İşte o yazı:
Pandemi sürecinde daha da artan şiddet, istismar, taciz ve ihmal vakalarını sosyal medyadan ve haberlerden kanımız donarak izliyoruz. Peki ya ekrana yansımayanlar? Ya görmezden geldiğimiz çocuklarımız? İstesekte ulaşamadıklarımız? Kapalı kapının ardındakiler...
UNICEF’in yayınladığı rapora baktığımızda, demek isterdim ki ‘’güzel Türkiye’miz de son yıllarda kızlarımızın canı daha az yakılmış ve refah seviyeleri daha da artmış, artık bir birey olmanın verdiği hürriyete sahipler’’… Sahiden güzel bir La Fontaine masalı olurdu...
Ama maalesef rapor diyor ki;
COVID-19 SALGININDAN ÖNCE
Birçok ülkede önemli azalmalar ile yol kat edilmişti. Buna rağmen Pandemiden önce, Dünya genelinde 100 milyon kız çocuğu risk altındaydı. Son on yılda verilen tüm emekler sayesinde oranlar %15 düştü. Her 4 kızdan 1’i evliliğe zorlanırken bu oran 5’te 1’e çekildi, bu rakam göze küçük gelse de 25 milyon çocuğun zoraki bir evlilikten kurtulması demekti.
BÜYÜMEDEN ANNE OLUYORLAR
Cinsiyet fark etmeksizin, erken evlilikler ergenlik dönemine...
***YAZININ DEVAMI İÇİN TIKLAYIN***