14.01.2022, 16:41

DİLİMİZİ NİÇİN DOĞRU KULLANMALIYIZ?

Dil ekmek gibi, su gibi günlük yaşamımızın içindedir ve soluduğumuz hava gibi bizi sarar; bundan dolayı onun varlığını hemen hemen hissetmeyiz. Gerçekten dil, üzerinde yaşadığımız toprak gibi ürünlerini sessizce bize sunar ve bizler bu sonsuz bahçenin meyvelerini sadece toplarız. Aslında dile, insanlığın en büyük buluşu olduğu için daha fazla ilgi göstermemiz gerektiği kanısındayız. Çünkü insanlarla, düşüncelerle, nesnelerle aramızdaki en önemli iletken dildir.

İnsanları, düşünceleri, nesneleri, dilin aracılığıyla kavrarız. Dil aracılığıyla kendimizi ifade ederiz. İşte dilin önemi burada ortaya çıkıyor. Türkçemizi niçin doğru kullanmalıyız, sorusunun cevabı da buradadır. Dili doğru kullandığımızda o iyi bir iletkendir; yanlış kullandığımızda ise kötü bir iletkendir.

Biz dili ne kadar iyi tanıyor, dili ne kadar iyi kullanıyorsak iletişimimiz o kadar iyi olacaktır. Dil bizi başkalarına, başkalarını ve başka nesneleri bize yansıtan bir aynadır. Dili doğru kullanmak, doğru anlamak bu aynayı mükemmelleştirmek demektir. Kullandığımız çağdaş araçlardaki göstergelerin, ekranların, ibrelerin bir an için bozuk olduğunu düşünün. Bu bir felakettir. Fakat bir toplum için ondan daha büyük bir felaket vardır ki o da insanlar arasında, bir iş bölümü içinde görev alan kişiler arasında, fikir ve görüş alışverişinde bulunanlar arasında dil aynasının görevini tam yapamamasıdır. Düşüncelerimizin anlaşılmasını istiyorsak, bunun en kestirme yolu dile hâkim olmaktır.


Dil üzerinde düşünür ve dili bir düşünce odağı gibi kabul ederseniz dilin düşünce yaşamımızı zenginleştireceğini göreceksiniz. Dil düşüncenin evidir; binlerce yıllık insan zekâsı sözcüklerde, deyimlerde, ifade kalıplarında gizlidir. İnsanlık tarafından bilgilerimizi depolamak için kullanılan ilk araç dil olmuştur. Bugün aynı işi daha sistemli yapması için bilgisayarı yarattık. Buna rağmen günümüz için şunu söyleyebiliriz: Dile yüklenmiş bilgi, bilgisayarlarımıza yüklenmiş bilgiden fazladır. Dil, bilgisayarlardan fazla olarak bilgilerin sadece yüklendiği yer değildir, aynı zamanda bilginin üretim alanıdır. Kısaca üzerinde durulması gereken konu, dilin düşüncelerimizi yansıtan bir araç olduğu gibi düşüncelerimizi geliştiren bir alan olduğudur. Basit bir örnek verelim: Bir insanın bildiği sözcük sayısıyla, düşünce zenginliği doğru orantılıdır. Bildiğimiz sözcük sayısı ne kadar fazlaysa düşünce alanımız da o kadar geniştir. İlk bakışta bu düşünce pek doğru görünmese de olgular incelendiğinde doğruluğu ortaya çıkmaktadır. Rönesans dönemi bilgin ve ressamları bakış açısı (perspektif) kavramını yaratmasalardı, gözümüzle görmemize rağmen önümüzde uzayan ağaçlı yolun bir bakış açısı yarattığını göremeyecek ve ilk çağların insanları gibi ağaçları resmimizde aynı boyda çizecektik. Rönesans bilgin ve ressamlarının gözlemini bize ulaştıran şey "bakış açısı" sözüdür.


Dil üzerinde derin bir düşünce geliştirmeden doğru düşünmemiz olanaklı değildir. İnsanlar, nesneler vasıtasıyla değil sözcükler aracılığıyla düşünür. Bundan dolayı düşüncenin iki aracının olduğunu söyleyebiliriz. Bunlardan birincisi dil, diğeri mantıktır. Bilimlerin sunduğu bütün bilgiler bize sadece iki kaynaktan gelir. Dil üzerinde düşünmek ve doğayı incelemekten. İşin ilgi çekici yanı doğadan gelen bilgilerin de dil kalıbına döküldükten sonra bize ulaşıyor olmasıdır. Anlaşılmak, mesleğimizde başarı elde etmek, yaratıcı olmak, yaradılışımızdan getirdiğimiz ve sadece kendimize ait olan yeteneklerimizi yurdumuzun ve insanlığın hizmetine sunmak istiyorsak işe dilimize ilgi göstermekle başlayabiliriz.


Önce, dilin oluşturduğu sistemden, daha sonra da söz ve yazıdan bahsedelim.


Dil, soyut bir sistemdir; buna karşılık onun kişisel kullanımı olan söz ve yazı somuttur. Çağdaş dil bilimi, sözün altında yatan soyut bir dil sistemi olduğunu ortaya çıkarmış bulunmaktadır. Batılılar, dil biliminin bu keşfinden sonra okullarında dil bilgisinin yanında öğrencilerin dillerini daha yetkinlikle kullanabilmelerini sağlamak amacıyla, çağdaş dil bilimiyle birlikte dil sistemine yönelik bilgiler de vermeye başladılar. Dilin oluşturduğu bu sistemi tanımak, bizlere dili daha derinden kavrama ve daha başarılı kullanma olanakları kazandırmaktadır. Dilin nasıl bir sistem oluşturduğunu birkaç örnekle açıklamaya çalışacağız. Ayrıca Türkçemizin sistematik yapısını bir iki küçük örnekle anlatacağız.


Her dil, farklı bir dünya görüşünü yansıtır. İngilizce, Türkçe, Fransızca dünyayı farklı biçimde algılar. Bu algılama farkı aynı nesneleri adlandıran sözcüklerin farklı anlamlar taşıması sonucunu doğurur. Türkçe yürek, Arapça kâlp, Fransızca "coeur", sözcüklerinin anlamları aynıdır, ancak kapladıkları anlam alanı yönünden dilsel değerleri farklıdır. Bu olguya somut bir örnek verelim:

 

Gökkuşağı, somut bir gerçeklik alanıdır. Bize değişmeyen bir ışık tayfı sunar. Bu tayfta yer alan renkler örneğin Türk dili tarafından yediye bölünerek, bir Bantu dili tarafından üçe bölünerek adlandırılmaktadır. Bu durumda bir rengin değeri, yani gerçeklik alanı Türk dilinde 1 / 7, Bantu dilinde 1 / 3'tür. Yani gökkuşağındaki renkleri yedi sözcükle karşılayan Türkçede bir sözcüğün payına düşen gerçeklik alanı daha küçük, gök kuşağındaki renkleri üç sözcükle karşılayan Bantu dilinde bir sözcüğün payına düşen gerçeklik alanı daha büyüktür. Bunun anlamı şudur: Bir sözcüğün geniş bir anlama gelmesini bir dilin zenginliği olarak düşünüyorsanız, Bantu dilindeki renk adları anlam yönünden daha zengindir. Ancak, düşündüğümüzün aksine bir dilde bir sözcük, anlam yönünden ne kadar dar bir gerçeklik alanını dile getiriyorsa o dilin anlatma yeteneği o kadar gelişmiştir.


Her dilde sözcüklerin farklı değerlerde olması tercüme konusunu yakından ilgilendirmektedir. Sözcüklerin değer farklılığı hiçbir dilden hiçbir dile tam tercüme yapılamaması sonucunu doğurmaktadır. En iyi yapılmış tercümelerde bile konusuna göre az veya çok mutlaka bir kayıp söz konusudur. Yurdumuz göz önünde bulundurulduğunda çağın bilgilerini edinmek için tercüme çalışmaları çok büyük bir öneme sahiptir. Ancak bu tercümeler, biraz önce sözünü ettiğimiz sözcüklerin değer farklılıkları göz önüne alınmayarak yapıldığından, yani Batı dillerindeki bilgiler Türk dil sistemi içinde anlatılamadığından, edindiğimiz bilgiler eksik kalmakta, yurdumuzda gerçek bir bilim yaşamı kurulamamaktadır. Daha önce dilin düşüncenin evi olduğunu söyledik. Şimdi şunu ekleyelim: Düşünce ancak ve ancak ana dilin bahçesinde çiçek açar. Bilimi Türkçede kuramıyorsak, ona sahip değiliz demektir. Her dilin sözcükleri farklı bir dünya algılaması yansıtır. Bu algılama tarzı dil sisteminin bir parçasıdır.

Haftada bir gün sizlerle bu satırlardan bir araya geleceğim.

Sağlıcakla kalın..

Yorumlar (0)
14
açık
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 33 90
2. Fenerbahçe 33 86
3. Trabzonspor 33 55
4. Beşiktaş 33 51
5. Başakşehir 33 49
6. Rizespor 33 48
7. Kasımpasa 33 46
8. Antalyaspor 33 45
9. Alanyaspor 33 45
10. Sivasspor 33 45
11. A.Demirspor 33 41
12. Samsunspor 33 39
13. Ankaragücü 33 37
14. Kayserispor 33 37
15. Konyaspor 33 36
16. Gaziantep FK 33 34
17. Hatayspor 33 33
18. Karagümrük 33 33
19. Pendikspor 33 30
20. İstanbulspor 33 16
Takımlar O P
1. Eyüpspor 31 69
2. Göztepe 31 63
3. Ahlatçı Çorum FK 31 55
4. Sakaryaspor 31 54
5. Bodrumspor 31 52
6. Kocaelispor 31 52
7. Bandırmaspor 31 47
8. Boluspor 31 47
9. Gençlerbirliği 31 47
10. Erzurumspor 31 42
11. Ümraniye 31 37
12. Manisa FK 31 36
13. Keçiörengücü 31 36
14. Şanlıurfaspor 31 34
15. Tuzlaspor 31 33
16. Adanaspor 31 32
17. Altay 31 15
18. Giresunspor 31 7
Takımlar O P
1. Arsenal 34 77
2. Liverpool 33 74
3. M.City 32 73
4. Aston Villa 34 66
5. Tottenham 32 60
6. Newcastle 32 50
7. M. United 32 50
8. West Ham United 34 48
9. Chelsea 32 47
10. Brighton 32 44
11. Wolves 33 43
12. Fulham 34 42
13. Bournemouth 33 42
14. Crystal Palace 33 36
15. Brentford 34 35
16. Everton 33 30
17. Nottingham Forest 34 26
18. Luton Town 34 25
19. Burnley 34 23
20. Sheffield United 33 16
Takımlar O P
1. Real Madrid 32 81
2. Barcelona 32 70
3. Girona 32 68
4. Atletico Madrid 32 61
5. Athletic Bilbao 32 58
6. Real Sociedad 32 51
7. Real Betis 32 48
8. Valencia 32 47
9. Villarreal 32 42
10. Getafe 32 40
11. Osasuna 32 39
12. Sevilla 32 37
13. Las Palmas 32 38
14. Deportivo Alaves 32 35
15. Rayo Vallecano 32 34
16. Mallorca 32 31
17. Celta Vigo 32 31
18. Cadiz 32 25
19. Granada 32 18
20. Almeria 32 14
Namaz Vakti 24 Nisan 2024
İmsak 04:09
Güneş 05:38
Öğle 12:35
İkindi 16:20
Akşam 19:23
Yatsı 20:45