Kahraman TV

Kahramanmaraşlı Sinema Sanatçısı Hatıralarını Anlattı

KAHRAMANMARAŞ

Yeşilçam’ın emektarlarından, uçan adam lakaplı Kahramanmaraşlı, sinema sanatçısı ve dublör oyuncu Ökkeş Avgın sinema üzerine bir röportaj verdi.

Filmlerin kötü karakterlerine can verdiler. Rollerini öyle bir ustalıkla yaptılar ki; bunu gerçek gibi gören sinema izleyicileri tarafından sokakta taşlandılar, saldırıya uğradılar, büyük hakarete bile maruz kaldılar.

Ancak sinema dünyasına da isimlerini altın harflerle yazdırmasını başardılar…

Yeşilçam emekçilerinden, Kahramanmaraşlı sinema sanatçısı, dublör-oyuncu Ökkeş Avgın, Türk Sineması üzerine verdiği röportajda 35 yıllık sinema hayatını, sinemada yaşadıklarını, oynadığı filmleri, ünlü oyuncularla hatıralarını anlattı.

ÖKKEŞ BEY BİZE BİRAZ KENDİNİZDEN SÖZ EDER MİSİNİZ?

 Ben 1964 yılında Kahramanmaraş’ta dünyaya geldim. Şartlar gereği ortaokula kadar okudum. 1970 yılında ailemle birlikte İstanbul’a yerleştik. Ağabeyim Yeşilçam da Metro Video Film Şirketinde çalışıyordu. Orada sinema ile tanıştım ve dublör olarak sektöre girdim.
OYUNCULUK SERÜVENİNİZ NASIL BAŞLADI?

1982 yılında askerliğimi İstanbul Halıcıoğlu’nda yaparken, çarşı izinlerim de Metro Film’de çalışan ağabeyimin yanına gidiyordum. Her gidişim de orada film artistleri ile tanışma imkânım oluyordu. Askere gitmeden önce boks eğitimi alıyordum, sportmen bir vücudum vardı. Yine bir gün ağabeyime ziyarete gittiğimde, Cüneyt Arkın ile tanıştım. “En Büyük Yumruk” filminde bir sahne için Cüneyt Arkın, bana “Bir sahne var, senin de vücut yapıların uyuyor. Camdan motosikletle atlama sahnesi, yapar mısın?” dedi. Sonra “yapar yapar, bunda cevher var” diyerek bana moral verdi. Yapımcılar benim için askeriyeden izin aldılar, ben de o sahneyi oynadım. O sahnem çok beğenildi… Yapımcıların gözüne girmiştim yani.


PEKİ SONRA NE OLDU?

Daha sonra, yönetmen Çetin İnanç’ın çektiği “Polis” dizisinde rol aldım. Filmde Eşref Kolçak, Fikret Hakan ve Cüneyt Arkın gibi birçok ünlü artistler oynuyordu. Ben de hem oyuncu hem dublör olarak görev aldım. Film setine gittiğimde, bir sahne kurulmuş, camdan panel yapmışlar. Cüneyt Arkın koşarak geliyor, uçar tekme bana vuruyor, ben de camdan uçarak dışarı atlıyorum. Tabi o zamanlar şimdiki gibi şeker camlar kullanılmıyor, gerçek cam kullanılıyordu. Cüneyt Arkın sahneyi çok beğendi, bana: “Sen dublörsün artık, bundan sonra bütün dublör işlerini yapabilirsin.” Dedi. Böylelikle sinema hayatına adım atarak dublörlüğe heveslendim, daha sonra kendime meslek edindim.
İYİ PARALAR ALIYOR MUYDUNUZ?

(Gülerek sorumuzu yanıtlıyor)… Getirisi güzeldi, iyi para kazanıyorduk. Mesela yeri geldiğinde, yıllarını vermiş usta oyunculardan daha fazla para veriyorlardı. Oyunculuk yaptığım filmlerden cüzi bir yevmiye ile çalışırken, dublörlük sahneleri için neredeyse on kat fazla alıyordum.
DUBLÖRLÜK RİSKLİ DEĞİL MİYDİ?

Riskli olmaz olur mu! Size en çok korktuğum bir sahneyi anlatayım. Gani Müjde’nin çektiği “Kahpe Bizans” filminde Yılmaz Köksal’ın yerine surdan geri geri atlama sahnesinde oldu. İstanbul Yedikule’de surlara çıktım kapının üstünde bir o kadar yükseklik daha var. Aşağıya bakıyorum insanlar çok küçük görünüyor. Ustam, ağabeyim meslektaşım Kadir Kök yılların dublörü. Benden önce de o sura çıkmıştı, dublör olarak atlayacaktı, ben de peşinden çıktım. Kadir Ağabeye baktım, incirin dalından tutmuş, surdan aşağıya bakarak, “Lan oğlum! Manyak mısın, buradan atlanır mı?” dedi bana. Kadir ağabey sen yaşlanmışsın artık, senin yerine de ben atlarım dedim. Hocam, buradan geri geri atlarım ama buraya iki tane geniş açılı şişme yatak lazım, birini tutturamasam diğerine düşerim dedim. Karton koli ve branda getirdiler. İnsanlar da brandayı tutuyor. Branda delinse koliye düşersin ama o da sakat nereye düşeceğim belli değil. “Ökkeş’im bir kere deneyelim.” dedi. Bir kere denedik olmadı, rüzgâr etkiliyor üzerimde pelerinli kıyafet olunca havada döndüm. “Neyse rüzgâr dursun bir daha atla.” dedi. Rüzgâr durunca bir daha atladım kamera asistanın omzuna düşmüşüm, zavallının omuzu kırıldı üç ay alçıda gezdi. Benim de sağ omuzum sakatlandı, kırık-çıkıkçıya gittim, alçıya falan aldırmadım, o günden beri halen belim ara sıra ağrıyor. Zor bir meslek, lâkin ülkemizde kıymeti de yok. Dublör, gelsin işini yapsın gitsin düşüncesiyle bakılıyor.
BU ZORLU ROLLERDEN UNUTAMADIĞINIZ BİR ANINIZI BİZİMLE PAYLAŞMAK İSTER MİSİNİZ?

Tabii… Sportmen olduğum için vücudum esnekti. Surlardan atlama, yükseklerden atlama gibi birçok filmde dublörlük yaptım. Unutamadığım hatıram olarak, Rahmetli Levent Kırca ile oldu: Levent Kırca’nın oynadığı bir filmde, bir apartmanın 6. Katından atlama sahnemiz vardı. İtfaiyeden bir şişme yatak getirtmişler. İtfaiyeciler, Levent Kırca’ya “Bu yatak 3. Kattan atlayanlar için, 6.kattan atlanılır ise patlar, çok riskli.” dediler. Her şeyi hazırlandı, Atacan Arseven’in yerine atlayacağım, Yüz makyajımı Levent Kırca yaptı. 6. kata çıktım, terasa oturdum, ayaklarım aşağı sallanıyor. Atla dedikleri an atlayacağım. Ulusal basının hepsi oraya gelmiş röportaj yapıyorlar. Hayati tehlikesi var, kaza olursa, ölürse falan diye korkutmuşlar.
ÖKKEŞ’İM, KARDEŞİM, UÇAN ADAM, SAKIN ATLAMA

Aşağı da Levent Kırca, elinde megafonla bağırıyor; “Ökkeş’im! Kardeşim! Uçan adam, sakın atlama yürüyerek merdivenlerden gel röportaj yapacağız.” Yürüyerek aşağı indim, bütün basın mikrofon uzatıyor. Levent Kırca, “Sen yaparsın kardeşim eminim, yapmayacak olsan zaten oraya çıkmazdın. Ben korktum Ökkeş yapma bu sahneyi, bu işi yapmış sayıyorum, git muhasebeye bu gün konuştuğumuz parayı al üstüne de bir o kadar daha para al, anam sütü gibi helal olsun. Atlama kardeşim insan hayatı benim gözümde daha kıymetli.” Dedi. Sonra bu sahne için manken atlattılar, ben de 2. Kattan atladım, onu birbiriyle birleştirip sahneyi öylece tamamladılar.
HANGİ ÜNLÜ İSMİN DUBLÖRLÜĞÜNÜ YAPTINIZ?

Cüneyt Arkın, Levent Kırca, Yılmaz Köksal, Ali Sürmeli, Olgun Şimşek, Engin Çağlar gibi şu anda hatırıma gelen birçok artistin dublörlüğünü yaptım. Bayanların da dublörlüğünü yaptım. Yasemin Yalçın ve Oya Başar gibi daha birçok ünlünün dublörlüğünü de yaptım. Bunun yanı sıra da bazı rollerde de oynadım. Ama ben daha çok kamera arkasını sevdiğim için meşhur olma kaygım yoktu. Sevdiğim bir meslek olduğu için dublörlükte devam etmeyi tercih ettim.
KAÇ FİLMDE ROL ALDINIZ?

Sinema filmi ve Dizi filmi olarak yüzden fazla filmde oynadım, hatırlayabildiklerimin bazıları şunlardır; Nehir (Kavgacı- 1977), Ayağında Kundura (Muavin-1978),Yorgun Savaşçı (Çerkez Etem Çetesi-1979), İstanbul Kanatlarımın Altında (Osmanlı-1996), Yasemince (Şuayip -1997), Kahpe Bizans (Dublör-1999), Nisan Yağmuru (Dublör-2001), Gelin (Fedai-2003), Kurtlar Vadisi (Cerrahpaşalı Bayram, 1. Sezon- 2003), Avrupa Yakası (Maganda, 1. Sezon-2004), Cennet Mahallesi (Mafya-2004), Acı Hayat (Kavgacı, 1. Sezon-2005), Dede Korkut Hikâyeleri (Oğuz Yiğidi ve Dublör Süpervizörü -2007), Arka Sokaklar (Dolmuşcu, 2. Sezon-2007), Deli Dumrul (Harami-2008), Belalılar (Kovboy, Meksikalı-2016), Kimsin Lan Sen (Bitirim-2016) İki Koca Adam Bir Bebek (Mafya-2007).

Sıradaki Haber
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.