Kahraman TV

Ömer Çelik: "Türkiye Toplama Kampı Değildir"

GÜNDEM

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, dış basında Türkiye'de Afgan göçmenler için bir kamp kurulacağı haberlerine dair değerlendirmelerde bulundu.

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik, Türkiye'de Kovid-19 aşısına ulaşım konusunda bir sorun bulunmadığını bildirdi. Çelik, parti genel merkezinde, Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığındaki Merkez Karar ve Yönetim Kurulu (MKYK) toplantısı devam ederken basın toplantısı düzenledi.

MKYK toplantısında, yangın ve sel felaketlerinde gelinen nokta ile bundan sonra yapılacakların geniş şekilde gündemlerinde yer aldığını anlatan Çelik, toplantıda, alınacak tedbirlerin de görüşüldüğünü ve iç siyasete ilişkin değerlendirmelerin yapıldığını kaydetti.

YÜZ YÜZE EĞİTİM

Çelik, 2021-2022 eğitim öğretim yılının 6 Eylül'de başlayacağını anımsatarak, bu konuda bütün hazırlıkların yapıldığını bildirdi.

Bütün kademelerde, haftada 5 gün yüz yüze eğitim yapılacağını aktaran Çelik, "Ders saatleri azaltılmayacak ve mevcut müfredata uyulacak. Dolayısıyla aşılama çalışmalarının bu noktaya gelmiş olmasının bize bu imkanı sağladığını ifade etmek isterim. Umarım ki, çocukların eğitimi açısından bu geldiğimiz seviyeyi koruruz." dedi.

Yüz yüze eğitime katılımın zorunlu olduğunu belirten Çelik, "Mevzuatta belirlenen mazeret durumları hariç istisna söz konusu olmayacaktır ama mazereti varsa yüz yüze eğitime katılamıyorsa öğrenciler bu durumda TRT EBA üzerinden eğitimlerinde devam edecektir." bilgisini verdi.

Ders saatlerinin azaltılmamasının, müfredata uyulmasının öğrencilerin geleceği açısından çok önemli olduğunu vurgulayan Ömer Çelik, Milli Eğitim Bakanlığı ile Sağlık Bakanlığının hazırladığı, Kovid-19 salgınında okullarda alınması gereken önlemleri içeren rehbere uyulması gerektiğini vurguladı.

"TÜRKİYE BİR TOPLAMA KAMPI DEĞİLDİR"

Bugün Afganistan'daki uluslararası sorumluluğunu yerine getirme konusunda zayıf davrananların o gün Suriye'de güvenli bölge ve uçuşa yasak bölge kurulması konusunda çekimser davrandıkları için bu tablo ile karşı karşıya kalındığının altını çizen Çelik, şöyle devam etti:

"Bunun dışında bir takım devletlerden açıklama yapılıyor, işte Türkiye'de şöyle bir mekanizma kuracağız ya da Türkiye'ye Afganistan'dan gelecek göç için biz daha fazla maddi yardımda bulunalım. Bütün bunların hepsi saygısızlıktır. Türkiye'nin bir tane daha fazla mülteci alacak, bu yükü kaldıracak bir kapasitesi yoktur. Türkiye bu kadar yükü bütün uluslararası toplum adına bu insanlar ölmesin diye yerine getirmiştir. Bu devletler adına konuşanlar bu siyasetçiler bilsinler, Türkiye bir toplama kampı değildir, Türkiye bir göçmen kampı değildir. Burası yol geçen hanı da değildir. Türkiye Cumhuriyeti Devleti sınırlarına hakimdir. Dolayısıyla Türkiye'ye sormadan yapılan bir takım açıklamaların bizim gözümüzde hiçbir değeri yoktur. Hepsi yok hükmündedir. Türkiye egemen bir devlet olarak kararını kendisi verir."

Çelik, 2021 yılı içerisinde düzensiz göçle mücadele kapsamında Türkiye'nin güney sınırlarından 160 bin, doğu sınırlarından 90 bin düzensiz göçmenin girişinin engellendiğini belirterek, şu ana kadar yaklaşık 450 bin Suriyelinin kendi rızalarıyla Suriye topraklarında oluşturulan güvenli bölgelere döndüğünü, Afganistan'a geri gönderilen kişi sayısının ise 235 bine ulaştığını aktardı.

Bütün ülkelerin kendi sınırlarını korumak için yeni ve ilave tedbirlere ihtiyaç duyduğunu, sınır güvenliğinin giderek üzerinde yüksek basınç hissedilen bir mesele haline geldiğini anlatan Çelik, "Türkiye burada örneğin 54 kilometrelik Iğdır-İran sınırının tamamını, 84 kilometrelik Ağrı-İran sınırının 82 kilometresini ve 121 kilometrelik Hakkari-İran sınırının 13 kilometresinde toplam 149 kilometrelik alanda güvenlik duvarı ve devriye çalışmalarını tamamlamıştır." değerlendirmesinde bulundu.

Sınır bölgelerinde 7 gün 24 saat esasına göre teknolojinin imkanlarından faydalanılarak sınır güvenliğinin sağlandığına dikkati çeken Çelik, bu konuda yapılan çalışmalar hakkında da bilgi verdi.

MEHMETÇİK'İN AFGANİSTAN'DAKİ DURUMU

Afganistan'da istikrar ve barışın sağlanması açısından Türkiye'nin üzerine düşen bir misyon söz konusu olduğu takdirde, Türkiye'nin Afgan halkının rızası, Afganistan'ı yöneten fiili ve resmi güçlerin rızası ve aynı zamanda uluslararası toplumun açık desteği dahilinde bunu yapabileceğini söylediğini hatırlatan Çelik, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Eğer bu gerçekleşmiyorsa o zaman birinci şart Mehmetçiğin güvenlidir. Mehmetçiğin güvenliği esas olmak üzere her türlü tedbiri alacak senaryo çalışılmıştır, Mehmetçiğimizi hiçbir şekilde riske atacak, hiçbir şekilde Mehmetçiğin güvenliğini tehlikeye sokacak bir yaklaşım, bir uygulama söz konusu değildir, olmamıştır, bundan sonra da olmayacaktır. Bu dediğim şartlar gerçekleşirse Türkiye tarihte olduğu gibi bugün de olduğu gibi bu coğrafyalarda, oranın bütün unsurlarının rızası dahilinde, uluslararası kurumların desteği dahilinde bu misyonu yerine getirebilir. Olmuyorsa bizim için önemli olan Mehmetçiğin güvenliğidir. O zaman bütün seçenekler masada olmak üzere gereken değerlendirmeler yapılır. Dolayısıyla hem diplomatik değerlendirmeler yapılıyor, hem stratejik değerlendirmeler yapılıyor hem askeri seçenekler masada kapsamlı bir şekilde yürütülüyor. Burada çalışan arkadaşlarımız, askeri birimler, Milli Savunma Bakanlığı, diplomatik birimler, Dışişleri Bakanlığı, bunlar 7-24 esasına göre hiç kesintisiz, hiç soluk almadan gece gündüz çalışırken durduğu yerden iki tane tweet atarak Türkiye'nin büyük stratejisini sabote edeceğini zannedenler var. Dediğim gibi hiç kimse bir macera peşinde değil, son derece iyi çalışılmış, askeri açıdan, diplomatik açıdan, bugün ve gelecek açısından, uluslararası toplumun değerlendirilmesi açısından, Türkiye'nin güvenliği ve Türkiye'nin ilişkileri açısından bütün bu seçeneklerin değerlendirildiği bir yaklaşım bu çerçevede sürdürülüyor. Dolayısıyla en rasyonel karar neyse öncelik Mehmetçiğin güvenliği olmak üzere o karar alınacaktır."

Sıradaki Haber
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.