HUKUKTA PANDORA’NIN KUTUSU

“Pandora’nın kutusu” nedir? “Pandora’nın kutusunu açtırma” ne demektir? Muhtemelen duyduğunuz bu hikâyenin nereden geldiğini biliyor musunuz? Pandora’nın kutusunda neler vardır, en alta ne saklanmıştır anımsıyor musunuz? Pandora, Antik Yunan'da ilk kadın olarak kabul edilir. Zeus’un insanlara ceza amaçlı Pandora’ya bir kutu gönderdiği ve açmamasını söylediği anlatılır. Mitolojiye göre; Pandora'nın kutusu, Antik Yunan efsanelerinde geçen ve içinde kötülüklerin bulunduğuna inanılan içinde türlü türlü kötülüklerin olduğuna inanılan sihirli kutudur. Anlatımlara göre; Pandora’nın eşi Epimetheus, bir gün Pandora’nın kutusunda ne olduğunu merak ederek kutuyu açar ve kutu açılınca dünyaya hastalık, açlık, savaş, kıskançlık, yolsuzluk ve rüşvet gibi kötülükler yayılır. Antik Yunan efsanesine göre, bütün kötülüklerin dünyaya ve insanoğluna buradan yayıldığına inanılır. Pandora kutuyu kapatır, kutuda son bir şey kalmıştır, o da umuttur. Pandora’nın kutusunda dışarı çıkmadan son kalan umudun; kurtuluş olduğunu, kötülükleri yok edeceğini savunanlar olduğu gibi, aksine Nietzsche’nin dediği gibi “Umut kötülüklerin en kötüsüdür, çünkü işkenceyi uzatır.” diyenler ve umudun son ve en büyük kötülük olduğunu savunanlar da vardır. Sizce umut kötülüklerin en kötüsü müdür?

YARGININ YAVAŞLIĞI KANAYAN YARAMIZ

Hukuk sistemimize baktığımızda; yargının yavaşlığı kanayan yaramız, adaletten uzak tesis edilen kararlar utanç tablomuz… Bilirkişiye adeta mahkûm olmuş yargı sistemi ise oldukça düşündürücü… Bilirkişi; alanında uzman, güncel yargı kararlarını takip eden ve tarafların etkisi ile baskısı altında kalmayacak biri ise ne ala… Ancak ne yazık ki her zaman bu şekilde olmuyor; bilerek yahut bilmeyerek, ısrarla ve inatla aynı doğrultuda yanlış ya da eksik verilen, kimi durumlarda çok geç dosyaya sunulan bilirkişi raporları yargıyı hantallaştırıyor, mahkeme kararının hatalı olmasına sebep oluyor ve yıllarca adalet bekleyen vatandaş tamamen mağdur oluyor.

UMUT BÜTÜN KÖTÜLÜKLERİN EN KÖTÜSÜDÜR

Geçtiğimiz günlerde; Bakanlık bilirkişi alım ilanını yayımladı. İlan detaylarına bakıldığında; sadece evvelce eğitim almış olan kimselerin başvuru yapabileceği ve temel bilirkişilik eğitiminin son üç yıldır açılmadığı, kimi Mahkemelerde bilirkişi sayısında ciddi sorunlar yaşandığı dikkat çekmekte... Mahkeme kararını doğrudan etkileyen bilirkişi raporlarının adalete giden yolda önemi bu denli fazlayken, bilirkişilik müessesesi ile ilgili kapsamlı bir düzenleme yapılmaması, eğitim çıkmazına açıklık getirilmemesi düşündürücü… Bu sebeplerden, hukukta Pandora’nın kutusu akıllara geliyor… Açtıkça içimizi acıtacak, kurcaladıkça vicdanımızı kanatacak konular gündeme geliyor… Hukuktaki Pandora’nın kutusuna dokunmamalı ve onu açmamalı mıyız, son kalan umuda mı tutunmalıyız, yoksa “Umut bütün kötülüklerin en kötüsüdür, çünkü işkenceyi uzatır.” mı demeliyiz…

Hukukun ışığında buluşmak dileğiyle...