İŞTE TEKİN'İN BU HAFTAKİ YAZISI:
(s.a.v), peygamberlik ve devlet başkanlığı görevlerinin yoğunluğuna rağmen ailesine vakit ayırmış, onlarla sohbet etmiş, gezintiye çıkmış, spor yapmış ve meşru (geleneksel) eğlenceleri izlemelerine müsaade etmiştir. Daha açık bir ifadeyle Hz. Peygamber Efendimiz (s.a.v) ne kendisini ne de ailesini sosyal hayattan soyutlamamış, hatta sosyal hayatın tam ortasında yer almakla şirke dayalı cahiliye toplumunun peygamber algısını bertaraf etmiştir.
DÜNYA NİMETLERİNİN EN GÜZELİ
Bir insan için dünyada mutlu ve huzurlu yaşamak önemli olmakla birlikte bu mutluluğu ahirette taşıyıp ebedileştirmek daha çok önemlidir. Bu dünyada yaşanan iflaslar, zararlar ve kayıplar birileri tarafından büyük görülse de asıl büyük kaybı Cenab-ı Hak şöyle ifade buyurmaktadır:
قُلْ إِنَّ الْخَاسِرِينَ الَّذِينَ خَسِرُوا أَنفُسَهُمْ وَأَهْلِيهِمْ يَوْمَ الْقِيَامَةِ أَلا ذَلِكَ هُوَ الْخُسْرَانُ الْمُبِينُ
“De ki: “Şüphesiz hüsrana uğrayanlar, kıyamet gününde.... ***YAZININ DEVAMI İÇİN TIKLAYIN***