Kahraman TV

Ayasofya AK Parti’ye Ne Sağlar?

GÜNDEM

Hürriyet köşe yazarı Ahmet Hakan, bugünkü köşe yazısında "Ayasofya AK Parti’ye ne sağlar, ne sağlamaz" konulu yazıyı kaleme aldı. Bu hafta gündemde yer edinen Ayasofya, Şiddete Maruz Kalan Kadınlar, Aykut Erdoğdu hakkında yorumlarını paylaştı.

Hürriyet köşe yazarı Ahmet Hakan'ın kaleminden;

"- Oy getirmez ama bayağı bir moral getirir.

- Yeni kitlesel kazanımlar sağlamaz ama mevcut kitleyi perçinler.

*

- Geleceğe götürmez ama geçmişle çok sağlam bir bağ kurdurur.

*

- Z kuşağını pek etkilemez ama A kuşağını, B kuşağını bayağı bir heyecanlandırır.


*

- Yeni bir atılım duygusu oluşturmaz ama muhafazakâr özlemi giderir.

*

- CHP’yi etkilemez ama Saadet/Babacan/Davutoğlu’nun havasını söndürür.

*

- Çok büyük bir meydan okuma olmaz ama bir özgüven aşılar.


MİLLETVEKİLİ KIZININ ÇAKARLI ARAÇ KEYFİ

İYİ Partili bir milletvekilinin kızı, çakarlı araçla hızla ulaşmış ulaşacağı yere... Bunu da sosyal medya hesabından herkese büyük bir çalımla aktarmış.

*

Elini vicdanına koy da söyle muhalif kardeşim:

*

İYİ Partili milletvekilinin şu yaptığını, AK Partili bir milletvekilinin kızı yapsaydı...

Yeri göğü inletmez miydin?

Söyle...

Dinine, imanına doğruyu söyle ama.


TOPLUMSALLAŞTIRAMADILAR

TOPLUMSALLAŞTIRMAK, çok önemlidir.

- Yani halkı ikna etmek...

- Yani vatandaşa işin önemini anlatmak...

- Yani millete olayın sonuçlarının doğuracağı sakıncaları anlaşılır bir dille aktarmak...

- Yani ahalinin desteğini arkaya almak...

- Yani kitlelerin benimseyeceği bir yaklaşım sergilemek...

*

Baroların “çoklu baro” olayıyla ilgili olarak...

Bunu sağlayabildiklerini söyleyebilmek çok zor.


İNGİLİZLER NE DER? TÜRKLER NE DER?

CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun yeni açıklaması şöyle:

*

“Kurultaydan sonra AK Parti’nin yaptıklarını değil, kendi yapacaklarımızı anlatacağız.”

*

18 yıldır AK Parti’nin yaptıklarını anlatmakla meşgul olan, kendi yapacaklarını ise sadece seçime bir hafta kala açıklayan Kemal Kılıçdaroğlu’na...

Kim ne der?

*

İngilizler şöyle der:

“Good morning after supper.”

*

Türkler ise şöyle der:

“Atı alan Üsküdar’ı geçti.”


DÖRT KOCA YÜREKLİ KADIN

- Ahmet Kural’ın şiddetine maruz kalan Sıla...

- Ozan Güven’in şiddetine maruz kalan Deniz Bulutsuz...


- Sermiyan Midyat’ın şiddetine maruz kalan Sevcan Yaşar...

- Rubato’nun solisti Özer Arkun’un şiddetine maruz kalan Burcu Yılmaz....

Dördünüze de helal olsun!

Dördünüze de bravo!

Dördünüze de alkış!

*

- Bu adamların ünlerinden hiç korkmadınız.

- Bu adamların güçlerinden hiç çekinmediniz.

- Bu adamların arkadaş çevrelerinin fazlalığından ürkmediniz.

- Bu adamların ideolojik aidiyetlerinin kendilerine sağladığı dokunulmazlığı hiç hesaba katmadınız.

- Bu adamların medyatik havalarına aldırmadınız.

- Bu adamların çeşitli savunma biçimleriyle kendilerini haklı duruma geçirebilecek olmalarını göze aldınız.

*

Ve “Kim var” diye sağınıza solunuza bakmadan... Büyük bir cesaretle... Bu darpçı adamların yapıp ettikleriyle hesaplaşma yoluna girdiniz.

Aşk olsun size!

Vallahi aşk olsun!


AYKUT ERDOĞDU BÖYLE KONUŞACAĞINA KEŞKE MANALI BİÇİMDE SUSSAYDI

AYKUT Erdoğdu’nun yaptığı uzun açıklamayı dikkatle okudum.

Bir daha okudum.

Yetmedi bir daha okudum.


*

Ve fakat...

Şu soruların cevabını bulamadım uzun açıklamada:

*

- Can Akın Çağlar, Ziraat Bankası Genel Müdürü iken... Usulsüzlük yaptı mı, yapmadı mı? Bu konuda Aykut Bey’in son kararı nedir? Buna yönelik bir açıklama yok.

*

- Can Akın Çağlar ile yaptığı görüşmeden sonra... Çağlar’ın anlattıklarından etkilendi ve iddialarından vazgeçti mi? Bu da yok açıklamada.

*

- Can Akın Çağlar’ın yargı kararıyla aklanmış olması konusunda ne düşünüyor? Yargı kararının isabetli olduğu kanısında mı? Bunu da söylemiyor açıklamada.

*

- Can Akın Çağlar’ın İstanbul Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri olmasıyla ilgili olarak Ekrem İmamoğlu’nun söylediklerine gönül rahatlığıyla katılıyor mu, yoksa parti disiplini çerçevesinde mi konuyu kapatıyor? İşin bu kısmı da muğlak kalmış açıklamada.

*

Ben Aykut Erdoğdu’nun yerinde olsam...

Hiçbir soruyu doğru dürüst cevaplamayan böyle bir açıklama yapmak yerine...

“Manalı bir sessizlik” içinde kalmayı yeğlerdim.


TURİZMDE YARATICI BİR ÇABA

“SHALLWEGO” diye bir uygulama var.


Turizmin can çekiştiği şu dönemde Amerikalıyı Amerika’da, Çinliyi Çin’de, Türk’ü Türkiye’de gezdiren bir uygulama... Sertifikalı otelleri ayarlıyor, gezi planını yapıyor, uçak biletlerini organize ediyor... Uluslararası bağlantılar tamam. Binlerce otelle, yüzlerce havayolu şirketiyle anlaşma yapılmış.

Adanalı Ahmet Cemil Yıldırım’ın buluşu olan bu uygulama, turizm açısından koşulların hayli olumsuz olduğu şu süreçte bile iş yapabiliyor.


*

Ağlamak, dövünmek, çaresizlik içinde bakakalmak yerine bir şeyler yapmak gerekir. “Shallwego” adlı uygulamayı, sırf bu açıdan takdir ettim.


YAPTIĞIM SAÇMA ŞEYLER

- Yeni tanıştığım kişilere burçtan hiç anlamadığım halde burç sorarım... /- Hiç kullanmayacağımı bildiğim halde spor salonlarına üye olurum.../- Oynak Ankara havalarında acayip hüzünlenirim.../- Durup dururken, istemsizce, hiç bağlamı yokken “maraba Televole” diye haykırmak isterim.../- Bir sohbetin tam göbeğinde “Her şey çok saçma” deyip konuyu bağlarım... "

Sıradaki Haber
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.