Kahraman TV
2021-11-13 12:05:06

HAYAL VE HATIRA

13 Kasım 2021, 12:05

‘BİLİNÇALTI HAYALLE GERÇEĞİ AYIRT EDEMEZ’

Aslında bu cümle bizi sonuca götürecek bir şifredir. Yaşadığımız her şey bilinçaltının eseridir, bilinçaltında ne varsa onu yaşarız. Kısaca ne ekersek onu biçeriz.

Özellikle yedi yaşına kadar ne görüp neye şahit olduysak, bunları algıladığımız duruma göre şekillendirip bilinçaltının en karanlık yerinde depolamaya başlarız. Depoladığımız tüm olaylar belli belirsiz görünen şeyler belki de sadece düşsel olarak tasarlanan imgelerden ibarettir. Aslında sadece hayaldir. Onlara bu anlamları bizler yüklemişizdir.

BİLİNMEZLİK KORKUTUCUDUR.

Yedi yaşına kadar bildiğin, gördüğün, kendince anlam yüklediğin tecrübelerin varken, tertemiz bilincini, olumsuz bilinçaltı kayıtlarıyla doldurmuşken tabii ki bilmediğin sularda yüzmek korkunç gelebilir. Aslında bilinçaltı bir sigortadır ve görevi seni bu korkulardan korumak için olumsuzlukları sürekli sana hatırlatmakken bir süre sonra hayallerle gerçeği ayırt edemeyen’’ senden’’ kendisine bir köle oluşturmuştur artık.

Gün boyu çok fazla işi olan anne eğer bebeğini doyurmayı veya altını açmayı ertelediyse bebek ‘’annem çok yoğun, bugün fazla yoruldu’’ diye düşünmez ‘’annem beni sevmiyor’’ der ve bunu kaydeder. Belli belirsiz görünen bir şeye anlam yüklenmiştir artık. Bu düşünce hayaldir.

Doğarsın babanı görürsün, erkek tanımın babanla özdeşleşir. Kadınsan baban gibi bir eş ararsın, erkeksen baban gibi davranırsın. Eğer baban annene şiddet uyguladı ve sen buna şahit olduysan, erkeksen eşine şiddet uygulamak için kadınsan eşin sana şiddet uygulasın diye elinden geleni yaparsın. Hayalini gerçekleştirmek için var gücünle çabalarsın.

Doğduğun evde annenin davranışlarını önce görür sonra kopyalarsın. Eğer bir kadınsan annenin davranışları sonucunda, sevmediğin, onaylamadığın durumları varsa -yapmam der, döner aynısını yaparsın. Sonra da kız çocukları annelerinin kaderini yaşar diyenleri haklı çıkarırsın. Oysa sadece hayalindeydi annenin davranışlarına yüklediğin anlamlar.

Bir erkeksen büyük ihtimalle annen gibi bir kadınla evlenmek istersin. Gerçekte bir annen varken, önce eşinden annen gibi olmasını beklersin sonra da çocuklarına anne olmasını. Evlilik ve eş kavramı unutulmuştur artık. Eşin sadece bir annedir! Tıpkı senin hayalinde annene yüklediğin anlam gibi.

‘’ANILARIMIZ OLMASA KİM İNANIR YAŞADIĞIMIZA’’

Örnekleri elbette çoğaltabiliriz. Özetle o karanlık noktaya, bilinçaltının en dibine feneri tutup, orayı zorla aydınlatıp olmadık anlamlar yüklediğimiz hayallerimizi yaşayarak hatıraya çevirebilmek için olanca gücümüzle çabalar dururuz. Bizleri, diğer canlılardan ayıran en önemli özelliklerimizden birisi de yaşadığımız durumlardan geriye kalanlardır, anılarımızdır. Gözümüzü kapattığımızda hayat bir film şeridi gibi geçer zihnimizden, ardımızda kalan anıları kimi zaman hayıflanarak kimi zaman gülümseyerek hatırlarız.

Yaşadığımıza inanabilmek için belki de, kim bilir?

Peki, bu yaşadığımız hayatı, güzel hatıralarla süsleyebilmek bizlerin elindeyken neden olumsuz anlamlar yüklediğimiz hayallerle cehenneme çevirmekte ısrarcı oluyoruz acaba?

Madem bilinçaltı hayalle gerçeği ayırt edemiyor, madem bu bizi sonuca götürecek bir şifre; o halde bizler o küçücük yaşta olmadık anlamlar yükleyebiliyorsak yaşanılanlara öyleyse neden olumsuz hayallerden olumsuz hatıralar çıkarmak yerine, şimdi, şu anki bilinç seviyemizle, şu anki idrak düzeyimizle hayli hayli güzel hayaller oluşturup dolayısıyla daha güzel hatıralar bırakmayalım ki.

Haydi, güzel hatıralar toplayabilmek için şimdi, şu anda güzel hayaller ekmeye başlayalım.

Hep hatırlayalım. Düşüncelerimiz hayallerimizi hayallerimiz hatıralarımızı oluşturur.

Güzel hayaller ve hatıralarla buluşabilmek dileğiyle…

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.