Kahraman TV
2021-08-09 17:43:28

DARBE EYLEMİ, FİKRİ, DÜŞÜ VE ŞAKASI BİLE YANLIŞTIR!

Zekeriya BÜYÜKDERELİ

09 Ağustos 2021, 17:43

Hepimize güzel bir gün ve ömür diliyorum. Bu hafta size geçen hafta hazırladığım ama tüm ülkeyi esir alan orman yangınları ile içimin kor olması nedeniyle yayınlamadığım yazımı sunuyorum. Allah’ın geriye kalan ormanlarımızı ve içinde-etrafında barınan tüm canlıları korumasını canı gönülden temenni ediyorum.

Yakın zamanda anma etkinlikleri yaptığımız 15 temmuz kalkışması ve cemaate karşı elde edilen zafer konusuna değineceğim. Darbe yapmak söyle dursun darbeleri onaylamak, övmek, düşlemek ve hatta şakası bile yanlıştır bana göre. Bir ülkede iktidarlar seçimle gelip seçilememeyi kabullenip gitmelidir. Ne iktidara gelmek için ne de iktidarda kalmak için adil seçim dışı yollara başvurulmamalıdır. Ülkelerde en önemli şey demokrasinin varlığıdır. Ve laf olsun diye değil; gerçekten ama gerçekten, bugün gücü elinde bulunduranlar da dahil demokrasi herkese lazımdır. Ha belki bugün değil ama güç bir insanda ailede sonsuza kadar sabit kalamaz, doğası gereği illaki el değiştirir. En kötü demokrasi bile içinde bir başkasının iktidar olabilmesi umudunu barındırır. Bu nedenle akıl sahibi hiç kimsenin demokrasi dışı yolları onaylaması bence mümkün değildir.

CUMHURBAŞKANIMIZIN DARBEYE KARŞI DURUŞU SAYGIDEĞERDİR

Sayın Cumhurbaşkanı’ mızı beğenebilir ya da eleştirebiliriz; bu bizim demokratik hakkımızdır. Ancak seçimle başa gelmiş bir Cumhurbaşkanını silahla indirmeye kalkmak vatan hainliğidir. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ ın bize göre geçmişte pekçok yanlışı bulunabilir ve çok sert eleştiriler yapmış da olabiliriz. FETO kadrolarının güç kazanmasına neden olduğu iddialarında da bulunabiliriz. Ancak darbeye karşı duruşu, bu krizi yönetme becerisine saygı duymak gerekir. “Bu darbe düzmecedir” demek bence yanlıştır. Olayları okuyan, dinleyen mantığı olan biraz akıl sahibi herkes bunun gerçek bir kalkışma olduğunu anlayabilir. Kendisine karşı böyle güçlü bir hareketi durduran ya da bastırabilme becerisi gösteren bir iktidarın, bu olaydan bazı siyasi kazançlar elde etmeye yönelik planlar yapması da, doğru bulur ya da bulmayız ama çok anormal değildir. İktidar sahipleri bu tip kazanç eylemlerinde kantarın topuzunu kaçmamalıdır, bu da ayrı bir konu tabi.

HERKESİ MÜNAFIK GÖREN, CİHATCI MANTIK HERKESE ATEŞ EDER

FETO örgütü gibi kendileri dışında herkesi dini yarım kabul eden cihatçı bir zihniyetin vatandaşa ateş etmesi şahsen bana hiç süpriz olmamıştır. Yönetim kadroları aynı daeş gibi kendilerinden olmayan herkesi münafık ve sapkın olarak görmekteydiler. Onların bakış açısına göre baş kaldıran, isteklerini yapmayan, farklı yaşayan herkes gavurdu. Nerden mi biliyorum; onlar gibi badem bıyıklı değilsen, onlar gibi saçını sağdan ayırmıyorsan ya da eşinin/kızının başı açıksa gavursundur. Sağlık müdürlüğünde ya da başka kurumlarda bir müdürlüğe/şube müdürlüğüne o işi yapma becerisi olmadığı aşikar şekilde görülen birileri atanırdı. Niye bu kişi atanmış sorumuza; “hizmette çok hizmetleri olmuş” cevabını alırdık. O gibi kişiler sağlık tesislerine denetime geldiklerinde, şube müdürü ya da müdür yardımcısı etiketi alınca kendini herkesten üstün görürlerdi. Onların onayladığı bir kişi değilsen denetimi olabilen en zor hale getirirlerdi. Üstelik ben bir uzman tabip olmama karşın pratisyen meslektaşım kendisi profosörmüş gibi saygısızca ahkam keserdi. Kendilerini aryan ırka mensup gören cemaatli makam sahipleri diğer insanları değersiz bulur ve saygı göstermezlerdi.

Biliyorsunuz kendine ait fikri gelişiminin henüz başındaki ilkokul öğrencileri sınıf öğretmenine biad ederler, okul ya da Milli Eğitim müdürünü pek takmazlar. Cemaat işleri de böyle, liderine biad edenler kurum müdürü, başbakan, cumhurbaşkanı filan tanımıyorlar. Devlet hiyeraşisi diye bir şey olmuyor ve cemaat liderinin söylediği yasa oluyor. Emin olun bu durum tüm cemaat grupları için aynıdır. Yeni kadrolaşmalarda bu olaylardan ders çıkarıp umarım yeni cemaat oluşumlarından, “bizim adamlar” mantığından uzak durulur.

LİYAKATA GÖRE ATAMA ŞARTTIR.

Umarım bundan sonra belirli makamlara insanlar atanırken öncelikli kriter o işi yapacak kapasitede kişilerin seçilmesi olur. Siyasi erkin her “ben böyle istiyorum” unu emir kabul eden değil de, akılcı ve halk için doğruyu yapacak birileri atanır. Hangi milliyetten, hangi mezhepten, hangi cemaatten olmasına bakılmaksızın iş yeterliliğine, dürüstlüğüne ve herkese karşı adil olma becerisine sahip insanlar atanır. Umarım hükümet edenler de körü körüne bir yanlışı savunmaktan vazgeçip bazen biraz olsun muhalefetin uyarılarının bir kısmını dikkate alır. Parmak kaldıran değil de elini taşın altına koyup gerçekten ülke için hizmet edecek kişiler meclise vekilimiz olarak gidebilir.

Haa, bir önerim de içine fetöcü sızmış devlet kurumlarına olacak; bu fetöcülerin sızamadığı tek yer iktidarı elinde tutan siyasi partilerimiz olduğundan; bence MİT, genel kurmay, adalet bakanlığı vb tüm devlet kurumları siyasi partileri örnek alıp ona göre yapılanmalısınız. Ancak böyle fetö ve benzeri cemaat yapılarından korunabilirsin bence.

Dostlar, Maraşlılar, vatandaşlar, yurttaşlar, dinleyin ey hemşerilerim; Demokratik seçimle gelen seçimle gitmelidir. Darbe net olarak yanlış bir eylemdir, ülkeleri geriletir ve haksızlıklara neden olur. Demokrasi ve adaleti bozacak davranışlar da yanlıştır. Güç için, iktidar hırsı için ya da para için demokrasi çiğnenmemelidir. Hepimiz için, ülkemizde yaşayan her namuslu vatandaşa eğitimde, sağlıkta, adalette, ticarette, devlete atanmada, devletten ihale almada eşit fırsatın sunulabildiği adil, demokratik bir Türkiye diliyorum.

Yorumlar (1)

yasemin kantarcı 2 Yıl Önce

çok iyi çok güzel di yine hayranlık la okudum çok teşekkür ederim hocam hemşerim çocuğumun adaşi doktorumuz selamlar

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.