14 Mayıs Milletvekili Genel Seçimleri'ne AK Parti listesinden giren HÜDA PAR, yeni dönemde Meclis'te 4 vekil ile temsil edilecek.
TEPKİ ÇEKMİŞTİ
Geçtiğimiz günlerde parti programında yer alan "yalnız yaşayan kadınların sahiplenilmesi" ifadeleri ile tepkilerin odağında yer alan HÜDA PAR'dan konuya ilişkin bir açıklama geldi. HÜDA PAR'ın Genel İdare Kurulu Üyesi Aynur Sülün, söz konusu ifade ile kastedilenin; "kurulmak istenen fon aracılığı ile yalnız yaşayan kadınlara maddi destek sağlanması" olduğunu söyledi.
"BAHSEDİLEN, YALNIZ KADINLARA MADDİ DESTEK SAĞLANMASIDIR"
Sülün, T24'e verdiği demeçte; "Kılıçdaroğlu ve trolleri kelimeyi kırptı ve onun üzerinden kirli bir algı yürüttü. Aslında mesele onların lanse etmeye çalıştığı gibi değil. Parti programımızda bahsedilen şey, ihtiyaç sahipleri için devlet hazinesinden bağımsız olarak bir fon oluşturulması ve bundan muhtaçlar başta olmak üzere yalnız yaşayan kadınların da yararlanmasının sağlanmasıdır. Yani yalnız yaşayan kadınlara maddi destek sağlanmasıdır. Açık bir şekilde programımızda mesele ele alınmıştır." dedi.
HÜDA PAR'IN PARTİ PROGRAMINDA YER ALAN TARTIŞMALI KISIM
"MÜLKİYET VE MİRAS HAKKI (MAL EMNİYETİ)
Herkesin, tek başına ya da başkalarıyla ortaklık içinde mülkiyet hakkı vardır. Kimse mülkiyet hakkından keyfi olarak yoksun bırakılamaz.
Mal edinme ve malında tasarruf etme meşru çerçevede olmalıdır. Hiçbir gerçek veya tüzel kişi, sahip olduğu mal, servet ve diğer imkânları başka bir kişi, kuruluş veya genel olarak toplumun zararına olacak şekilde kullanma hakkına sahip değildir.
Hiç kimse maliki olduğu bir şeyi imha ve israf etme hürriyetine sahip değildir.
Mal edinme hakkı; malın hırsızlık, gasp ve haksız vergilere karşı korunmasını da kapsar.
Devlet, özel mülkiyetin alım-satımı ve kullanımına dair vergilendirme yaparken mülkün mahiyeti ile vatandaşlarının şartlarını göz önünde bulundurmalıdır. Devlet, hayatın zaruretlerini belirlemeli ve bu zaruretlerin temininde, maddi geliri ve ekonomik durumu düşük vatandaşlarına destek olmalıdır. Devlet, zorunlu ihtiyaçlar konusunda vatandaşlarını kâr kapısı olarak görmemeli ve vergilerle bu zaruretleri ulaşılmaz kılmamalıdır. Mesela evi olmayanların, yatırım veya ticari amaç olmaksızın oturmak için aldıkları meskenden vergi alınmamalıdır.
Mülkiyet hakkı, varislerine miras bırakma hakkını da kapsar. Devlet bunu sınırlayamaz, kullanımını engelleyemez. Mirasın taksimi konusunda herkes aynı uygulamaya tabi tutulmamalı, her toplumun kendi inanç değerlerine, meşru örf ve adetlerine göre taksim yapabilmelerine imkân verecek şekilde düzenleme yapılmalıdır.
Varisleri olmayan veya bulunamayan kişilerin bıraktığı miras, devlet hazinesine değil fakirlere bırakılmalı veya sadece fakir gençlerin evlendirilmesi, yalnız yaşayan kadınların sahiplenilmesi ve yetimlerin bakımı gibi alanlarda kullanılmak üzere oluşturulacak bir fona devredilmelidir.
Yabancıların mülk edinmesi sınırlandırılmalı, güvenliği tehdit gibi durumlar söz konusu olduğunda izin verilmemelidir."