Kahraman TV
2021-06-21 10:22:46

KAHRAMANMARAŞLI ROMALILAR

Zekeriya BÜYÜKDERELİ

21 Haziran 2021, 10:22

Hepimize merhabalar, bu haftaki yazımda size yıllar, yüzyıllar ve hatta binyıllar değişirken bu topraklarda değişmeyen bazı şeyler olduğunu anlatmaya karar verdim. Göllüdeki bağda çayımı içerken karşıma aldığım ovada kim bilir kaç insan, kaç farklı kültür, kaç devlet yaşadığını düşündüm. Sizce buraları kimlere aitti bin yıl önce? Birkaç yudum çay gidince boğazıma “Buranın adı Roma döneminde neydi acaba? Kimlerin yazlığı keyif alanıydı buraları” diye düşündüm. “Binyıllar birbirini kovalarken ne değişti acaba?” dedim sonra..

ROMA’ DAN BU YANA DEĞİŞEN BİR ŞEY YOK

Hititler zamanında Komagene krallığına bağlı Gurgum’ un başkenti Markasi olan bu şehiri, M.Ö. 57’ de ele geçiren komutan Roma’ dan çook uzakta yaşayan bizim Romalılara seslenmiş;

-Dostlar, Romalılar, vatandaşlar, yurttaşlar, dinleyin; artık burası Roma impartorluğuna aittir, bundan böyle Roma imparatoru Gaisus Caesar Agustus Germanicus’a atfen “Kaiseria Germanicia” (1) olarak anılacaktır.

İşte o tarihlerde de Efes’ten başlayıp Anadolu’yu boydan boya kateden, doğuya giden kral yolunun Arabissos’tan (Afşin’den) ve Germanicia’dan geçtiği; o zaman da bu toprakların kavşak noktası ve su zengini olduğu biliniyor. Yani önemli bir geçiş noktasıydı Maraş. Bu nedenle geçen yüzyıllar-binyıllar boyunca bu topraklar çok farklı medeniyetler; depremler, isyanlar, savaşlar, yokluklar, güzellikler ve çirkinlikler gördü. Kahramanmaraş coğrafyasında binlerce yıldır hep insanlar yaşadı. Ektik-biçtik, ürettik, yedik-sattık, inşa ettik ve de yıktık. Ama yaşadık bu zengin ve verimli topraklarda.

Bugün Antik kentin olduğu Namık Kemal Mahallesi düzlüğünün kuzeyindeki göllü, kerhan, ayaklıcaoluk gibi bugünün yazlık alanları m.ö. de zengin Maraşlı-Romalıların meyva bahçeleriydi ve üzüm bağlarıydı.. Bugün de yoğunluklu olarak yine soyluların tepe vilları bu topraklarda; tek fark artık zeminler mozaik yerine mozaik desenlerini de içeren dokunmuş halılar ile kaplı. Tebası olduğumuz devlet, seçtiğimiz din farklı geri herşey nüanslar dışında aynı gibi. Yani değişen pek birşey yok…

ROMA’ DAN BU YANA K.MARAŞ’ TA SOSYAL SINIFLARA DEVAM

Eski Roma’ da sosyal sınıflar vardı. Particii (soylular ve aristokratlardan oluşan seçkinlerdir. idari makamların en önemli, değerli üyeleri patricilerden seçilmiştir), pleb (tarımla uğraşanlar ve zanaatkarlardır. Pleb terimi Roma'da genellikle orta ve alt sınıfları tanımlar), cliens (besleme-yanaşmalar; fetih ve istilalar sonucunda ele geçirilmiş olanlar ya da borcu karşılığında bir zenginin himayesinde çalışmayı garanti eden kişilerdi) ve servus (köleler; tüm vatandaşlık haklarından yoksun olarak yaşamak durumundaydılar. Bunlar genellikle tarlalarda, inşaatlarda ve çeşitli işlerde çalıştırılıyor, bazıları da arenalardaki gösterilerde halk eğlenceleri için dövüştürülüyorlardı. ) olmak üzere dört hukuki sınıf bulunurdu.

EN CAN ALICI SORU “Kimlerdensin?”

Sizce de Romalılar şimdi, aramızda yaşıyor olabilirler mi? Biz Romalı gibi hissetmesek de bugün bazı uygulamalar aynen devam ediyor değil mi? Partici soylular hala yaşamıyorlar mı? Kendilerini elitler, şehri var edenler olarak görenler ve onlara modern kölelik işçilik ile hizmet edenler. K.Maraş’ ımızın en can alıcı soruları “Kimlerdensin?”, “Baban kim? Ne iş yapar?”, “Mal-mülk ve zenginlik var mı?”, “Bağınız nerede?”… Bize Romalı soylulardan mirastır kanımca… Şöyle bir bakın çevrenizde olup bitenlere, sosyal sınıflarımızla, sorularımız ve örfümüz ile yaşayan Romalılar biz K.Maraş’lılar değil miyiz?

İNSANIN ETTİĞİ KÖTÜLÜK YAŞAR ARDINDAN

Oysa ne demiş Shakespeare; yazdığı “Julius Caesar” oyununda “Marcus antonius'un caesar'ın ölümünden sonraki tiradı” nda;

-Dostlar, romalılar, yurttaşlar, dinleyin; ben Caesar’ı gömmeğe geldim, övmeye değil. insanın ettiği kötülük yaşar ardından, iyilikleriyse toprağa girer kemikleriyle…

Son söz derim ki; Dostlar, maraşlılar, vatandaşlar, yurttaşlar, dinleyin; bu sosyal sınıf meselesi tanıdık değil mi size de? Sosyal sınıfları ile aramızda yaşayan Romalı-Maraşlılar; insanın ettiği kötülük yaşar ardından, o nedenle kötülükten uzak durun…

İYİLİKLERİNİZLE GÖMÜLÜN

Bana ailem insanları zenginliğine, kökenine, milliyetine, dinine, ten rengine, eğitimine göre sevmeyi ve saymayı öğretmedi. Bana iyi insansa sevmem, akıllı ise saymam gerektiği anlatıldı. Kimsenin kimseyi beslemediği, para için veya soysop için birilerini ekstra saymamın yanlış olduğu ve kötülükten uzak durmam gerektiği öğretildi.

İnanın gençlik yıllarımda seveceğim kadını düşlerken bile bir kez olsun mesleği, ten rengi, zenginliği, soyusopu üzerine düş kurmadım. Aklımdan hiç böyle düşünceler geçmedi. Bugün de birini yeniden sevecek olsam; iyi bir insanı sevmek, arkadaş olmak, paylaşabilmek ve hayattan birlikte keyif almak dışında hiçbir kriterim olmaz.

Sevgiyle kalın, kötülükten uzak durun, iyiliklerinizle gömülün…

Yorumlar (1)

Yasemin kantarcı 2 Yıl Önce

İnatlasalim kötülüğe karşı iyi olalım inşAllah her zaman iyiliklerimizle kazanalım iyilik le anilalim inşAllah hocam seni tanımak çok iyi güzel mekalerinde öyle iyi yazmalariniz olsun

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.