23.09.2022, 17:12

TEVEKKÜL TEMBELLİĞE DÖNÜŞMESİN

Yapacağımız meşru herhangi bir işte tedbir ve sebep her şeymiş gibi bütün tedbirleri alarak ve bütün sebeplere sarılarak hareket etmeli, tedbir ve sebepler hiçbir şeymiş gibi de Rabbimize tevekkül etmeliyiz. Yani tembelliği literatürümüzden tamamen çıkarak işlerimizin gerçekleşmesi için var gücümüzle çalışıp gayret etmeli, bununla birlikte Allah’ın yardımı ve desteği olmadan bunların gerçekleşmesinin mümkün olmadığına inanmalıyız. Çünkü Allah’ın takdiri, gücü, kuvveti ve iradesi olmadan hiçbir varlığımızın, imkanımızın, gayret ve çalışmamızın anlamı bulunmamaktadır.

Cenab-ı Hak, sözün en güzelini söylemeyi ve en güzeline uymayı bizlere nasip eylesin. Kuran-ı Kerim’in en çok üzerinde durduğu, doğru anlaşılması ve anlatılması gereken kavramlardan biri tevekküldür. Dini ve tasavvufi bir terim olarak tevekkül, Arapça bir kelime olup (ve-ke-le) kökünden gelmekte ve “bir kimsenin bir amaca ulaşmak için gerekli her türlü tedbiri, önlemi, gayreti ve çabayı sarf ederken Allah’a teslim olması, rızkında ve işlerinde Allah’ı kefil bilip sadece O’na güvenmesi ve dayanması” şeklinde tanımlanmaktadır.

Kur’an-ı Kerim’de ‘tevekkül’ kavramı, kırk ayette değişik fiil kalıplarında kullanılmakta, dört ayette ‘mütevekkil’ şeklinde yer almakta ve ‘vekil’ ismi, Allah’ın sıfatı olarak yirmi dört yerde geçmektedir.

İmam Gazali, tevekkülün aslının iman olduğunu, var olan her şeyin gerçek kaynağının ve yaratıcısının Allah olduğu inancına dayandığını ifade etmektedir. Kuran-ı Kerim’de de iman ile tevekkül birlikte kullanılmak suretiyle bu husus vurgulanmaktadır. Cenab-ı Hak şöyle buyuruyor:

وَمَن يَتَوَكَّلْ عَلَى اللَّهِ فَهُوَ حَسْبُهُ إِنَّ اللَّهَ بَالِغُ أَمْرِهِ قَدْ جَعَلَ اللَّهُ لِكُلِّ شَيْءٍ قَدْرًا

“Kim Allah’a tevekkül ederse Allah ona yeter. Şüphesiz Allah, emrini yerine getirendir. Allah her şey için bir ölçü koymuştur.”[1]

Buna göre Yüce Allah, her işi bir sebep ve bir sonuca bağlamıştır. Bu anlamda kainatta muazzam bir sebep-sonuç ilişkisi bulunmaktadır. Onun için Hz. Peygamber Efendimiz (s.a.v) bir işe girişeceği zaman şöyle dua ederdi:

اللَّهُم لَكَ أسْلَمْتُ وبِكَ آمنْتُ، وعليكَ توَكَّلْتُ، وإلَيكَ أنَبْتُ، وبِكَ خاصَمْتُ. اللَّهمَّ أعُوذُ بِعِزَّتِكَ، لا إلَه إلاَّ

أنْتَ أنْ تُضِلَّنِي أنْت الْحيُّ الَّذي لاَ تمُوتُ، وَالْجِنُّ وَالإِنْسُ يمُوتُونَ

“Allahım! Sana teslim oldum, sana inandım, sana dayandım. Yüzümü gönlümü sana çevirdim, senin yardımınla düşmanlara karşı mücadele ettim. Allahım! Beni saptırmandan yine sana, senin büyüklüğüne sığınırım, -ki senden başka ilah yoktur-. Ölmeyecek diri yalnız sensin. Cinler ve insanlar ise, hep ölümlüdürler!”[2]

Cenab-ı Hak Kuran-ı Kerim’de, birçok ayet-i kerimede kendisine güvenmemizi ve tevekkül etmemizi emretmektedir. Bu emrin muhatabı olan biz müslümanlar, “bütün işlerimizde tedbirimizi almalı, doğru ölçüp biçmeli, gayretimizi ortaya koymalı ve o işlerin neticesini başarıya ulaştıracak yegâne vekilin Yüce Allah olduğuna kalben inanmalıyız.”

Nitekim tevekkülün mekanı kalptir. Azalarımız çalışırken, kalbimizle Allah’a bağlı kalarak tevekkül etmeliyiz. Bu bağlamda Yüce Rabbimiz şöyle buyurmaktadır:

وَعَلَى اللَّهِ فَلْيَتَوَكَّلِ الْمُتَوَكِّلُونَ

“Tevekkül edenler, yalnız Allah’a tevekkül etsinler.”[3] Burada geçen ‘ala’ harf-i ceri Arapçada ‘hasr’ ifade eder. Yani tevekkül, sadece ve ancak Allah ile sınırlıdır.

Dolayısıyla bu ve bunun gibi birçok ayete göre Allah’tan başkasına tevekkül etmek ve Allah’tan başkasını vekil kabul etmek doğru değildir. Yüce Rabbimiz, Efendimiz (s.a.v)’e hitaben

وَمَا جَعَلْنَاكَ عَلَيْهِمْ حَفِيظًا وَمَا أَنتَ عَلَيْهِم بِوَكِيلٍ

“Biz seni onların başına bir bekçi yapmadık. Sen onlara vekil (onlardan sorumlu) da değilsin.”[4] buyurduğu halde vahiy almayan sıradan insanların kendilerini vekil olarak görmeleri veya göstermeleri, Kur’an’a tamamen zıt bir tutumdur. Çünkü Yüce Allah şöyle buyurmaktadır:

أَمَّن يُجِيبُ الْمُضْطَرَّ إِذَا دَعَاهُ وَيَكْشِفُ السُّوءَ وَيَجْعَلُكُمْ خُلَفَاء الأَرْضِ أَإِلَهٌ مَّعَ اللَّهِ قَلِيلا مَّا تَذَكَّرُونَ

“Darda kalmışın çağrısına karşılık veren, kötülüğü gideren ve sizi yeryüzünün varisleri kılan kimdir? Allah ile birlikte bir başka tanrı mı? Ne kadar az öğüt alırsınız?”[5]

Bilindiği üzere günlük işlerimizi yürütmek için birine vekâlet verebilmekteyiz. Ancak dini ve uhrevi meselelerde Allah’tan başka hiçbir varlığı vekil olarak tanıyamayız. Çünkü kıldığımız namazın her rekâtında Cenabı Hakk’ın bize öğrettiği şekilde şu sözü vermiş oluyoruz:

إِيَّاكَ نَعْبُدُ وَإِيَّاكَ نَسْتَعِينُ

“Yalnız sana kulluk eder ve yalnız senden yardım isteriz.”[6]

Rabbimize karşı kulluk görevimizi yerine getirirken yalnızca Allah’ı vekil kabul ettiğimizi ortaya koymak için

وَقَالُواْ حَسْبُنَا اللَّهُ وَنِعْمَ الْوَكِيلُ

“Allah bize yeter ve o ne güzel vekildir”[7] demeli ve yine Kuran’ın öğrettiği şekilde şöyle dua etmeliyiz:

رَّبَّنَا عَلَيْكَ تَوَكَّلْنَا وَإِلَيْكَ أَنَبْنَا وَإِلَيْكَ الْمَصِيرُ

“Ey Rabbimiz, yalnızca Sana tevekkül edip güveniyor ve tüm varlığımızla Sana yöneliyoruz; çünkü dönüşümüz Sanadır!”[8]

Bizler, bu dünyadaki en şerefli görevimiz olan Allah’a kullukta ve kulluğumuzun bütün aşamalarında ölçü, kaide ve kurallar dahilinde hareket ediyoruz. Bunun gibi tevekkülü de kuralına göre şöyle yaşamalıyız: “Yapacağımız meşru herhangi bir işte tedbir ve sebep her şeymiş gibi bütün tedbirleri alarak ve bütün sebeplere sarılarak hareket etmeli, tedbir ve sebepler hiçbir şeymiş gibi de Rabbimize tevekkül etmeliyiz.

Yani tembelliği literatürümüzden tamamen çıkarak işlerimizin gerçekleşmesi için var gücümüzle çalışıp gayret etmeli, bununla birlikte Allah’ın yardımı ve desteği olmadan bunların gerçekleşmesinin mümkün olmadığına inanmalıyız. Çünkü Allah’ın takdiri, gücü, kuvveti ve iradesi olmadan hiçbir varlığımızın, imkânımızın, gayret ve çalışmamızın anlamı bulunmamaktadır.”

Buna göre tedbir ve tevekkül arasında çok hassas bir dengeden söz edebiliriz. Bizler, ‘Tedbirlerimizi çok iyi alarak işimizin iyi sonuçlanmasını garantiledik’ deyip de kendimize güvenirsek o zaman ya tedbirimizi ya da kendimizi yüceltmiş ve ilahlaştırmış oluruz. Bunun gibi tedbiri bir kenara atıp da sadece Allaha tevekkül yönüne gidersek o zaman Kuran ve Sünnete aykırı hareket etmiş ve günaha girmiş oluruz. Bu iki durumdan kurtulmanın en iyi yolu ise, tedbir alırken ve gayret ortaya koyarken kalbimizden, zihnimizden ve aklımızdan Allah’ı hiçbir zaman çıkarmayacak, Allah’ın yardımını ve desteğini talep etmeye devam edeceğiz.

Bu tutum, sahibini kendini müstağni görüp azmaktan ve haddi aşmaktan koruyacaktır. Nitekim Yüce Allah şöyle buyurmaktadır:

كَلاَّ إِنَّ الإِنسَانَ لَيَطْغَى أَن رَّآهُ اسْتَغْنَى

“Hayır, insan kendini yeterli gördüğü için mutlaka azgınlık eder.”[9] Demek ki tedbir ile tevekkül adeta bir kuşun iki kanadı gibidir. Biri kırık olduğu zaman kuş nasıl uçamıyorsa müminin de hedefine varması düşünülemez.

Her konuda en güzel örneğimiz olan Hz. Peygamber Efendimiz (s.a.v) hicret esnasında tedbirle tevekkülün nasıl bağdaştırılacağını bütün insanlığa göstermiştir. Efendimiz (s.a.v) bu önemli yolculuk için en uygun zamanı seçerek en samimi arkadaşıyla ,ve en iyi kılavuz eşliğinde yola koyulmuş, düşmana hedef şaşırtmak için aksi yönde gitmeyi göze almış ve bütün bu tedbirlerden sonra takdiri Yüce Rabbine bırakarak arkadaşına

لاَ تَحْزَنْ إِنَّ اللَّهَ مَعنا كلا ان معي ربي سيهدين

“Üzülme Allah bizimle beraberdir”[10] diyerek tevekkülünü ortaya koymuştur.

Hz. Musa (as) Allah benimle beraberdir dedi buna mukabil Efendimiz (as) Allah bizimledir dedi. Çünkü Hz. Musa’ya (as) inananlar tehlike anında tereddüt gösterdi oysa Musa (as) hayır Rabbim benimle beraberdir bana bir yol gösterecek dedi. Efendimiz Allah bizimle beraberdir dedi çünkü Hz. Ebubekir (ra) efendimize tam imanmış ve teslim olmuştu. Endişesi kendi için değil Hz. Peygamber içindi.

O halde tembellikle tamamen zıt olan tevekkülü, tam anlamıyla yaşamaya gayret gösterelim. Cenab-ı Hak, hem dünya hem de ahirette güzel sonuçlar doğuracak tevekkülü bütün' işlerimizde yaşamayı ve yalnızca zatını yegâne vekil olarak kabul etmeyi cümlemize nasip ve müyesser eylesin.

[1] Talak, 65/3.

[2] Müslim, Zikir 67.

[3] İbrahim, 14/12.

[4] En’am, 6/107.

[5] Neml, 27/62.

[6] Fatiha, 1/4.

[7] Âl-i İmrân, 3/173.

[8] Mümtehine, 60/4.

[9] Alak, 96/6-7.

[10] Tevbe, 9/40.

Yorumlar (6)
Hayrettin 2 yıl önce
Dilinize, yüreğinize sağlık, kaleminize kuvvet hocam. İlminizden yine müstefid olduk
Mahfuz kalsın 2 yıl önce
Hocam feyzinizden istifade ettik.Teşekkür ediyoruz.
Ahmet köse Kirikhan 2 yıl önce
Hocam Allahim razı olsun.Tevekkül-Tedbir konusu gerçekten uygulamada en önemli ,ancak anlatilmasi ve yaşatilmasi cok eksik kalmış bir konuydu.Dillerinize ,yüreğinize kaleminize sağlık.Allaha emanet olunuz.
Ahmet köse Kirikhan 2 yıl önce
Hocam Allahim razı olsun.Tevekkül-Tedbir konusu gerçekten uygulamada en önemli ,ancak anlatilmasi ve yaşatilmasi cok eksik kalmış bir konuydu.Dillerinize ,yüreğinize kaleminize sağlık.Allaha emanet olunuz.
Fevzi MUT 2 yıl önce
Âmin Hocam. Dilinize sağlık kıymetli hocam. Allah'tan başkalarından medet uman nice avam takımlarını daha da çoğaltmak adına, nefislerine hoşgelipte ses çıkarmayan nice sahtekarlara çok güzel cevaplar olmuş. Selamlar Saygılar Sunuyorum. Allah'a Emanet Olun Kıymetli Hocam.
Fevzi MUT 2 yıl önce
Kıymetli Hocam; Sizden Allah Razı olsun, dilinize , kalem tutan ellerinize sağlık. Benim düşündüklerimi çok güzel yazmışsınız. Allah hayırlı uzun ömürler versin İnşAllah hocam. Selamlar Saygılar Sunuyorum.
14
açık
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 33 90
2. Fenerbahçe 33 86
3. Trabzonspor 33 55
4. Beşiktaş 33 51
5. Başakşehir 33 49
6. Rizespor 33 48
7. Kasımpasa 33 46
8. Antalyaspor 33 45
9. Alanyaspor 33 45
10. Sivasspor 33 45
11. A.Demirspor 33 41
12. Samsunspor 33 39
13. Ankaragücü 33 37
14. Kayserispor 33 37
15. Konyaspor 33 36
16. Gaziantep FK 33 34
17. Hatayspor 33 33
18. Karagümrük 33 33
19. Pendikspor 33 30
20. İstanbulspor 33 16
Takımlar O P
1. Eyüpspor 31 69
2. Göztepe 31 63
3. Ahlatçı Çorum FK 31 55
4. Sakaryaspor 31 54
5. Bodrumspor 31 52
6. Kocaelispor 31 52
7. Bandırmaspor 31 47
8. Boluspor 31 47
9. Gençlerbirliği 31 47
10. Erzurumspor 31 42
11. Ümraniye 31 37
12. Manisa FK 31 36
13. Keçiörengücü 31 36
14. Şanlıurfaspor 31 34
15. Tuzlaspor 31 33
16. Adanaspor 31 32
17. Altay 31 15
18. Giresunspor 31 7
Takımlar O P
1. Arsenal 34 77
2. M.City 33 76
3. Liverpool 34 74
4. Aston Villa 34 66
5. Tottenham 32 60
6. M. United 33 53
7. Newcastle 33 50
8. West Ham United 34 48
9. Chelsea 32 47
10. Bournemouth 34 45
11. Brighton 33 44
12. Wolves 34 43
13. Fulham 34 42
14. Crystal Palace 34 39
15. Brentford 34 35
16. Everton 34 33
17. Nottingham Forest 34 26
18. Luton Town 34 25
19. Burnley 34 23
20. Sheffield United 34 16
Takımlar O P
1. Real Madrid 32 81
2. Barcelona 32 70
3. Girona 32 68
4. Atletico Madrid 32 61
5. Athletic Bilbao 32 58
6. Real Sociedad 32 51
7. Real Betis 32 48
8. Valencia 32 47
9. Villarreal 32 42
10. Getafe 32 40
11. Osasuna 32 39
12. Sevilla 32 37
13. Las Palmas 32 38
14. Deportivo Alaves 32 35
15. Rayo Vallecano 32 34
16. Mallorca 32 31
17. Celta Vigo 32 31
18. Cadiz 32 25
19. Granada 32 18
20. Almeria 32 14
Namaz Vakti 26 Nisan 2024
İmsak 04:06
Güneş 05:36
Öğle 12:35
İkindi 16:20
Akşam 19:24
Yatsı 20:48