Yassıada'nın önce Yaslıada'ya ardından Demokrasi ve Özgürlükler Adası'na dönüşme süreci, aynı zamanda Türkiye'nin son 60 senelik siyasi tarihinin de bir özetidir.Milli iradenin üstünlüğünü tesis etme mücadelemizin önü sürekli darbelerle kesilmeye çalışılmıştır.Sadece darbeciler ve muhtıracılar değil, onları teşvik eden, tahrik eden, onlarla kol kola yürüyen siyasetçi profili de aynı şekilde varlığını sürdürmektedir.Türkiye'ye siyasi, sosyal ve ekonomik bakımdan ağır bedeller ödeten darbeler silsilesinin ilki olan 1960 darbesi aradan geçen 60 seneye rağmen milletimizin kalbinde hala kanayan bir yaradır.Biz, ölümü korkutanlardan olacağız ve bu yola da böyle devam edeceğiz.CHP temsilcileri darbe güzellemesi yaparken, her yakalandıklarında ise 'Yapay gündem' diyerek işin içinden sıyrılmaya kalkmışlardır. Ama şunu bilmiyorlardı. Biz bu yola çıkarken kefenimizi giyerek çıktık.Amacımız Meclis'teki tüm partilerin yeni ve sivil anayasa çalışmalarına yapıcı, etkin, samimi destek vermeleridir.Milletin değerlerine husumet, demokrasiye ve milli iradeye güvensizlik, darbecilik, ülke düşmanlarıyla kol kola yürüme hastalığı CHP yöneticilerinin adeta genlerine işlemiştir.Darbeciler ve onların cesaret kaynağı olan darbeci siyasi zihniyetler kendi hırsları uğruna ülkeyi ateşe vermekten, Türkiye'nin demokrasisini ve kalkınmasını baltalamaktan da çekinmemişlerdir.
YENİ ANAYASA ÇALIŞMALARI
"YALAN VE İFTİRADA VİTESİ YÜKSELTTİLER"
Son dönemde yalan ve iftira konusunda vitesi yükselttiler. Bir dizi konuda yalanları sürekli tekrar etme stratejisi uyguluyorlar. Tek işleri Türkiye'ye engel olmaya çalışmak.