Marmara denizini istila eden müsilaj hayatı olumsuz etkilemeye devam ediyor. Pek çok profesör ve bilim kurulu deniz üzerindeki maddenin ne olduğunu ve neden kaynaklandığını anlamak için çalışma yürütürken. Bursalı balıkçılar Marmara denizindeki kötü görüntünün korkulacak bir yanının olmadığını savundu.
Bursa'nın Mudanya ilçesinde 40 yıllık balıkçılık yapan Seyfettin Uçar, deniz üzerindeki müsilaj tabakasının parçalanmış ve erimiş denizanasından başka bir şey olmadığını belirterek, önemli olan denizanalarının toplu halde ölüp erimesine sebep olan şeyi araştırmak olduğunu söyledi.
BALIKLARA ETKİSİ OLUR MU?
Ege ve Akdeniz’de aynı şey olmuyor Çünkü oralarda tuz oranı çok daha yüksek ve denizler temiz. Şu ânda denizde bana göre tehlikeli bir durum yok. En basitinden deniz bunu kabul etmez, haftada 3 kez balık yiyoruz. Burada bir şey olsa bize olur. Bir yerde Rabbim denizi temizliyor aslında. Bütün atıklarımızı, bütün pisliklerimizi alıyor. Denizanası dediğimiz salya, bütün mikroorganizmaları, bütün bakterileri, hepsini yapıştırıyor üzerine, yağmur ve rüzgarla birlikte dibe çökertiyor. 2 ay sonra biz denize ağ atmaya başlayacağız. Salyanın çürümüş halini, gübre olmuş halini, derinlerde ağa takıldığını göreceğiz. Rüzgâr essin yeter ki. Bu deniz kendini bir haftada temizler. 15 günde cam gibi olur. Kıyılar tertemiz olmuş. Ben geziyorum, ama biraz açığa çıkıyorsun yine var" dedi.
"ADALAR BÖLGESİNDEKİ FAY HATLARI İNCELENMELİ"
Ölen balıkların gazdan zehirlenerek ölmediğini, solungaçlarına salyanın dolması neticesi nefes alamayarak öldüğünü anlatan Seyfettin Uçar, "Biz balığa çıkıyoruz, ağlarımıza çok takılıyor. Ağın bir kısmında üst tabakası var, altta eriyen salya kısmı dökülüyor. Bunların örneklerini alıp gerekli yerlere göndereceğim. Müsilaj denilen şey denizanasıdır. Deniz yüzeyindeki katı görüntünün sebebi bu. Buna yağmurlarla gelen partiküller ve çiçek tozları da ekleniyor. Deniz yüzeyindeki tabaka güneşin etkisiyle sararıp bu hali alıyor. Bunlara Rabbim bir ömür vermiş, ama bu aralar çok sık ölüyorlar. Mühim olan denizanalarını eriten sebebin bulunması. Acaba fay hatlarından çıkan gazlar ve magma sebebiyle fay hatlarından bir sıcak su çıkışı mı var? Bunun araştırılması lazım. Mesela Adalar tarafını araştırmak lazım. Oraya cihazlar koymak lazım ki çıkan gazlar ölçülsün. Yoksa bunu kimse ölçemez. Bizim burada en derin yer 108 metre, lakin adalar kısmından geçen fay hatları üzerinde 1300-1400 metre derinlikler var. Bunların araştırılması lazım" diye konuştu.