Kahramanmaraş'ın Bakırcılar Çarşısı'nda 41 yıldır dev kazanlara çekiç sallayan 53 yaşındaki Orhan Kavasoğlu, bakırın hikayesini anlattı.
Bakır eşya kullanımının azalması ve teknolojinin gelişmesiyle yeni eşyaların üretilmesi üzerine zor günler geçiren bakırcılar, sektörden çekilmek yerine şıra üretiminde kullanılan dev bakır eşya üretimine yönelerek kendilerine yeni gelir kapısı açmayı başardı. 41 yıldır bakır sanatına ömrünü veren Orhan Kavasoğlu, yaptığı ürünleri yurt içi be yurt dışına pazarlıyor.
Dev kazanları nakış nakış işleyen Kavasoğlu, sektör hakkında şunları kaydetti: "Şimdi biz de bu mesleğimizi halen devam ettiriyoruz. Zor ama mecburiyetten devam ettiriyoruz. Çünkü ben 1982 yılında bu çarşıya geldim; mesleğin çıraklık, kalfalık ve ustalık dönemi olmak üzere tüm aşamalarında çalıştım. 41 yıllık meslek hayatımda alın teri dediğimiz helal parayla çocuklarımızı meydana getirdik, okuttuk, ev bark sahibi ettik. 3 tane kız gelin ettim, 3 tane torunum var. Tabii bunun hepsinde devletin hiçbir katkısı olmadan kendi çabamla meydana getirdim. Güzel bir meslek üretiyoruz pazarlıyoruz Türkiye'nin her tarafına gönderiyoruz yurt dışı talebi de oluyor. Her yörenin kendine has modelleri var bizim teş leğen dediğimiz şeylere onlar Kazan diyorlar Anadolu'nun bazı bölgesinde. Bazı bölgelerde keşkek yapılır, bulgur kaynatırlar pekmez yaparlar. Aynı zamanda Kahramanmaraş'ın kendine has dondurması da bu bakır kazanlarda pişerdi. Bizim çektiğimiz çıraklık ustalık kalfalık dönemlerini ne şimdiki nesle ne de kendi çocuklarımıza yaşatamıyoruz. Niye? Teknoloji geliştiği için çocuklar zor işe gelmiyor, bu iş sorumluluk ister. Bu iş sabır terbiye ister. Şimdiki çocuklarda bu sorumluluk yok artı Bir de 4+4+4 sistemi çıktı lise mezunu olmaları gerekiyor. Okumaları gerekiyor, tabii Bu mesleğin de bir tüzüğü var. Çocuklar 12-13 yaşında bizim yanımıza gelip bu işle yoğrulması lazım. Ben 18-19 yaşındaki bir genci eğitemem."