Bilim Akademisi Üyesi Yer Bilimci Prof. Dr. Naci Görür, Antalya’da katıldığı programda hem kent için hem de Tunceli, Pülümür, Bingöl bölgesi için özel uyarılarda bulundu. 

Türkiye'deki deprem riskini yok saymanın mümkün olmadığını vurgulayan Görür, her kentin depreme dirençli hale getirilmesinin önemini dile getirdi.

"Depremler bitmeyecek, sona ermeyecek"

Türkiye coğrafyasının içinde 4 levhanın bulunduğunun altını çizen Görür, "Bu levhaların hareketleri sonucu sınırlarında büyük faylar gelişmiş. Bu faylar da 13 milyon yıldan beri Türkiye'de deprem üretiyor. Daha milyonlarca sene de üretmeye devam edecek. Bu nedenle Türkiye hiçbir zaman depremlerden kurtulamayacak. Depremler bitmeyecek, sona ermeyecek. Bu yüzden Türkiye'nin deprem dirençli yerleşim alanlarına sahip olması lazım" dedi.

6 Şubat'ta meydana gelen Kahramanmaraş merkezli depremlerde yaşanan can kaybına dikkati çeken Görür, bu kapsamda merkezi ve yerel yönetimler kadar halkın da bilinçli olması gerektiğini kaydetti.

Antalya'nın karasal nitelikli kireç taşlarından ve alüvyon dolgularından oluşan bir zemine kurulu olduğunu belirten Görür, "Antalya'nın çok büyük bir kısmının oturduğu zemin sağlam değil. Özellikle Antalya'nın doğu kısmı kesimlerinde alüvyonlar oldukça yaygın. Çünkü kuzeyden dağlık yüksek yerlerden çok sayıda akarsu körfeze geliyor. Bu akarsular önemli miktarda alüvyonları körfeze depoluyorlar. Dolayısıyla körfezin kara kısmı, Antalya'nın oturduğu yerlerde bu dolgulardan oluşuyor" diye konuştu.

Görür, kentte bir deprem meydana gelmesi durumunda alüvyon zemin nedeniyle kentin doğu kısmının daha çok hasar alabileceğini vurguladı.

"3 büyük tektonik hat Antalya'yı tehdit etmektedir"

Pençe Kilit Bölgesinden Acı Haber: Şehidimiz Var Pençe Kilit Bölgesinden Acı Haber: Şehidimiz Var

Kentteki yapıların giderek yükselmeye başladığını dile getiren Görür, şunları söyledi:

"Antalya'da ne kadar gökdelen yaparsanız tehlikeyi o kadar büyütürsünüz. Depreme dirençli bir Antalya için bu zeminde, özellikle alüvyon zemin içerisinde bunlar son derece sakıncalı. Akşehir zonu, Isparta-Burdur zonu ve Göller yöresinin bulunduğu düşey atımlı fayların olduğu bir bölge. Yani körfezimiz hem doğudan hem batıdan hem de kuzeyden aktif faylarla çevrili. Bu fay kuşaklarında olacak bütün depremler Antalya'yı önemli ölçüde etkiler. Bir de kentin güneyinde Akdeniz'in içerisinde dalma batma zonu dediğimiz Kıbrıs Helen yayı var. Bu tehlike denizden gelebilir. Yani 3 büyük tektonik hat Antalya'yı tehdit etmektedir."

Görür, kentin depreme dayanıklı hale getirilmesi için mikro bölgelemeyle, fay analizi, risk analizi ve risk azaltma çalışmaları yapılması gerektiğinin altını çizdi.

Belediyelerin Antalya'yı depreme dirençli yapacaksa halkın deprem kültürü, bilinci ve farkındalığı için çalışma yapması gerektiğini vurgulayan Görür, "Altyapı, yol köprü, kanalizasyon, içme suyu şebekesi gibi bütün bunları deprem gelmeden şimdiden inceleyecek. Bunlar deprem dirençli mi inceleyecek. Dayanamayacakları dayanıklı hale getirmesi lazım. Deprem en büyük çevre felaketidir. Çevreyi depreme kurban etmeyecek yatırımlar yapılması gerekiyor" ifadelerini kullandı.

Görür, beklenen İstanbul depreminde Marmara Bölgesi'ndeki sanayinin oldukça etkileneceğini bunun gerekli altyapı sağlanarak Anadolu'ya taşınması gerektiğini dile getirdi.

"Tunceli, Pülümür, Bingöl yöresinin tehdit altında olduğunu düşünüyorum"

Öte yandan Görür, Tunceli, Pülümür, Bingöl yöresinin deprem riskine karşı dikkatli olması gerektiğini, ayrıca 6 Şubat depremlerinin Adana havzasına saçaklanan faylara stres yüklemiş olabileceğini aktardı. Görür, "Şimdi Tunceli, Pülümür, Bingöl yöresinin tehdit altında olduğunu düşünüyorum. Erzincan ile Bingöl, Karlıova arasında Kuzey Anadolu Fayı'nın bir kısmı geçiyor. O fay, en son 1794 yılında kırılmış. 7.2 büyüklüğünde deprem üretmiş. Her 250 senede bir ortalama deprem üretiyor. Onun için oradan endişe ediyoruz. 6 Şubat depremleri Arap levhasını Doğu Anadolu'ya 7-10 metre kaydırdı, sıkıştırdı. Kahramanmaraş'tan Hakkari'ye kadar olan kentlerde deprem riski fazlalaştı. Arap levhasının kuzeye ittirmesinden dolayı. Doğu Anadolu fayı, Kahramanmaraş'ın kuzeyi, Elbistan kuzeyinden Adana havzasında saçaklanıyor. 6 Şubat depremleri Adana'ya giren faylara stres yüklemiş olabilir. O bölgelerin dikkatli olması lazım."

Editör: TE Bilisim