Kahraman TV

Hande Fırat: Soylu ile Koca Arasında Sert Tartışma Oldu

GÜNDEM

Yeniçağ'ın dün duyurduğu, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile Sağlık Bakanı Fahrettin Koca arasında sokağa çıkma yasağıyla ilgili yaşanan gerilimi Hürriyet yazarı Hande Fırat bugün köşesine taşıdı.

Hürriyet Gazetesi yazarı Hande Fırat, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun istifa kararı ve bu kararın Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan tarafından kabul edilmemesinin ardından dikkat çeken bir yazı kaleme aldı.

Fırat, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın sokağa çıkma yasağının 22:00'de açıklanması ve yüz binlerce vatandaşın marketlere ve fırınlara akın etmesine çok sert tepki gösterdiğini ve cumartesi günü Süleyman Soylu ile sert bir tartışma yaşadığını savundu.

Yeniçağ'da Fatih Ergin imzalı dün yer alan "Hangi bakan Süleyman Soylu'yu istifa götürdü?" başlıklı haberde ise, "Sokağa çıkma yasağının uygulanış şekli nedeniyle yoğun eleştiri alan Soylu’ya Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın da eleştirilerde bulunduğu ve Fahrettin Koca'nın tepkisinin Soylu'nun istifasında etkili olduğu" belirtilmişti. 

Hande Fırat'ın Köşe Yazısından;

Pazar gecesi Süleyman Soylu fırtınası esti. Fırtınanın perde arkasındaki bilgileri, Ankara’da konuştuğum kaynaklardan aldığım bilgileri aktaracağım. Bu satırların yazılmakta olduğu saatlerde Bakanlar Kurulu toplanmış, not bırakmama rağmen henüz Süleyman Soylu’ya ulaşamamıştım. Bu yazımı kulis bilgilerine dayanarak yazıyorum.

10 Nisan günü 30 büyükşehir ve Zonguldak’ta gece saat 24.00’ten sonra sokağa çıkma yasağının açıklanması karmaşa yaratmış, özellikle açıklamanın yöntemi, açıklamayla genelge arasındaki saat farkı tartışma yaratmıştı. Edindiğim bilgiye göre, cumartesi günü İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile Sağlık Bakanı Fahrettin Koca arasında telefonda ciddi bir tartışma oldu. Hürriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ahmet Hakan’a verdiği demeçte “Eleştirileri aldım, kabul ettim” diyen Süleyman Soylu’nun süreçte eleştiri ve hakaretlere karşı kabine içinden destek alamaması kendisini kırdı.

Benzer süreci, yani “yalnız kalma” sürecini CHP’li belediyelerin yardımlarına el konulması kararında da yaşamıştı. Pazar sabahı kendisine çok yakın bazı isimlerle istifa kararını paylaştı. Bir kaynağım, “Oflu ve fevri bir damarı var. Ancak birkaç gündür bir anlamda travma yaşıyordu, kendisini suçluyor, yalnız bırakıldığını düşünüyordu” dedi. Pazar günü Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı aradı ve istifa düşüncesini iletti. Erdoğan, “İşine bak” diyerek konuyu kapatmak istedi. Soylu sosyal medyaya istifa açıklamasını koyunca ortalık karıştı.

KRİTİK 2.5 SAAT

Süleyman Soylu cep telefonlarını kapattı, İstanbul’a doğru yola çıktı. Kendisine bir ara Cumhurbaşkanlığı ekibi dahi ulaşamadı. Sonrasında temas kuruldu. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı tanıyoruz. Normal koşullarda gitmek isteyene, üstelik kendisi ona telefonda “Kal” demiş olmasına rağmen sosyal medya yoluyla açıklama yapana bir kez daha “Kal” demesi mümkün değildir. Ancak hem geçilen özel süreç, hem sürece dair tek sorumluluğun Soylu’da olmaması, hem de Soylu’ya sosyal medyadaki yoğun destek Cumhurbaşkanı’nın kararında etkili oldu. Aslına bakarsanız destek karşısında istifayı kabul etseydi belki de kimi çevreler Erdoğan’ı sorumlu tutacaktı.

BAHÇELİ YAKIN TAKİPTE, DESTİCİ TELEFONDA

MHP Genel Başkanı, kendisi ya da kendisinin görevlendirmesi ile Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı ya da kurmaylarını aramadı, aratmadı. Ancak bazı MHP’li vekiller, Erdoğan’ın kurmaylarıyla “Neler oluyor” diye sormak ve fikirlerini söylemek için harekete geçti. Bahçeli titizlikle izledi, bekledi. Aramama ya da önden açıklama yapmama sebebi, başka bir partinin içişlerine karışmamak. Açıklama yapmak için İletişim Başkanlığı’nın mesajını bilerek bekledi. Peki gerçekte ne düşünüyor? Bir kaynağım Bahçeli’nin düşüncelerini şöyle anlattı:

“İstifanın zamanı, yeri ve zemini yok. İnfaz yasası çıkıyor, sonrasındaki takip önemli olacak. Virüsle mücadele sürüyor. Terörle mücadelede belli bir noktaya gelindi, o noktaya zarar gelmemeli. Ancak böyle hassas bir dönemde ‘Milletime, devletime zararlı olur’ diyerek istifa etmemeliydi.”

BBP Genel Başkanı Mustafa Destici ise Cumhurbaşkanı Erdoğan’a telefon açtı, süreci dinledi ve Cumhurbaşkanı’na, “Kabul etmeyin istifayı, terörle mücadele zarar görür. Kaya sağlam kalmalı, kopuş olmamalı” dedi. Cumhurbaşkanı, Destici’ye istifayı kabul etmeyeceği mesajını verdi.

Kritik 2.5 saatte Süleyman Soylu ile temas kuruldu. İstifasının kabul edilmeyeceği kendisine de söylendi.

Fırtına geçti ama mutlaka izleri kalacaktır. Virüsten kaynaklı anlaşmazlıklar, daha kadim anlaşmazlıklar zaman zaman gerginlik ve güven sorunu yaratabilecektir. Parti içinde sorulan sorulara gelecek olursak... “Neden şimdi istifa etmeye kalktı? Arkasındaki desteği mi görmek istedi? Virüsten sonra ne olur?”

Tıpkı dünyada her alanda olacağı gibi Türkiye’de de siyasette virüsten sonra hiçbir şey ya da birçok şey eskisi gibi olmayacaktır dersek yanlış olmaz.

YARDIM DEĞİL SATIN ALMAK İSTEDİK

Yoğun trafik arasında Katar Türkiye Büyükelçisi El Şafi ile sohbet ettik. Virüsle mücadele için bazı haberlerde Katar’ın Türkiye’den yardım aldığına dair yazıların yer aldığına dikkat çeken büyükelçi, “Bu doğru değil. Türkiye’den başta bazı medikal malzemeler için satın alma taleplerimiz vardı. Ancak uygulanan yeni ihraç prosedürü çok uzun olduğu için vazgeçtik” dedi. Kısacası Katar, Türkiye’den ücretli ya da ücretsiz bir yardım almamış. Medikal ihtiyaçlarının bir bölümünü ise Çin’den karşılamışlar.

Sıradaki Haber
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.