Ürettiğiniz ürün veya hizmeti kullanır mısınız? Müşterilerinize sunduğunuz hazırladığınız, sattığınız haliyle kullanır mısınız? Kendi çoluk çocuğunuza kullandırır mısınız?
Örneğin başkalarının yaşaması için yaptığınız her evde kendiniz de oturabilir misiniz, restoran mutfağınızda müşteriler için hazırlanan yemekleri temizliği ve kalitesinde emin olarak yiyebilir
misiniz, her sabah başkaları için ürettiğiniz poğaça türü pastane ürünlerini kendiniz tüketir misiniz, tamir ettiğiniz, parçalarını değiştirdiğiniz araçta siz yolculuk eder misiniz, otobüs şirketiniz varsa kendi
otobüslerinizin koltuğunda saatlerce yolculuk yapabilir misiniz, mağazanızın kabininde müşteri olarak giysi denemek ister misiniz, hasta olduğunuzda kendinize muayene olmak ister misiniz…?
Listeyi uzatmak mümkün.
Kısacası siz, yaptığınız iş her ne ise, mevcut kaliteniz ve iş yapma davranılınız ile kendinize müşteri olmak ister misiniz? Hepimiz yaptığımız işlerle birbirimize müşteri oluyor ve her sektörde olumlu veya
olumsuz bir çok ürün ve hizmet çeşidini görüyoruz. Dışarıdan çok kaliteli, şık, hijyenik görülen bir çok
konuda müşteri olarak yaşadığımız deneyimlerde olumsuzlukları, lezzetsizliği ve özensizliği görüyoruz.
KENDİ AİLELERİNİN TÜKETMESİNE İZİN VERİRLER Mİ?
Özellikle gıda sektöründe sağlığa uygun olmayan üretimleri o işyerlerinin sahipleri kullanırlar, kendi ailelerinin tüketmesine izin verirler mi diye düşünürüm. Sadece gıda mı, insan sağlığına zararlı madde
ile üretilen konuttan, göz kalemine kadar birçok ürün saklama koşulları da düşünülerek, üreticileri tarafından kullanılıyor mu acaba?
Yaptığımız işleri “öylesine” yapınca, parasal kar’ ı önemsedikçe, başkalarına saygı göstermeyip daha fazla kazanma hırsına yenildikçe, sektörlerle ilgili şikayetler, olumsuzluklar, verimsizlik, kaynakların
boşa kullanılması ve kısırdöngü devam edecek.
“KARLI HAVADA MÜŞTERİ GELMEZ”
Yapılan işlerin temelinde insana, topluma, çevreye saygı, en önemlisi kendine, adına saygı olmayınca ortaya böyle durumlar çıkıyor. Temizlik, yasalar, insan sağlığına uygunluk hiçe sayılabiliyor. Ya da
dükkan sahipleri kapısının önüne araç park edip müşterinin park etmesini engelleyip, dükkan önündeki karları temizlemeyip, “karlı havada müşteri gelmez” diyebiliyor. Yani potansiyel müşterileri
düşünmüyor. Ülkemizde, her bir iş üreten kişinin, meslek erbabının, çay ocağında demlenmiş çay üreten çaycıdan,
konut üreten inşaat firmasına, restorandan, sağlık hizmet üreticilerine kadar her kurumun ve kişinin bu konuyu düşünmesinde fayda var.
İNSANA SAYGIYI YAKALAYABİLİRİZ
Hala üretim ve hizmette asgari konuları, kuralları nasıl törpülerim, diye uğraşıyorsak sorun var demektir. Günü kurtarma ve kolaycılığa ayırdığımız zamanın yarısını inovatif davranmaya, ve işimizi
geliştirmeye ayırsak, kendi ürettiklerimizi de rahatlıkla kullanabilecek duruma gelir miyiz ne dersiniz?
Sözün özü; Bütün ülke olarak hepimiz her ne iş yapıyorsak, kendi ürettiğimizi gönül rahatlığı ile kullanırız, o zaman yeni işler, inovatif bakışları ve insana saygıyı yakalayabiliriz.