3 yıl önce hayatını kaybeden Türk edebiyatının önemli isimlerinden Şair Yazar Bahaettin Karakoç'un 9 oğlundan en büyüğü eğitimci Oğuz Karakoç, Onikişubat ilçesi İstiklal Mahallesi'ndeki baba evini sık sık ziyaret ederek babasından kalan eserlere gözü gibi bakıyor.
Babasının sağlığı ve gençliği döneminde birlikte görüşme imkanı olan ve onun eserlerini takip eden edebiyat dünyası ve sevenleri ile sık sık baba evine geldiğini ve burada babasını yad ettiklerini söyleyen Karakoç, “Türk edebiyatının, Beyaz Kartalı diye anılan şair Bahattin Karakoç’un büyük oğluyum. Biz 9 kardeşiz ve dolaysıyla diğer kardeşlerim il dışında ve ben Kahramanmaraş’ta yaşadığım için rahmetli babamın ömrünün geçtiği şiirler yazdığı evindeyiz. Bu evin bakımını ben üstlenmiş durumdayım. Yani bu mekanı görmek isteyen, kendisinin gençliği ve sağlıklı döneminde beraber şiir ve edebiyat ile ilgili konuları bu mekanda paylaşanlar zaman zaman özlüyorlar. Buraya onları davet ediyorum, burada sohbet ediyoruz ve geçmişi yad ediyoruz” dedi.
Özel bir müze olarak kullandıkları bu evin babasına ait kitap ve çeşitli eserlerin bir arada bulunduğu büyük bir müzeye dönüştürülmesini isteyen Karakoç, “Geçmişte bazı kurumların bu mekanın ya da bu mekanın eserlerinin kütüphaneye dönüştürülmesi konuşulmuş görüşülmüştü. Ama ne yazık ki, bu hayata geçmedi. Ölümünden 3 yıl geçmesine rağmen biz onun eserlerini gözlüğü, daktilo ve birçok eşyasını muhafaza ediyoruz. Eğer ki kurumlarımızdan ciddi manada buranın kütüphaneye dönüştürülmesini teklif gelirse biz buna açığız” diye konuştu.
Şair bir ailenin 5 çocuğundan biri olan Bahaettin Karakoç, 1930'da Kahramanmaraş'ın Elbistan ilçesinde dünyaya geldi.
Karakoç, ilkokulu Ekinözü ilçesinde, ortaokulu da Düziçi ilçesi ile Ankara'daki Hasanoğlan Köy Enstitüsünde tamamladı. Henüz ilkokul 3. sınıftayken bir haftada Osmanlıcayı öğrenip, bir ayda da Kur'an-ı Kerim'i okumayı bitirdi. Okuma ve yazma sevdası hayatının son anına kadar süren Karakoç'un onlarca eseri günümüzde ilgili görmeye devam ediyor.