27.01.2022, 22:02

TOPLUM GELİNLİK DEĞİL, KEFEN GİYDİRİYOR!

Pandemi sürecinde daha da artan şiddet, istismar, taciz ve ihmal vakalarını sosyal medyadan ve haberlerden kanımız donarak izliyoruz. Peki ya ekrana yansımayanlar? Ya görmezden geldiğimiz çocuklarımız? İstesekte ulaşamadıklarımız? Kapalı kapının ardındakiler...

UNICEF’in yayınladığı rapora baktığımızda, demek isterdim ki ‘’güzel Türkiye’miz de son yıllarda kızlarımızın canı daha az yakılmış ve refah seviyeleri daha da artmış, artık bir birey olmanın verdiği hürriyete sahipler’’… Sahiden güzel bir La Fontaine masalı olurdu...

Ama maalesef rapor diyor ki;

Pandeminin bitmeyişi, Covid-19 kaynaklı ebeveyn ölümleri, artan işsizlik, dalgalı ekonomi, bir kapanan bir açılan okullar, insanlarda artan bunalım ve gelecek kaygısı, hizmette kesintiler gibi sebepler yüzünden çocuklarımız erken yaşta evliliğe zorlanıyor.

COVID-19 SALGININDAN ÖNCE

Birçok ülkede önemli azalmalar ile yol kat edilmişti. Buna rağmen Pandemiden önce, Dünya genelinde 100 milyon kız çocuğu risk altındaydı. Son on yılda verilen tüm emekler sayesinde oranlar %15 düştü. Her 4 kızdan 1’i evliliğe zorlanırken bu oran 5’te 1’e çekildi, bu rakam göze küçük gelse de 25 milyon çocuğun zoraki bir evlilikten kurtulması demekti.

ÇOCUK ANNELER; KENDİLERİ BÜYÜMEDEN ANNE OLUYORLAR

Cinsiyet fark etmeksizin, erken evlilikler ergenlik dönemine denk gelmektedir ve bu dönem kişiliğin ve karakterin gelişimi, kendini tanıma, toplumda kendine rol belirleme ve duyguları anlamlandırma gibi birçok etmeni gerçekleştirdiğimiz bir dönemdir. Bu dönemde çocuklarımız korunmaya ve güvenmeye ihtiyaç duyar, sağlıklı ilişkiler geliştirmek zorundadır. Peki erken evlenen çocukları neler bekler? Yapılan araştırmalara baktığımızda, çocuklukta evlenen kızların erken gebelik ve annelik komplikasyonları yaşama riski daha fazladır, kendilerini ifade etmenin en güç olduğu ergenlik döneminde, fiziksel, psikolojik ve cinsel şiddete maruz kalma ihtimalleri oldukça yüksektir. Üstelik bu yaşananlar ve travmalar o çocuklar büyüyünce de geçmez, bu bir çocuğa hediye edilecek en son seçenek ve gelecektir. Bir insanın elinden bireyliğini, bütün insanlara olan güvenini, hatta kendine olan güvenini, onun müsaadesi olmadan elinden almaktır. Üstelik bu kızlardan birçoğu eğitim ve kariyerine devam edemediğinden dolayı, onlara birincil şiddet uygulayan insanlara muhtaç şekilde yaşamını sürdürmeye çalışmaktadır. İnsan haklarına aykırı bir şekilde ellerinden kendi yollarını belirleme hakkı da sorgusuz sualsiz alınmıştır. Burada en önemli soru şudur; kendisi daha büyümemişken, başka bir bebeğe nasıl sağlıklı bakım sağlayacaklar?

KENDİ BİREYSELLİĞİ OLMAYAN ANNENİN ÇOCUĞU OLMAK

Toplumumuzun en büyük kanayan yaralarından birisi, çocuk gelinlerin toplum genelinde kabul görmesidir. Bu eğitim ve sosyal bakanlığın çalışmaları ile azaltılıyor gibi gelse de, toplumda erken yaşta doğum yapan çocuk gelinler, kendi yaşantılarını ve normal saydıkları normları nesilden nesile aktarıyorlar. Oysaki bu evlilikler İnsan hakları ihlalidir.

Ana yasamız 18’inden küçük herkesi koruma altında saymıştır (Çocuk Koruma Kanunu ve Çocuk Haklarına Dair Sözleşme kapsamında) ama maalesef ki Türk Medeni Kanunu’nun 124. Maddesine baktığımızda ‘Olağan üstü durumlarda ve pek önemli bir sebeple 16 yaşını doldurmuş kadın ve erkek evlenebilir.’ denmektedir ve bu bireyin etrafından bir şikâyet gelmedikçe bu durumda herhangi bir usulsüzlük söz konusu değildir. Bu konuda yetkililerin sosyal aile planlaması kapsamında üzerine düşeni yapması gerekmektedir. Evlilik kararını alabilecek olgunluğa ulaşmamış, henüz ergenliğin başında olan çocuklarımıza bir birey olduklarını hatırlatmalı ve onlar adına kararlar almayı bırakmamız gerekmektedir. Raporları incelediğimizde görüyoruz ki, aile ya da bakım verenlerin verdiği kararlar doğrultusunda yapılmış evliliklerin çoğu akraba evliliği yahut ciddi yaş farkı barındıran evliliklerdir. Bu evliliklerin sonucu genellikle annenin gebelik sürecinde ölmesi, engelli bireylerin doğumu, düşük vb. durumlar ile sonuçlanmaktadır. Gebelikte her şey yolunda bile gitse, bir çocuğa kendinden 15-20 yaş büyük birinin ya da akrabasının dokunmasının psikolojik hasarını iyileştirmek mümkün olmayacaktır. Çocuklarımızın değeri alınan başlık paraları ile ölçülemez. Bu konuda toplumdaki her birey taşın altına elini koymakla mesuldür.

NE YAPABİLİRİZ?

Dünya üzerinde yaşayan 650 milyon kız çocuğu ve kadın, 18inden önce evlendirildi. Bazılarının 9-10 yaşında olduğu raporlarda yazılıyken, bazılarının isimleri raporlara girmedi bile... Erken evliliğin normal karşılandığı ülkelerde, bu bireyleri raporlamakta oldukça güçleşiyor. Yapılması gereken, Pandemideki hasarı en aza indirgemek, Okulları yeniden açmak, etkili yasa ve politikalar uygulamak, kızların cinsel sağlık ve üreme sağlığı hizmetleri dahil olmak üzere sağlık ve sosyal hizmetlere erişimi sağlamak, aileler için kapsamlı sosyal koruma önlemleri sağlamak ve toplum bilinçlendirmesini iyi planlamak diyebiliriz. Hiçbir şey yapmıyorsak bile, etrafımızdaki normal algısını kırmak adına bilgilerimizi paylaşabiliriz.

İçinizden hiçbir şey yapmak gelmezse şayet, aşağıdaki dizeleri okurken kendinizi 15 yaşında bir kız çocuğunun bedeninde, ailenizin baskısı ile kabul ettiğiniz bir evliliğin ortasında ama evliliğin nasıl bir şey olduğuna dair hiç fikrinizin olmadığı bir sahnede hayal edin, üstelik eşiniz abiniz gibi olan bir kuzeniniz yahut maddiyatı iyi bir AMCA da olabilir. Gerisi sadece hepimizin vicdan muhakemesine bırakılmış bir hesap olsa gerek…

Küçüktüm, salıncaktan düştüm,

Çocukluğuma küstüm.

Kanıyordu dizim, bir kuş gördüm,

Yoktu kanatlarım özgürlüğe küstüm.

Limonata vardı masada ve mutlu bir aile

Ben yoktum oysa o karede, fotoğraflara küstüm.

Saçlarım uzundu belki ama kırıldı tokam,

Değişti bakışım dünyaya,

Gözlerimi kıstım, renklere küstüm.

Ben körler ülkesinden geliyorum,

Ama göremeyenlerden değil görmek istemeyenlerden,

Çok yol yürüdüm kısır bir döngüde, Halkalara küstüm.

Ben bir çocuğum ama Kadın bir çocuk,

Ölü bir çocuk, gülmeyi bilmeyen bir çocuk,

Ben bir çocuk gelinim, tıpkı annem, anneannem gibi.

Bu yüzdendir ki kaderime küstüm.

Gören ama susan, konuşsa da değiştirmek istemeyen insanlar gördüm, duydum, tanıdım

Ama onlar bizim ne çığlıklarımızı duydular ne de bizlerle konuştular,

Biz ki onların evlatlarından çok acılarıyız, beni kucağına alan annem 15 yaşındaydı,

Varoluşuma küstüm.

Şimdi aynı kaderi yaşarken annemle,

Çekerken aynı acıları zulümleri,

Ben en çok kimsesizliğimin çocuğuyum.

Durduk yere açan bir çiçeği gördüm.

Çaresizliğimize küstüm.

Makyaj büyütür müydü yaşı?

Rujun arkasında titreyen dudaklar nasıl çekici gelebilirdi bir erkeğe?

Bundandır aynalara küstüm

Sakladım çekmeceme insanlığımı

Serdim bedenimi sahibime

Artık düşünemez konuşamaz bilmez bir halde,

Çocukluğuma darıldım, kadınlığıma küstüm.

Yorumlar (0)
14
açık
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 33 90
2. Fenerbahçe 33 86
3. Trabzonspor 33 55
4. Beşiktaş 33 51
5. Başakşehir 33 49
6. Rizespor 33 48
7. Kasımpasa 33 46
8. Antalyaspor 33 45
9. Alanyaspor 33 45
10. Sivasspor 33 45
11. A.Demirspor 33 41
12. Samsunspor 33 39
13. Ankaragücü 33 37
14. Kayserispor 33 37
15. Konyaspor 33 36
16. Gaziantep FK 33 34
17. Hatayspor 33 33
18. Karagümrük 33 33
19. Pendikspor 33 30
20. İstanbulspor 33 16
Takımlar O P
1. Eyüpspor 31 69
2. Göztepe 31 63
3. Ahlatçı Çorum FK 31 55
4. Sakaryaspor 31 54
5. Bodrumspor 31 52
6. Kocaelispor 31 52
7. Bandırmaspor 31 47
8. Boluspor 31 47
9. Gençlerbirliği 31 47
10. Erzurumspor 31 42
11. Ümraniye 31 37
12. Manisa FK 31 36
13. Keçiörengücü 31 36
14. Şanlıurfaspor 31 34
15. Tuzlaspor 31 33
16. Adanaspor 31 32
17. Altay 31 15
18. Giresunspor 31 7
Takımlar O P
1. Arsenal 34 77
2. Liverpool 34 74
3. M.City 32 73
4. Aston Villa 34 66
5. Tottenham 32 60
6. M. United 33 51
7. Newcastle 33 50
8. West Ham United 34 48
9. Chelsea 32 47
10. Bournemouth 34 45
11. Brighton 32 44
12. Wolves 34 43
13. Fulham 34 42
14. Crystal Palace 34 39
15. Brentford 34 35
16. Everton 34 33
17. Nottingham Forest 34 26
18. Luton Town 34 25
19. Burnley 34 23
20. Sheffield United 34 17
Takımlar O P
1. Real Madrid 32 81
2. Barcelona 32 70
3. Girona 32 68
4. Atletico Madrid 32 61
5. Athletic Bilbao 32 58
6. Real Sociedad 32 51
7. Real Betis 32 48
8. Valencia 32 47
9. Villarreal 32 42
10. Getafe 32 40
11. Osasuna 32 39
12. Sevilla 32 37
13. Las Palmas 32 38
14. Deportivo Alaves 32 35
15. Rayo Vallecano 32 34
16. Mallorca 32 31
17. Celta Vigo 32 31
18. Cadiz 32 25
19. Granada 32 18
20. Almeria 32 14
Namaz Vakti 25 Nisan 2024
İmsak 04:08
Güneş 05:37
Öğle 12:35
İkindi 16:20
Akşam 19:24
Yatsı 20:47