Kahraman TV

Astro Anka Yazdı: Astroloji Nedir? Ne Değildir?

KAHRAMANMARAŞ

Köşe yazarı Astro Anka, bugünkü yazısında "Astroloji Nedir? Ne Değildir?" konusunu kaleme aldı.

Astrolojinin ne olduğunu iyice özümsemek için öncelikle tarihçesine bakmak gerekir. Astroloji, Babil yıldız ilmidir. Yazılı ilmin başlamasıyla kayıtlara geçmiş 50.000 adet tablet (Mulap’ın Tabletleri) bulunmaktadır. Sonrasında Antik Yunan’da kayıtlara rastlanmaktadır. Ortaçağda ise modern (tropik) astroloji ortaya çıkmıştır.

Babil-Sümer döneminde gökcisimlerinin hareketlerine öylesine önem verilmiştir ki bu hareketlerin kayıtlarından sorumlu rahipler görevlendirilmiştir. Sorumlu rahip uyuyakalıp kayıt tutamadığında idam edilmekteydi. Peki astrolojiyi bu denli önemli kılan neydi? Ne işe yarıyordu?

Astrolojinin ne olduğundan önce ne olmadığını belirtmekte fayda var sanırım. Her şeyden önce astroloji asla fal değildir. Gaybı Allah(cc) bilir. Elbette ki astroloğun gökcisimlerinin hareketlerini ve konumlarını yorumlamaktaki yeteneği çok önemlidir. Ama astrolojiyi ilim yapan şey matematik ve istatistiksel bilgilerdir. İşte bu istatistiksel bilgiler Babil-Sümer’e kadar dayanmaktadır. Astroloji, Babil-Sümer’den bu yana yaşanan tüm gökyüzü hareketlerinin ve konumlarının istatistiksel bilgilerine dayanarak aynı konumların tekrar oluşması durumunda, geçmişte yaşanan olayların aynısının ya da benzerinin yaşanacağını öngörür. İslam âlimleri de Kur’an-ı Kerim rehberliğinde astroloji ilmine kafa yormuş ve gökyüzü hareketlerini takip ederek yorumlamışlardır. İslam âlimi Erzurumlu İbrahim Hakkı Hz. Marifetname adlı eserinde gezegenlerin, sabit yıldızların insanlar üzerindeki etkilerini yorumlamış ve bu yorumlarını günümüze miras bırakmıştır.

Babil’de doğan, Antik Yunan’da gelişen ve Perslerle güçlenen astroloji ilmi hiç durmadan gelişmeye devam etmektedir. Günümüzde doğum haritası dediğimiz Natal Harita ilk kez Persli kâhinler olan Magiler tarafından ortaya çıkarılmıştır. Magiler bu haritalar yoluyla kehanetlerde bulunmuşlardır. Doğum haritası kişinin doğduğu andaki matematiksel kodudur. Bu kod burçlar, gezegenler ve evlerden oluşmaktadır. Spritüel astrologların çözümleyebildiği 1000 konfigürasyon bulunur. Ama çözümlenen ve çözümlenemeyen toplam 34.000 konfigürasyon vardır. Kişinin doğduğu an çok önemli ve özeldir. Bu da her insanı biricik, tekil ve eşsiz yapar. Kişinin doğumu anındaki gökyüzü diziliminin tekrar gerçekleşmesi için 8.000.000 yıl geçmesi gerekir. Bunun için her insan özeldir. %70 oranla birbirine benzeyen insanların doğması ihtimali bile 1/16.000’dir.

Her insan biricik, tekil ve eşsiz olduğu gibi yaşadığı ve yaşayacakları da çok özeldir. Astroloji fal değildir. Olasılıkları söyler. Geçmişte yaşadığı, şu an yaşıyor olduğu ve yaşayacağı olayları gösterme olasılığı %70-%75’tir.

Günümüzde insanların kulaktan dolma bilgilerle birbirlerine ‘Burcun ne?’ şeklinde sorduğu Güneş burcu, natal haritanın elemanlarından sadece bir tanesidir. Oysa harita bir bütündür ve bütün elemanlarıyla birlikte yorumlanmalıdır. Kişinin Güneş burcu gibi iki önemli burcu daha vardır. Ay burcu ve yükselen burç… Güneş burcu karakteri anlatır. Ay burcu duyguları ifade eder. Yükselen burç ise kişinin dışarıya gösterdiği yüzü yani maskesidir. Doğum haritasındaki tüm gezegen, burç ve evlerin konumları ve birbirleriyle yaptıkları açılar incelenerek doğum haritası yorumlanır. Kişi doğum haritasını tanıdıkça farkındalığı artar. Farkındalık arttıkça kader değiştirilebilir, sorunlar azalır.

Astroloji ruhun yolculuğudur. Gökte ne varsa yerde de o yaşanır.

İşte bu köşede haftalık olarak elinden geldiğince sizlere bu muazzam ilmin ışığıyla gökyüzü hareketlerini ve bu hareketlerin insanlar üzerindeki etkilerini Güneş ve yükselen burçlarına dayanarak yorumlamaya çalışacağım.

Şimdilik benden bu kadar. Eğer sürç-i lisan ettiysem affola… 

Sevgiyle kalın..

Sıradaki Haber
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.