Oğuz, Sanko Sanat Galerisi’nin Gaziantep’te oluşan kültürel birikimin lokomotifi olduğunu söyledi. Tuval üzerine akrilik boya tekniğiyle yaptığı farklı boyutlarda 32 eserini Gaziantepli sanatseverlerle buluşturan Oğuz, resim sanatına dair düşüncelerini anlattı. Sanat çalışmalarını Antalya’da atölyesinde sürdüren Oğuz, “Resim sanatıyla, elektriğin olmadığı çocukluk yıllarımın soğuk kış gecelerinde, annemin bize uzun uzun anlattığı masallardan biriyle tanıştım” dedi. Masalın ne başını ne de bütününü hatırladığını, aklında kalan tek sahnenin, yakışıklı gencin güzel kızı sevmesi olduğunu anlatan Oğuz, şunları kaydetti: “Padişah, biricik kızıyla görüşmemesi için genci zindana atar. Oğlan, aşkını görememenin acısıyla yanıp tutuşmaktadır. Öyle efkârlı, öyle acılıdır ki duygularını duvarlara resmeder. Bütün duvarları tabandan tavana kadar resimlerle doldurur. Kuşların, kurtların, çiçeklerin, dağların, bayırların, ağaçların, sevdanın ve aşkın resmini çizer. Padişah, yıllar sonra zindandaki resimleri görür ve hayran kalır. Sanatın etkileyici kudretinden olsa gerek, padişah ikna olur ve kızını oğlana verir. Bu masaldan da anlaşılacağı gibi sanat, birleştirici ve ikna edicidir. Resim sanatına ilgim bu masalla başladı herhâlde. Bir de annemin oyalı yazması, nakşettiği kilimleri, dedemin mezar taşına işlenen motifleridir. Masallar kulaktan kulağa, dilden dile dolaşarak hayat bulur. Belki bu masal İslamiyet öncesi çağların ürünüdür, bilemiyorum. Annemin bize anlattığı masal ve hikâyeleri yıllar sonra, Antik Çağ'da yaşamış olan İyonyalı Homeros ve eski İranlı yazar Firdevsi’nin Şahnâme’sinde görünce çok şaşırmıştım. Çalışmalarımı ekspresif sanat anlayışı içerisinde nitelendirebiliriz. Figürlerim vesikalık bir benzetimden öte, içinde bulundukları ruhsal durumu karakterize eder. Herkesin görebildiği biçimi değil, ötesindeki özü resmetmeye çalışıyorum. Resimlerimdeki figürler acılı ve kederlidir. Fakat aynı zamanda da coşkulu ve isyankârdır. Bazen bir çığlık, bazen sessiz bir ıstırap içindedirler. Çalışmalarıma konu edindiğim kuzgunlar, çiçekler ve portreler tarih ve zamanın ötesindedir. Mekân ve zaman belli değildir. Figürlerimde bilinçli bir deformasyon vardır vekendi iç dünyamın imgeleridir.
SANKO SANAT GALERİSİ KÜLTÜREL BİRİKİMİN LOKOMOTİFİDİR
MURAT OĞUZ
1975 yılında doğan sanatçı, Gazi Eğitim Fakültesi Resim Anasanat Dalında öğrenim gördü. Millî Eğitim Bakanlığı, Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığı bünyesinde çeşitli ders kitapları tasarlayarak, fotoğraf, karikatür, grafik ve illüstrasyon çalışmaları yaptı. Şimdiye kadar yurt içinde sekiz kişisel resim sergisi açan sanatçı, ayrıca çok sayıda karma sergi ve fuarlarda yer aldı.