HDP Diyarbakır İl Başkanlığı binası önünde 3 Eylül 2019'da bir grup anne, protestoya başlayarak bölücü terör örgütü PKK tarafından dağa kaçırılan çocuklarını istedi. O günden bugüne 23 aile çocuğuna kavuştu. Bu süreçte teröristlerin yaşına bakmadan çocukları kaçırdığı ve nasıl terörist yaptığı bir kez daha ortaya çıktı.
Bu arada, geçtiğimiz günlerde kaybolan 11 yaşındaki bir çocuğun da PKK tarafından kaçırıldığı ortaya çıktı. Bölücü terör örgütü PKK’nın çocukları nasıl kullandığını ve onları nasıl terörist haline getirdiğini ise Bingöl-Elazığ karayolu üzerindeki Bilaloğlu mevkisinde 24 Mayıs 1993 tarihinde PKK’lı teröristler tarafından kaçırılan ve sağ kurtulan Erkan Omay anlattı.
1993 yılında PKK’nın silahsız askerlerin bulunduğu minibüslerin yolunun kesilip kaçırıldıklarını anlatan Omay, “İki otobüs olarak Malatya’dan, Bingöl’e doğru yola çıktık. Yol güzergahında, PKK iki otobüsü alıkoydu. Bizleri bir tepeye getirip kurşuna dizeceklerdi o sırada bir abimiz kaçmayı denedi ama başından vurdular. Bizi kurşuna dizmekten vazgeçtiler, daha sonra apar topar koşturarak götürdüler. Bizlere propaganda yaptılar. ‘Askerliği komando olarak yapan var mı, buraya niye geldiniz öleceğinizi bilmiyor musunuz’ diye sordular. Bizi götüren ve otobüsün kapısını açanda Şemdin Sakık’tı. Gece yarısı bir noktada durdurup bizi 3’e böldüler. Ben en baştaydım 6’ncı sırada bulunan Mehmet Turan’ın sağına geçtim, o sırada en baştan 6 kişi gelsin dediler. Eğer yer değiştirmeseydim kurşuna dizilmeye ben gidiyordum. Bizi ilk alıkoyduklarında böyle şeylerin olmayacağını sadece rehin tutup yetkililerle iletişime geçileceğini söylediler. Ama daha sonra arkadaşlarımızdan iki grubu alıp kurşuna dizdiler. Ondan sonra bizim ellerimizi bağlayıp ağır işkenceler yapmaya başladılar” diye konuştu.
Erkan Omay, kaçmaya çalıştığını ancak 15 yaşındaki bir çocuğu peşinden gönderdiklerine dikkat çekerek şunları kaydetti:
“Ben kaçmayı denedim, tuvalet ihtiyacım olduğunu söyleyerek elimi çözdürdüm. Bu sırada 15 yaşlarında bir çocuk peşime takıldı. Zaten bunların genellemesi hep çocuktu. 250-300 kişilik bir grup varsa bunların sadece 50’si yetişkindi. Zaten kurşuna dizilen arkadaşlarımızı çocuklara öldürttüler. Özellikle örgüte katılan çocuklar çıkamasın diye yaptırıyorlar.”
