladı.

“Baba güçlükle sakinleştirildi”
Sakinleştikten sonra salona gelen baba Mustafa Haytaoğlu, mahkeme başkanına dönerek, “Sizden özür dilerim. Ben bir babayım. İçim yanıyor. Ben hiç uyuyamıyorum. Kızım her gece rüyama giriyor. Kızım gece gündüz aklımda” diyerek ağladı. Babanın sakinleşmesinin ardından duruşma kaldığı yerden devam etti.

"Kızının çorabıyla uyuyor"
Anne Mezide Haytaoğlu,“Azra'mın, ablasıyla saç başa girip öyle bir dövüş kavgası yok. Ben anneyim. Cahil bir insan değilim, sen baba mısın? Ben kızımın 4,5 aydır kokmuş çorabıyla yatıyorum. Yazıklar olsun sana. Adaletinize güveniyorum" ifadelerini kullandı.

"Şikayetçiyim"
Mustafa Haytaoğlu ise, “Kızım bir sürü değişik okullar kazandı ama bu okulu istedi. Kızım kadın hakları savunucusu olmak istedi. Kızımızın aç, susuz olduğu söyleniyor. Ben kızıma her ay 2 bin TL para gönderdim, kızım için, kadınlar için ölürüm. Gözlerimin içine bak lan, bakamıyorsun değil mi? Şikayetçiyim” dedi.
Yaşananların ardından mahkeme heyetine kızının çorabını gösteren anne Müzide Haytaoğlu, fenalık geçirerek bayıldı.

Yorumlar (0)
14
açık
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 34 93
2. Fenerbahçe 34 89
3. Trabzonspor 34 58
4. Başakşehir 34 52
5. Beşiktaş 34 51
6. Kasımpasa 34 49
7. Rizespor 34 49
8. Alanyaspor 34 48
9. Sivasspor 34 48
10. Antalyaspor 34 45
11. A.Demirspor 34 41
12. Kayserispor 34 40
13. Samsunspor 34 39
14. Ankaragücü 34 38
15. Karagümrük 34 36
16. Konyaspor 34 36
17. Gaziantep FK 34 34
18. Hatayspor 34 33
19. Pendikspor 34 30
20. İstanbulspor 34 16
Takımlar O P
1. Eyüpspor 32 72
2. Göztepe 32 66
3. Sakaryaspor 32 57
4. Kocaelispor 32 55
5. Ahlatçı Çorum FK 32 55
6. Bodrumspor 32 53
7. Boluspor 32 50
8. Bandırmaspor 32 47
9. Gençlerbirliği 32 47
10. Erzurumspor 32 44
11. Keçiörengücü 32 39
12. Manisa FK 32 37
13. Ümraniye 32 37
14. Şanlıurfaspor 32 34
15. Tuzlaspor 32 34
16. Adanaspor 32 33
17. Altay 32 15
18. Giresunspor 32 7
Takımlar O P
1. Arsenal 35 80
2. M.City 34 79
3. Liverpool 35 75
4. Aston Villa 35 67
5. Tottenham 33 60
6. M. United 34 54
7. Newcastle 34 53
8. West Ham United 35 49
9. Chelsea 33 48
10. Bournemouth 35 48
11. Wolves 35 46
12. Brighton 34 44
13. Fulham 35 43
14. Crystal Palace 35 40
15. Everton 35 36
16. Brentford 35 35
17. Nottingham Forest 35 26
18. Luton Town 35 25
19. Burnley 35 24
20. Sheffield United 35 16
Takımlar O P
1. Real Madrid 33 84
2. Barcelona 33 73
3. Girona 33 71
4. Atletico Madrid 33 64
5. Athletic Bilbao 33 58
6. Real Sociedad 33 51
7. Real Betis 33 49
8. Valencia 33 47
9. Villarreal 33 45
10. Getafe 33 43
11. Osasuna 33 39
12. Deportivo Alaves 33 38
13. Sevilla 33 38
14. Las Palmas 33 37
15. Rayo Vallecano 33 34
16. Mallorca 33 32
17. Celta Vigo 33 31
18. Cadiz 33 26
19. Granada 33 21
20. Almeria 33 14
Namaz Vakti 01 Mayıs 2024
İmsak 03:58
Güneş 05:30
Öğle 12:34
İkindi 16:21
Akşam 19:29
Yatsı 20:54