Kahraman TV

Uzmanlığını anne şefkati ile birleştirip arıcılığa başladı

KAHRAMANMARAŞ

Kahramanmaraş’ın Ekinözü ilçesinde gıda teknikerliği bölümü mezunu kadın üretici, "Kırsal Kalkınmada Uzman Eller" projesinden aldığı destekle arıcılığa başladı.

Kahramanmaraş’ın Ekinözü ilçesinde gıda teknikerliği bölümü mezunu kadın üretici, "Kırsal Kalkınmada Uzman Eller" projesinden aldığı destekle arıcılığa başladı.
Ekinözü ilçesinde yaşayan evli ve 1 çocuk annesi Rüveyda Şahin, gıda teknikerliği bölümünü bitirdi. Üniversiteden mezun olduktan sonra mesleği ile ilgili alanda çalışma imkanı bulamayan Şahin, farklı bir sektörde iş hayatına atıldı. Şahin’in, emek verdiği gıda sektöründe çalışma isteği ise hiç eksilmedi. Bu süre zarfında; tarım, hayvancılık, ormancılık, gıda ve su ürünleri konularında eğitim alan ve kendi işini kurmak isteyen üniversite mezunları için başlatılan 'Kırsal Kalkınmada Uzman Eller’ projesine başvuru yaptı. İlçeye bağlı Öztürk Mahallesi’ndeki evlerinde baktıkları arıların ölmesinden etkilenen Rüveyda Şahin, arıcılık yapmaya karar verdi. Şahin’in hazırladığı arıcılık projesi, bakanlıkça desteklenmeye uygun görüldü. Kendi işinin sahibi olan Şahin, aldığı kovanlarını tek tek boyadı. Şahin, gözü gibi baktığı arılarını, en güzel ve kaliteli balı elde etmek için de Salavan Dağı eteklerine yerleştirdi.
Girişimciliği ile kendisi gibi üniversite mezunları ve kadınlara örnek olan Şahin, “Arıcılığa 50 kovanla ilk adımımı atmıştım. Oğullarla birlikte kovan sayımız 80’e yükseldi. Hepsine de bir bebek gibi bakıyorum” dedi.

"5 milyona yakın arının peşinde Salavan Dağı’ndayız"
Devlet desteği ile kendi işinin sahibi olmanın sevincini yaşadığını anlatan Şahin, “Kadınlara fırsat verildiğinde neleri başarabileceğini ispatladığım için mutluyum. Üniversiteyi bitirdikten sonra kendi mesleğimi yapmayı çok istedim ama kısmet olmadı. Başka bir sektörde çalıştım. 2 yıl boyunca aldığım eğitimimi, arıcılıkta değerlendirmeye karar verdim. Bakanlığın desteği ile de bunu hayata geçirdim. Şimdi kovanlarımdaki 5 milyona yakın arının peşinde Salavan Dağı’ndayız. Burada çiçeklenme daha geç başlıyor. Kısmet olursa önümüzdeki günlerde sağıma geçeceğiz. Kaliteli bir bal elde edeceğime inancım tam" diye konuştu.
Kendisine sunulan bir imkanı değerlendirip hayallerinin ve eğitimini aldığı şeyin peşinden koştuğunu aktaran Şahin, "Daha önceden evimizde arılarımız vardı. Sebebini bilmediğimiz bir şekilde ölmüşlerdi. Bu durum beni çok etkilemişti. O yüzden arıcılığı seçtim. Benim gibi kendi mesleğinde kendi işinin sahibi olmak isteyenler de bu tür projelerden mutlaka faydalansınlar” ifadelerini kullandı.

"Zahmet ve özen isteyen bir meslek"
Arıcılığın zorluklarına da değinen Rüveyda Şahin, “Her mesleğin olduğu gibi arıcılığın da zor yanları var. Zahmetli ve özen isteyen bir meslek. Arılar çok narin hayvanlar. Bebek bakar gibi besleyip büyütmek gerekiyor. Bu işi sürdürebilmemde eşimin desteğini de hep hissediyorum” değerlendirmesinde bulundu.Kahramanmaraş ve bölgenin yaz mevsiminde soğuk hava deposu konumunda yer alan ve binlerce endemik bitkisiyle dikkat çeken Başkonuş Yaylası, ekoturizm yürüyüşü ile yeni rota haline geldi.
Akdeniz Bölgesinin doğusu Onikişubat ilçesi sınırlarında yer alan Başkonuş Yaylası, Orman Genel Müdürlüğü tarafından 2021 yılında Ekoturizm alanı olarak hayata kazandırıldı. Pandemi nedeniyle ekoturizmin tadını çıkaramayan yerli ve yabancı turistler bu yıl ilk defa bölgeye gelerek, doğa harikası yaylada eko turizm yapmayı tercih ettiler.

Merkeze 55 kilometre uzaklıkta bulunan ekoturizm alanında, hem bölge halkını hem çevre illeri ve hem de yabancı turistleri cezbeden onlarca kültürel dinamik yer alıyor.
Yayla içerisinde yer alan başta sümbül ve salep olmak üzere birçok endemik bitkiyi bünyesinde barındırması; köknar, sedir, meşe ve ardıç ağaçlarından oluşan orman, rengarenk çiçekleri ve endemik bitkileriyle doğal yapısını korurken, geyikler ve kuşlara da ev sahipliği yapıyor.
Ekoturizm alanında yer alan 4.5 kilometrelik, yaklaşık bin 500 basamak merdivenle tırmanılan teras tepeye uzanan vatandaşlar, bin 850 rakımda doğa ile iç içe bulunmanın farkındalığını, çektikleri fotoğrafla ölümsüzleştiriyorlar.
Yaz ve kış aylarındaki farklı güzellikleri ile turistleri ağırlayan mekanda yaylanın giriş kısmı A tipi mesire alanı olarak düzenlendi.
Bu alan sınırları içinde kır lokantası, bungalov orman evleri, spor alanları, çadır kamp alanı, karavan kamp alanı, piknik alanları, çocuk oyun alanları ve yürüyüş yolları da yine ekoturizm için tercih sebepleri arasında yer alıyor.
Ekoturizm alanında toplamda 11.100 metrelik bir parkur yer alıyor. 2 adet yürüyüş parkuru, 1 adet bisiklet parkuru olmak üzere toplam 3 kısımdan oluşuyor.
Bölgeye seyahatlerini anlamlı kılmak isteyen ziyaretçilerin kimisi karavanda kalıyor, kimileri ise bungalov orman evlerini tercih ediyorlar.
Orman Genel Müdürlüğü tarafından ekoturizm rotası olarak ilan edilen Başkonuş yaylası, turistlerin yanı sıra fotoğraf ve doğa severlerin de yeni rotası oldu.
Başkonuş Yaylası işletmecisi Serhan Erdoğanyılmaz, “Başkonuş Yaylası 1350 rakımda ve kent merkezine 30 - 40 kilometrede yer alıyor. Yazın özellikle misafirlerimiz 22 adet bungalov evlerde konaklamaya özellikle çadır ve kamp alanında kalarak aileleriyle vakit geçiriyor. Yaylamızda ekoturizm projemiz devreye girdi. Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından sisteme alınan ekoturizm yolu, Türkiye’de belli alanlara yapıldı ve bunlardan biride burası. Orman Genel Müdürü ve diğer ilgililere çok teşekkür ederiz. Hafta sonu yüzlerce aile buraya gelerek yaklaşık 4 - 5 bin metrelik parkuru yürüyerek endemik bitki çeşitliliği ile ilgili bili alarak gözlemliyorlar” dedi.
Yayladaki endemik bitki çeşitliliğinin fazla olması ve soğuk havası ile şifa bekleyenlerin de yeri haline geldiğini ifade eden Erdoğanyılmaz, “Orman Bölge Müdürlüğü’müzden aldığımız bilgiye göre yaylamızdaki endemik bitki çeşitliliği İngiltere ve Hollanda’nın toplamının bir buçuk katıdır. Yaylamızın da ekoturizm açısından çok zengin olduğunu gösteriyor. Bu rotada yürürken bitki çeşitliliğini görüp bıraktığımız panolardan da bilgi alabiliyor ziyaretçiler. Başkonuş Yaylası yüzyıllardır solunum hastalığı çeken hastalar için şifa kaynağıdır. Adeta buz dolabı etkisine girmiş gibi bir ortam oluşuyor” dedi.
Yaylayı ziyaret eden bir vatandaş ise “Çok tavsiye ederim. Ağaçlar, kuşlar, kelebekler bence burası ekoturizm alanında harika bir yer” dedi.

Sıradaki Haber
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.