Hepimize güzel bir gün ve hafta diliyorum. Bu hafta size bilime ve akla aykırı fikir beyanı ve eylemlerle popüler olma modasından bahsedeceğim. Yani pek çok kez test edilmiş, yıllarca sürmüş çalışmaların, milyonlarca kanıtına dayanan doğrularına karşı durarak, popüler olmayı seçenlerden bahsedeceğim. Şöyle bir düşünün, sülalelerimizin en akılda kalan bireyleri genellikle en aykırı olanlar değil midir? En aykırı olanlar en doğru bireyler midir sizce, bence olmayabilir. Son zamanlarda trend topic olan moda akım; bir fikri herhangi bir kanıta dayandırma ihtiyacı olmadan veya zayıf bir kanıta dayandırarak ısrar, inat, heyecan ve ateşle savunmaktır. Soruyorsun “niye böyle düşünüyorsunuz” diye yanıt “ bir yerde okudum, bilmem kim hocanın paylaşımları var, çok araştırdım” oluyor. Bizim meslekte medikal yayın sitelerinde özellikle “A sınıfı dergiler” dediğimiz yayınlarda yer almayan fikirler, bir kişinin kendi kişisel görüşü olmaktan öteye gidemez. Bunu aykırı fikir açıklayan doktorlar da gayet iyi bilirler. Ve bir ya da birkaç kişinin aykırı fikri yüzler-binlerce bağımsız tıbbi çalışmanın ortaya çıkardığı doğruluğu kabul gören bilgileri yalanlayamaz.
“COVID19 YOKTUR SİZE MASAL ANLATIYORLAR” DESEM KAÇ KEZ TIKLANIR ACABA
Şimdi ben de aykırı fikir açıklayıp daha popüler olmaya karar verdim yahu; “ covid 19 yoktur, size masal anlatıyorlar” başlıklı bir yazı kaleme alsam kaç kişi okur ve beğenir dersiniz? Sosyal ağa bu başlıkla video atsam kaç görüntüleme, kaç like alır bir düşünün, oooofff offff? Bu ilgi hoşuma gider, egomu da besler, her söylediğime de bir kanıt gerekmediğinden bu alışkanlığa devam ederim. Ama “covid19 vardır, aşı koruyucudur ve aşınızı yaptırın” dersem; birileri “amaaan tırt, hepsi de aynı şeyi söylüyor, çok sıkıldım bunu dinlemekten, bunlar Avrupalıların piyonu vs vs” deyip içeriği bile incelemezler. Hatta bazıları bunları okurken şöyle okkalı bir şekilde sövüyor da olabilir. Şimdi basın mensubu olsam “aşı yararlıdır” diyen 160.000 doktordan hangisine mikrofon uzatacağım ki.. Haber değeri olan ise aksiyonları ile karşıt görüş açıklayan az sayıda insanı konuşturmak olur değil mi? Sayıları az ama sesleri çok çıkar.
AYKIRI FİKİRLERİ SAVUNMAK, İKİ NEDENDEN BAZILARI İÇİN İHTİYAÇ OLUYOR
Aykırı fikir açıklamanın bence iki tipi var; 1. Grup: Meslek sahibi bir kişi, mesleği ile ilgili aykırı fikir açıklayınca gelen ilgiden memnun olduğu için; aksini ispatlayan milyonlarca yayın-çalışma olduğunu bilmesine rağmen savında ısrara devam edenler. 2. Grup: Kendini çok bilgili, okuyan, araştırma yapan üst düzey entelektüel birey olarak tanıtmaya çalışan üstelikte meslek alanı dışında aykırı fikir beyan edenler. Ya şöyle düşünün, bir derse hoca geç kaldığı zaman, o dersin iptal olmasını en çok isteyen, bunun için haykıran, sesi en çok çıkanlar genelde ders ile alakası en az olanlardır. Ama dikkat çekerler. Dersin gerekli olduğuna inanan ve gerçek çoğunluğu oluşturan grup sessizdir.
İlk grup kendi popülaritesi için bilimi kullanmaktadır. Örnek aşının olası zararlı etkileri hakkında 10 adet yayın buluyorsanız olası faydaları hakkında binlerce yayın bulursunuz. Aşı karşıtı olanlarda dahil tüm doktorlar bunu gayet iyi bilir. Buna rağmen aşı karşıtı duruş sergileyen doktora bence şüphe ile yaklaşmalısınız. Örneğin Türkiye de mart 2020 verilerine göre 164.600 civarı tıp doktoru varken aşı karşıtı doktor sayısını verebilecek olan var mı? Belki 10 belki 50 kişidir. Aşıya inanan ve destekleyen 164.550 doktor bu işi bilmiyor da, sesi çok çıkan 50 doktor mu biliyor her şeyi? Bu konuda hiçbirşey bilmiyorsanız şöyle düşünün, aşının olası yan etkileri biliniyor ve büyük ölçüde kontrol altına alınabiliyorken, hastalıkların olası kötü etkileri tam olarak asla bilinmiyor ve de kontrolsüzdür. Bu gerçeği bilmesine rağmen bir doktorun aşı karşıtı olması durumunu akılla izah edemem.
İkinci grupsa öyle bilgili ki, çocuğuyla öyle ilgili ve korumacı ki, o kadar entelektüel ki, doktorlardan daha çok şey bilecek kadar aşı konusunu okumuş olduğu iddiasındadır. Birbirine yakın bilgileri copy paste ile yayımlayan internet sayfalarından aşılar hakkında “her şeyi” okuduğunu sanan çoook entelektüel arkadaşım, aşı ile korunulan hastalıkları da bir doktor kadar okudun mu? Bir doktor kadar hastaları görüp dokundun mu? Mesela kuduzdan, su çiceği ensefalatinden, tetanozdan, hepatit b ye bağlı sirozdan, covid19 dan acı çekerek ölen herhangi bir hastayı gördün mü? Yani aşı yapılmayınca başınıza gelecek hastalıklar hakkında ne biliyorsunuz.
HİÇBİR ZAMAN BİR DOKTOR KADAR BİLEMEYECEKSİNİZ, ÇOĞUNLUK DOKTOR NE DİYOR ONA BAKIN
Entelektüelinizin ispatını lütfen felsefe, matematik gibi kendi okumanıza ve yargı becerinize göre kısmen yorum yapabileceğiniz alanlarda yapın. Tıp fakültesi okumak ve hasta bakmak faaliyetleri yapmadan hiçbir zaman bir doktorun bilgisine erişip entelektüel olamazsınız. Bu söylemimi de yadırgamayın lütfen, çünkü bilimsel verilere göre dünyanın en ağır akademik eğitimi tıp eğitimidir. Yani hep eksik kalacak tıp bilginiz ile aşılar hakkında yorum yapıp kendinizi de çocuklarınızı da tehlikeye atmayın. İçinizden “Pek ala doktordan iyi bilirim çoook araştırdımmm beeen” diyenler vardır. Onlara da şunu diyeyim sizinle aynı konuları, aynı kaynaklardan okumuş dahi olsak, biz doktorlar daha uzun süredir daha sık tekrarlı okuduğumuzdan ve de her zaman hasta gördüğümüzden, hocalarımızdan usta-çırak ilişkisi ile el aldığımızdan siz bu konuları hiçbir zaman biz doktorlar kadar bilemeyeceksiniz.
SİZİN BİLGİNİZ “AŞI ZARARLIDIR” DEMEYE YETEMEZ
Aşı karşıtı ailelere ise şunu söyleyeyim; sizin bilginiz “aşı zararlıdır” demeye yetemez. Bakın şunu diyebilirsiniz “ben aşının/ilaçların/operasyonların içeriğini bilmediğimden ve anlamadığımdan güvenmiyorum; insanların hiçbir aşı/tıbbi/cerrahi tedavi desteği olmadan hayatta kalma becerisi göstermesi denen doğal seleksiyona inanıyorum. Bu nedenle de aşı yaptırmıyorum, ilaç kullanmıyorum, ameliyat olmayı reddediyorum”. Bunun dışında her söylem sizi aşar. Aşı karşıtları bana kızabilirler, ama siz bir şey bilmeden, bilime karşı durabilme hakkını kendinizde görüyorsanız, ben de konuyu bilen olarak sizin karşınızda durma hakkına sahibim.
Demem o ki; dostlar, Maraşlılar, vatandaşlar, yurttaşlar, dinleyin ey hemşerilerim; aşı karşıtı olanları dikkate almayınız. Onlar aşı karşıtı olarak kendini parlatmaya, ışıldatmaya çalışanlardır. Aşıya güvenen milyonlarca tıp doktoru aptal, salak, geri zekalı olup afyonlanıp uyutulmuş; ama aşı karşıtları üstün zihinleri ile bu tuzağa düşmemiş olabilirler mi? Yahu geçin bunları ve uyanın artık. Dünyamıza pozitif bilime inanılıp saygı gösterildiği bir hayat diliyorum. LÜTFEN COVİD19 AŞILARINIZI OLUNUZ VE KARŞIT MASALLARA İNANMAYINIZ. Hepiniz sevgiyle kalın.
Uzm. Dr. Zekeriya Büyükdereli