Kahraman TV

"TC Cumhurbaşkanı Ne Dedi, TC Milli Eğitim Ne Yaptı?"

GÜNDEM

Milliyet yazarı Özay Şendir, bugünkü yazısında "TC Cumhurbaşkanı ne dedi, TC Milli Eğitim ne yaptı?" konusunu kaleme aldı.

1 Mart günü Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan kameraların karşısına geçti ve dedi ki:

“Yüksek ve çok yüksek riskli illerimizde ise genel uygulamanın dışında sadece liselerdeki yüz yüze sınavlar yapılacaktır.”

2 Mart günü Türkiye Cumhuriyeti Milli Eğitim Bakanlığı Temel Eğitim Genel Müdürlüğü okullara resmi bir yazı yolladı.

O yazının 17. maddesinde “Bütün risk gruplarındaki illerde tüm sınavlar yüz yüze gerçekleştirilecektir” yazıyordu.

23 Mart günü ilçe milli eğitim müdürlükleri okullara talimat geçti, en az bir sınavı Mart ayı içerisinde yapın ve notunu sisteme girin diye. Belli ki kapatma olacak diye atlı kovalıyor arkadaşları...

Cumhurbaşkanı’nın dediğini yerine getirmedi Milli Eğitim Bakanlığı ve gelecek hafta ilkokul 4. sınıflar dâhil tüm öğrenciler yüz yüze sınava girecek.

Hem öğretim hem de eğitim için okulları haftada sadece iki gün açan Milli Eğitim, söz konusu sınavlar olunca okulları haftada üç gün açma kararı aldı, “öğretmek ve eğitmekten daha önemlisi sınavmış” ayıbıyla yaşayacaklar yani.

Ayasofya Camii Başimamı Boynukalın’dan beklenen

Ayasofya Camii imamı Mehmet Boynukalın, “Yeni Anayasa’da laiklik ilkesi olmasın” dediği zaman onu savunmuş, “Demokrasi, sadece hoşumuza giden fikirlerin değil, en hoşumuza gitmeyen fikirlerin bile söylenebildiği bir sistemdir. ‘Sus, sen fikrini söyleme’ demek olmaz” diye yazmıştım.

Normal şartlarda Ayasofya değil bir başka camide görevli olsa ya da kariyerine akademisyen olarak devam etse, sözleri bu kadar gündeme gelmeyecek Mehmet Boynukalın, “Ayasofya Başimamı” sıfatıyla konuşmanın getirdiği popülerliği sevmiş gibi duruyor. En azından sosyal medyada durmadan gündeme dair paylaşımlar yapması bunu düşündürüyor.

Ak Parti Grup Başkanvekili Özlem Zengin ile girdiği polemiğe dair AK Partili arkadaşlarımın ne düşündüğünü sordum, “Dediler ki, o imam ve bir tebliğ görevi var, o görevini yapıyor.” Gördük ki AK Parti’den gelen en kibar uyarı bile oldukça sert cevaplanıyor Boynukalın Hoca’nın takipçileri tarafından. Bu hem daha önce örneğini görmediğimiz hem de iktidar partisi için yönetilmesi giderek zorlaşan bir durum.

Sıradan vatandaşlar olarak “Tebliğ” görevini yerine getiren bir imamdan, sadece popüler siyasi tartışma konularında değil, Hz. Muhammed’in, “Komşusu açken tok olarak geceleyen kişi mümin değildir” sözünden başlayıp, vergi kaçırmaya, Kuran-ı Kerim’in direkt cezalandırılmasını emrettiği, bugün iş dünyasında “çökme” diye özetlenebilecek “hirabe” suçundan adam kayırmaya, rüşvet almak vermekten yetim hakkı yemeye kadar çok sayıda başlıktan söz etmesini beklesek haksızlık yapmış olmayız herhalde.

İki doz arası süre önlemi

Salgının artış hızının önüne geçemediğimiz iller var, ilk başta da Samsun geliyor.

Bu illerde yapılan aşıların fayda sağlaması ve enfekte oranını düşürmek adına koronavirüs aşısının iki dozu arasındaki süre 28 günden 14 güne çekilmez mi?

Yine başta Samsun olmak üzere, salgının yayılma hızını gösteren R naught oranı ortalamanın üzerinde olan illerde, en azından toplumun hareketli tüm kesimlerine tarama testi yapılıp, taşıyıcı ve bulaştırıcı olanların izolasyonu sağlanamaz mı?

Bakan loto oynamak yerine...

Kabine değişikliği gündemde ya, herkes bir isim telaffuz ediyor, işin gerekliliğini tarif eden kimse yok ortalıkta.

Türkiye’de geleceğe dair umutlu olmak adına en önemli bakanlık Milli Eğitim Bakanlığı ve herkes isim loto oynuyor.

Oysa isimler yerine Milli Eğitim Bakanı olacak kişinin eğitim felsefesi üzerine bilgisine bakmamız lazım.

İlerlemecilik mi, Esasilik mi yoksa Yeniden Kurmacılık felsefesi mi daha iyi çocuklarımız için?

Milli Eğitim Bakanı olacak kişi “Flipped Learning” ne demek bilen, öğrenciye elektronik ortamda bilgiyi verip, sınıfta bilgiyi kullanmayı öğreten bu model, Türkiye’de liselerde nasıl uygulanabilir diye düşünebilen biri olmalı.

Mevcut Bakan Ziya Selçuk, “Hayat normale döndüğünde de uzaktan eğitim ‘EBA’ üzerinden devam edecek” diyor.

EBA, doğası gereği monoloğun olduğu bir sistem, öğrenme diyalogla olur diyebilecek birisi olmalı yeni bakan.

Türk Eğitim Derneği Başkanı Selçuk Pehlivanoğlu’nun daha iyi bir eğitim için ne kadar kafa yorduğunu bilenlerdenim ama kulislerde adı olması gerekenden çok daha az geçer.

Uzun yıllar Danimarka’da Milli Eğitim Ataşesi olarak çalışmış, devlette ve özelde sıfırdan okullar kurmuş, eğitime dair raporları Ankara’da çok okunan Erdoğan Bozdemir Hoca’nın adını sadece eğitim camiası bilir.

MEF Üniversitesi’nden Prof. Dr. Mustafa Özcan Hoca’nın uzmanlık alanları hem öğretmen eğitimi hem de demokratik toplumda eğitimdir ama adı kulislerde bile geçmez.

Şu bakan olsun, bu bakan olsun demek yerine, yeni bakan şu özellikleri taşısın diyebilsek keşke...

Sıradaki Haber
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.