Kahraman TV
2020-08-23 14:16:21

Çocuklarda Ahlaki Gelişim Anne Baba Tutumları

Dilara Baykuş

dilara_baykus@hotmail.com 23 Ağustos 2020, 14:16

Merhaba sevgili okuyucularım bu hafta sizlerle çocuklarımızın ahlaki gelişimi ve değerleri üzerine sohbet etmek istiyorum. 

Toplum içinde insanları değerlendirirken ahlaklı ahlaksız diye mutlaka ailelere nasıl çocuk yetiştirmek isterseniz diye sorduğumuzda mutlaka başka kavramların yanında ahlaklı kelimesi bulunur. Peki ahlaklı çocuk yetiştirmek ya da ahlak nasıl gelişir nedir sorularının yanıtlarını gerçekten biliyormuyuz? Doğru ve yanlışı ayırt etmemizi sağlayan değer ve ilkelerin bütününe ahlak diyoruz. Ahlak gelişimi çocukların gelişim süreci için de insanların farklılıklarını ayırt etme becerisini kazandıkları okul öncesi dönemde başlar.

Çocuğun ahlaki davranışlar gösterebilmesi için kendi bedeni üzerinde bir kontrol sağlaması nöromotor gelişiminin zihinsel gelişimininde belli bir düzeye gelmesi gerekmektedir bu nedenle de genellikle ahlak teorileri 3 yaştan sonrasından bahseder bebeklerin gelişimi doğdukları andan itibaren diğer insanlarla yaptıkları etkileşimle oluşur bu etkileşimin önemli bir parçası da dil gelişimidir bu nedenle dil gelişimi olduktan sonra etkileşim ve iletişim artacağı içim gelişimde daha hızlı ilerlemeye başlar. 2 yaş civarındaki çocuklar artık dillerini kullanabildikleri zamanda başka arkadaşları onlara olumsuz bir davranıl yaptığında ya da kendileri onaylanmayan olumsuz bir davranış gösterdiklerinde o davranışı kötü olarak tanımlayabilmektedir 

2 yaşa kadar bencil, kural, sınır ve yasak tanımayan bir çocuk söz konusudur ve tamamen normaldir. 2 yaşındaki çocuğunuz komşu bebeğin elindeki çıngırağı benim diyerek alabilir, vermemek için kıyameti koparabilir.

2-6 yaş arasında kuralların farkına varılmaya başlanır ancak amacı ve gereğinin bilincinde değildirler. 3 yaşındaki çocuğunuz büyük olasılıkla arkadaşının oyuncağını elinden kapmayacak, anneye koşarak ondan isteyecek, 4-5 yaşındaki çocuğunuz elindeki oyuncağı arkadaşınınkiyle takas etme yolunu seçecektir.

Bu gelişim sürecinde anne babanın denetimi, yol göstermeleri, sınır koymaları rol oynamış, çocuk doğru ya da yanlış bir özyönetim gücü kazanmaya başlamıştır. Bu yaşlarda elbette her durumda aynı olgunluk, hoşgörü, işbirlikçi ve uyumlu tutum çocuktan beklenmemelidir.

Çocuğun kurallar ve sınırlar dâhilinde kendini yönetmesinde, yanlışlardan kaçmaya çalışmasında en önemli faktör anne babaya olan sevgisi, onların sevgisini kaybetmeme isteğidir. Çocuk bunu anne babaya benzemek, anne babanın beğendiği davranışları yapmak suretiyle gerçekleştirir. Korku ve ceza, sevginin yanında her zaman son sıraları alır.

6-7 yaşlarında kural ve yasaklara uymada sık sık tutarsızlıklar görülse de psikoloji otörlerinden Piaget’ in “buyruk ahlakı” dediği, kuralların katı ve tartışılmaz nitelik taşıdığı, her suçun anında bir cezayı gerektireceği, yüksek bir otorite tarafından konulduğu anlayışı hâkimdir.

Okul çağında kuralların düzen sağlayıcı olduğunun, anlaşmazlıkları en aza indirdiğinin bilincine varılır. Zaman zaman yanlış olduğu bilinmesine rağmen kaçamak hatalar yapılması doğaldır. Fakat her an yakalanacağı, anne baba ya da öğretmenin, gözlerinden hatasını anlayacağı duygusu davranışlarda frenlemeye götürür. Bu süperego yani vicdanın oluşmaya başladığının işaretleridir.

Zaman içinde anne baba, öğretmenler ve sevilen kişilerin buyrukları ve koydukları kurallar çocuk tarafından sentezlenecek, ufak tefek bazı değişikliklere uğrayıp pekiştirilecek, benliğin ayrılmaz bir parçası haline gelecektir.

Çocukta ahlak gelişiminde, dış baskılardan doğan ahlak anlayışından zamanla sindirilerek özümsenen bir ahlak anlayışına gidişten bahsedilir. Yani başlangıçta sadece biçimsel olarak uyulan kurallar, zaman içinde özü kavranarak uygulanır. Ceza korkusu ile kurallara uymak yerine, kuralların herkesin yararına olduğu, düzeni sağladığı anlaşılır. “Kendime yapılmasını istemediğimi başkalarına yapmamalıyım” düşüncesi gerçekçi ve olgun ahlak anlayışının oluştuğunu gösterir. Ahlak gelişimini anlatan birçok teori vardır bunlardan en çok bilinenidir

Piaget, çocukta ahlaki gelişimi iki dönemde özetlemektedir. 6-12 yaş arasını kapsayan dışsal kurallara bağlılık döneminde kayıtsız şartsız, sorgulamadan otoriteye uyma söz konusudur. Uyulmadığı takdirde doğal sonuç cezalandırılmalıdır, kurallar kesin ve değişmezdir.

12 yaşından sonra ahlaki özerklik dönemine geçilir. Ergenlikle birlikte arkadaş grupları artmış ve genişlemiş, çocuk dış dünya ile yoğun etkileşim ve işbirliğine girmiştir. Kurallar ve ahlaki ilkeler hakkında bazı fikirler değişecek, kuralların insanlar tarafından oluşturulduğu, otomatik cezayı gerektirmediği, esnetilmeye ve değiştirilmeye müsait, gelişime açık olduğu bilinci yerleşecektir. Kuralların ihmal edilme nedenleri üzerinde düşünülecek, buradaki niyet sorgulanacaktır. Örneğin, 2 gündür aç birinin fırından yemek için bir ekmek çalmasıyla, satmak için ekmek arabasındaki tüm ekmekleri götürmenin vicdani muhasebesini yapmaya başlayacaktır.

Çocuğun Ahlaki Gelişiminde Okulun Rolü

Çocuğun öğretmeni ve sınıftaki diğer çocuklarla ilişkilerinin niteliği de ahlaki gelişimi etkilemektedir. Öğretmenin kişiliği, tutumu, sınıftaki olaylara bakış açısı, ahlaki alanlardaki teorik eğitimden daha önemlidir. Çocukların model alarak öğrendikleri düşünüldüğünde aile ortamından yeni çıkıp okula başlayan bir bireyin gördüğü kişiler öğretmeleri ve arkadaşlarıdır. Yukarıda ifade edilen ilkeler okuldaki öğretmenlerin tutumları içinde önemlidir. Çocuklar arasında yapılan en ufak bir ayrım, bağırıp çağırarak anlatılan dersler, öğretmenin sık sık şiddete başvurması da çocukların ahlaki gelişimlerini olumsuz bir şekilde etkileyecektir.

Atatürk de “Ben Sporcunun Zeki, Çevik Ve Aynı Zamanda Ahlaklısını Severim” diyerek, ahlaka nasıl önem verdiğini göstermiştir.

Çocuğun ahlak eğitiminde en önemli kurum ailedir. Bunun yanında arkadaş ilişkileri, okul hayatı ve kitle iletişim araçları çocuğun ahlaki eğitiminde önemli bir rol oynamaktadır. Eğer çocuk iyi davranışlara yönlendirilmezse kötü davranışlara yönlenebileceğinden çocuğun eğitimi ile ilgilenenlere büyük görevler düşmektedir. 

Bir sonraki yazımda görüşmek üzere sağlıkla kalın

“ Hiçbir millet yoktur ki, 

ahlâk esaslarına dayanmadan ilerlesin.”

-GAZİ MUSTAFA KEMAL ATATÜRK-

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.