Büyükdereli'nin Bu Haftaki Yazısı:
FUTURİSTİK DÜŞÜNCELER; DÜNYANIN SAHİBİ TÜRKLER OLACAK
Hepimize güzel keyifli bir gün diliyorum. Bu hafta düşlerimizi zorlayan, füturistik düşüncelerimden; yani bana göre gelecek projeksiyonumdan bahsetmek istedim. Yıllar önce ben çocukken hayal gücü çok yüksek bir çocuk ve genç olmam nedeniyle gelecek nasıl olacak sorusu bana sıkça sorulurdu. Sorulmasa da benim bir fikrim olurdu. Her zaman geleceği merak eden, teknoloji ve yeniliği seven; ilginç bulduğu konu, cihaz ve olayları inceleyen, anlamaya çalışan bir insan oldum. Bugün de önüme ilginç ve özgün bir fikir-obje gelse merakla incelerim.
KARDAN ŞEKER YAPMAYI DÜŞÜNMEK
İlk projem kimya-fizik bilmezden önce 6-7 yaşlarımdayken gökten yağan kardan beyaz rengi ve kristal yapısı nedeniyle şeker üretmekti. Büyüklerim çok eğlenmişti bu fikrimle. Onlara göre kardan şeker olamazdı. Ama benim yaşımda fizik ve kimya bilmeyen bir küçük çocuğun düşlerinin sınırlarını görebilmelerini isterdim aslında.
Yaya geçitleri zeminine hafif elastik bir madde kaplayıp, üstünden geçen yayaların ve araçların ürettiği dalga ile altta küçük tribünler döndürüp o kavşağın ihtiyacı olan elektriği üretmek ikinci özgün fikrimdi sanırım. Daha önce bir yazımda anlattığım hybrit otomobiller ise sonrakiydi.
Lise yıllarında Türkiye de %18 gaz geçirgenli sert kontak lensleri ilk kullanan bireylerden biriyim. Belki de k.maraş ta arkadaşım Bora Babaoğlu ile kontakt lens kullanan ilk kişilerizdir. Göz doktorumun yaptığı bir katarakt operasyonunu izleme şansı olmuş bir birey olarak doktoruma “Bu dıştan taktığımız dereceli lensi gözümüzün içindeki orijinal merceğin yerine yerleştiremez miyiz? Bu sayede gözlük, kontakt lens ve görme kusurlarından kurtulamazmıyız Hocam” diye sormuştum. Bu soruyu sormamın üzerinden 30 yıl geçtikten sonra yani geçen yıl gözümün iç merceğini kusurlarımı düzelten bir trifokal lens ile değiştirdim. Kendi zamanımda anlaşılamadım sanırım …
SONUNDA BÜTÜN OTOMOBİLLER AYNI GÖRÜNÜMDE OLACAK
SEYAHAT ŞEKLİMİZDE DEĞİŞECEKTİR
Tabi seyahat şeklimizde değişecektir. Tren, hızlı tren ve arabalı trenler gelişecektir. Örneğin bana göre karayolunun en sağ ya da en sol şeridi tren yolu olarak düzenlenmeli, istediğimde feribota biner gibi aracımla o vagona binmeli istediğim istasyona dek gitmeliyim. Bu zaman, enerji, fiziki yorgunluktan tasarruf sağlarken kazaları ve karbon salınımı da azaltacaktır. Düşünsenize aracınızla bindiniz trene, uyudunuz uyandınız varacağınız yerde dinç, dinlenmiş olarak ulaşmışsınız. Öne yerleştirilmiş jet motoru benzeri suyu vakumlayan bir sistem ile suda hızlı ve konforlu seyahat sunan deniz araçları ile iskenderundan dünyanın heryerine gidebiliriz belki de.
Jeff Bezos, Richard Branson ve Elon Mask gibi girişimciler sivillere uzay yolculuğu başlattılar. Şu an çok pahalı ama hergeçen yıl bugüne dek olan tüm yeni deneyimler gibi zamanla ucuzlayacaktır. Mesela geleneksel uçakla değil de roketle uzaya çıkıp inerek dünya yüzeyinde mesafeleri daha kısa sürede alabileceğiz. Örneğin İstanbul’ dan Amerikaya’ya da Japonya’ya çok daha kısa sürede gidebileceğiz. Ve hatta uzak gezegenlerde bayramda gidip görmek isteyeceğimiz akrabalarımız olacaktır.
GELECEK PROJEKSİYONU GENİŞTİR
Uçan otomobiller, kargo taşıyan zeplin ve dronlar, motoru olmayan kapalı bir sistemde vakumla çalışan kapsül asansörler, güneş enerjili uçaklar, gibi pek çok gelişmeye şahit olmaya devam edeceğiz. Birer jiroskopa sahip olduğu için asla devrilmediğiniz kendi dengesini koruyan hoverboardlarımız da olacak ve her yaştan insanı yollarda bunların üzerinde göreceğiz.
Örneğin kök hücreden çizgili kas yapısında yapay et üretildi. Bu yeni etle hem beslenip hem de bu etten organ ve dokularımızın yedeklerini üretip belki 150-200 yıl belki daha fazla yaşayabileceğiz. Belki meyva ve diğer bitkisel ürünler nüfusa yetmediği için onları ancak tablet formunda günlük ihtiyacımız kadar alacağız.
DÜNYANIN SAHİBİ TÜRKLER VE DİĞER MÜSLÜMANLAR OLACAK
Son olarak bir de şu uzaya ya da başka gezegenlere taşınma fikrini değerlendireyim. Bence biz..
***YAZININ DEVAMI İÇİN TIKLAYIN***