Kahraman TV
2022-02-07 12:46:43

ÇOCUKLUĞUNUZUN BİLİNÇALTI HER ŞEYİ SUÇLUYOR MU?

Ayşe PALABIYIK

07 Şubat 2022, 12:46

Duyguların hafızası vardır, çocukluk yıllarından itibaren yaşanılan her his duygu dünyasında bir birikinti hâlinde toplanır. Bu his birikintisine de “Bilinçaltı” diyoruz. Bilinçaltında ki hisler normalde pasiftir. Ancak olumsuz bir durum oluştuğunda uyanır ve kişinin bedeninde aktifleşir.

“Kişi ancak içinde birikmiş olumsuz duyguları tek tek bırakarak ruhsal özgürlüğe erişebilir. Kişinin kendini onarmasının ilk adımı farkındalıktır. Psikolojik sorunun en yalın tarifi, bireyin duygularını yönetememesidir. Ve sürekli kabullenilmemiş bir çatışma halindedir.

Bu yüzden Kişiler genellikle yönetemedikleri duygularını değil, duygularını etkileyen olayları problem zanneder.”

Zihin bastırılmış duyguları yönetemez. Çünkü duygular bastırıldıkça da güçlenir. Zihin sadece gelişimi normal devam etmiş duyguları yönetebilecek yeteneğe sahiptir.”

Bu yeteneğe sahip olmayan bir beyin haz ve ödül mekanizmasını devreye girdirerek ego davranışı sergileyecektir.

Bu davranışlar problemler halin de şu süreçleri de beraberinde getirecektir;

OYALANMA DAVRANIŞI

Oyalanarak duygularını bastırmak çocukluk yıllarında öğrenilen, yetişkinlikte devam eden bir duyarsızlaşma davranışıdır. Ev de kavgaya şahit olan bir çocuğun bir köşeye çekilip oyuncakları ile oynaması tartışmadan dolayı kalbinde hissettiği acıyı bastırmak için oyunu bir oyalanma davranışa dönüştürmesindendir. Oyalanma davranışı duyguları yöneterek güçlenmek yerine acıdan kaçmayı öğretir. Ne duygularımızı ne bedenimizi yönetemediğimizi düşündüğümüz anda yapmamız gereken şey “Kendimizi bırakmak!” Bastırarak güçlendirdiğimiz duygularımızı normalleştirmek ve ruhsal özgürlüğümüzü yeniden elde etmektir.

BASKIN VE PASİF DUYGULAR DAVRANIŞI

Bir çocuk sevilememe, dışlanma, eleştiri, hakaret gibi travmalara maruz kaldığında yaşayacaktır bu süreci. Örneğin; geri zekâlı mısın oğlum sen?” sözünü işitmiş olduğunu varsayalım. Çocuk işittiği bu sözle kendisini kötü hisseder. Bu hissin adı; suçluluk hissidir. Şu an çocukta oluşan birinci kötü his, bir aile bireyi tarafından geri zekâlılıkla suçlanmasından kaynaklanmaktadır. Ancak çocukta aynı zamanda babası tarafından “Geri zekâlı mısın oğlum sen?” diye aşağılandığı için içten içe bir de öfke durumu da gelişecektir. Böylelikle uyanan ikincil olumsuz his ise öfkedir.

Organizma, şimdi öfke duygusundan aldığı güçle suçluluk duygusunu bastırmayı deneyecektir. Zira öfke aktif, suçluluk pasif bir duygudur.

Ve suçluluk daima saklanırken öfke daima açığa çıkacaktır! Aktif negatif duygu pasif negatif duyguyu her zaman bastırır.

ÇOCUKLUKTAN YETİŞKİNLİĞE KENDİ SUÇLULUĞUMUZ;

Hiç kimse size bir şey söylemez. Hatta çoğu kez olup bitenden haberleri bile yoktur.

O kadar habersizdir ki her şeyden çevreniz size her şey rahatsız edici gelmeye başlayacaktır. Ama sizin içinizde bir suçluluk duygusu vardır, sizle birlikte var olan sizinle her yere giden o duygu aslında geçmişten geliyordur.

Ömer Seyfettin'in 'Kaşağı' öyküsünü bilir misiniz? Hani kaşağıyı kırıp, kendi yerine kardeşinin ceza almasına göz yuman çocuğun, kardeşi ağır hastalandığındaki duygularını ne güzel anlatır. Pişmandır ama pişmanlık ne gerçeği değiştirir ne de suçluluğu giderir. Bir de bize ilişkin suçluluk vardır. Adeta Varol amanın suçluluğu ki o bambaşka bir süreçtir anlaşılması, çözülmesi, yazılması gereken. Oysa geçmiş için suçluluk duymak geçmişi değiştirmez, tıpkı gelecek için duyulan endişenin geleceği değiştiremeyeceği gibi.

SAĞLIKLI ÇOCUKLAR SAĞLIKLI GELECEK İNŞA EDERLER!

Kendi travmalarımızı iyileştirmemiz ve güzel bir nesil yetiştirmemiz umuduyla herkese sağlıklı günler dilerim.

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.