Kahraman TV

İmamoğlu'ndan İBB'ye Yönelik Özel Teftişle İlgili Açıklama

GÜNDEM

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, İçişleri Bakanlığı'nın İBB'ye yönelik başlattığı teftişle ilgili konuştu. İmamoğlu, "Süreç akıllara zarar, teftiş başlatma biçimi tweetle olmaz.''

İçişleri Bakanlığı önceki gün terörle bağlantılı kişileri işe aldıkları gerekçesiyle İstanbul Büyükşehir Belediyesi hakkında "özel teftiş" başlattı. Bakanlık, İBB'de işe giren 557 kişinin başta PKK, FETÖ, MLKP ve DHKP-C olmak üzere çeşitli terör örgütleriyle bağlantılı olduğunu belirtti. Bu gelişmelerin ardından İBB Başkanı İmamoğlu da konuyla ilgili açıklamada bulundu.

"EĞER NETLEŞMİŞSE, TUT KULAĞINDAN GÖTÜR HAPSE"

Konuyla ilgili uygulanan yöntemin yanlış olduğunu söyleyen İmamoğlu, "Cumhurbaşkanı'nın İstanbul'daki konuşmasının ardından sayın Bakan rol kapma çabasına girdi ve teftişi başlattı. İçişleri Bakanlığı kendi resmi hesabından terör örgütlerinin reklamını yaptı. Bu açıklamayı kınıyorum. Sizler yıllardır İstanbul'da görev yapan gazetecilersiniz, siz hanginiz sayı ile tespit yapıldıktan sonra bakanlığın tespit yaptığını gördünüz. Sayı veriyorsunuz, bunlar terörist diyorsunuz sonra da teftiş başlatıyorsunuz. Açıkçası ifade etmek isterim, sen bakanlıksın. Eğer netleşmişse, tut kulağından götür hapse" dedi.

"BU İŞİN PROSEDÜRÜ BELLİ, UYGULANAN YÖNTEM YANLIŞ"

Sözlerine devam eden İmamoğlu, "Böyle bir sürecin uygulanması akıllara zarar. 557 terörist tespit ettim diyorsun, sonra da teftiş başlatıyorsun. Bu işin prosedürü bellidir ancak şahsi çıkarların, devlet adabının önüne geçtiğini görüyoruz. Kaldı ki İBB'de bir kişinin işe girmeyle prosedürü bellidir. Bir kişi başvuru yapar, siz o kişiyi almaya karar verirseniz belgeler istersiniz. Bu belgelerin içerisinde adli sicil kaydı da vardır" diye konuştu.

"TEFTİŞ EDİLMEKLE İLGİLİ BİR SORUNUMUZ YOK"

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun açıklamalarından satır başları şu şekilde: "Öncelikle teftiş doğrudur. Bizler belediyeler olarak teftiş edilmekle olarak hiçbir sorunumuz yoktur. Belediyelerimiz teftiş edilmiştir ve edilecektir. Yanlış giden bir takım hususları aktarmak isterim. İçişleri Bakanlığı'nda oturan zat, 12 Aralık'ta TBMM'de açıklama yaptı. İBB'de 557 terörist olduğunu iddia etti. Her verisi yanlış olan bakana şunu hatırlatmak isterim; tam 2 hafta üstünden geçti. Bu 15 boyunca İçişleri Bakanlığı ne yaptı? Hiçbir şey duymadık yaptıklarıyla ilgili.

"SÜRECİ BAŞLATMAK PAZAR AKŞAMI AKLA GELDİ"

İBB olarak, belediye başkanı olarak bir kısım işlemler başlattık. Devlet adabına uygun bir biçimde bu beyanı ciddiye alarak, 15 Aralık'ta teftiş kurulunda bir araştırma ve gerekiyorsa da soruşturmaya izin verdim. Dolayısıyla bu çalışmayı başlatmış olduk. Tweet atarak hakkımızda bir soruşturma izni verdiğini duyduk. Twitter'dan soruşturma izni verildiğine ilk kez şahit oluyorum. Uygulama böyle olmaz. Demek ki 15 gün sonra bir pazar akşamı böyle bir tweetle süreci başlatmak aklına geldi. Hanginiz sayı ile tespit yapıldıktan sonra teftiş yapıldığını duydunuz? Sayı veriyorsunuz, bunlar terörist diyorsunuz sonra teftiş başlatıyorsunuz.

"ROL KAPMA ÇABASI VAR"

Sayın Cumhurbaşkanı pazar günü konuştu. İçi siyaset dolu mesajlar verdi. Cumhurbaşkanı'nın konuşmasından Sayın Bakan her zamanki gibi rol kapma çabasıyla ortaya çıktı ve böyle bir açıklama yaptı. İstanbul'da 86 bin çalışanı olan bir belediye başkanı olarak bu açıklamayı kınıyorum. Bakın burada tüm terör örgütlerinin reklamını yapan bir bakan var. Kalın puntolarla yazmış.

"BAKANLIK YANLIŞ YERE SORUŞTURMA AÇMIŞTIR"

Sen bakanlıksın, terörist konusunda netsen tut kulağından götür at hapse. Böyle bir süreç akıllara zarar. İşe girme prosedürleri bellidir, siz işe birini başlatırken adli sicil kaydı istersiniz. Bu belge Adalet Bakanlığı'ndan alınır. Dolayısıyla İçişleri Bakanı yanlış yere soruşturma açmış demektir.

"BENİM MEKTUBUM UTANILACAK BİR MEKTUP DEĞİLDİR"

Bence bir başka soruşturma açılması gereken yer de İçişleri Bakanlığı hatta bakanın kendisidir. 'Terörist var' deyip tutuklamıyorsa yapılacak şey işlem başlatmaktır. Ben bir vatandaş olarak sayın Cumhurbaşkanı'nı göreve davet ediyorum. Ne yazık ki aldatılan bir cumhurbaşkanımız var. Cumhurbaşkanlığı makamının yanlış şeyler söylemesini istemediğim için bilgilendirmek istedim. Benim mektubum utanılacak bir mektup değildir. 31 Mart seçimlerinde cezaevinden rakibim (Binali Yıldırım) lehine istenen mektup utanılacak bir mektuptur.

Polis katili, Bylock kullanan kişiler tespit edildi' diyor bakan. Bunu gevrek gevrek basına söylüyor! Madem bunlar tespit edildi sen ne yapıyorsun orada? Ya ben istihbarat teşkilatı mıyım? Niye oturuyorsun. Derhal istifa etmesi lazım."

Sıradaki Haber
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.